Yeni Kıbrıs Partisi içerisinde faaliyet gösteren feminist örgütlenme olan YKP- FEM, 1 Eylül günü eski kocası tarafından öldürülen kadın ile ilgili bir açıklama yaptı. Yaşanan olayın bir aşk hikayesi değil kadın cinayeti olduğuna değindi. Açıklama şöyle:
“1 Eylül 2012 tarihinde aylardır sürdüğü söylenen erkek şiddeti cinayetle sonuçlandı ve Kıbrıs’ın kuzeyinde bir kadın daha öldürüldü.
Bu cinayet, ataerkil sistemin meşru gördüğü erkek şiddetini silah olarak kullanan bir erkek tarafından işlendi. Medyanın süsleyerek sunduğu ‘erkekçe’ mazeretler, erkek egemen sistemi yeniden gözler önüne seriyor.
Bu cinayetin sebebi ne aşk, ne sapkınlık, ne de failin doğduğu coğrafyadır. Aslında bu cinayet, erkek egemen sistemin yarattığı faillerin bedenimize, hayatımıza ve emeğimize dair yaptırım uygulama hakkını kendilerinde gördüklerinin bir kanıtıdır.
Yazılı medyaya sesleniyoruz:
Birçok medya organı haberi ataerkiyi yeniden üreten ve normalleştiren bir şekilde sundu, şiddet daha az görünür kılındı. Haberi duyuran başlıklar failleştirilen kıskançlık ve karşılıksız aşk üzerinden olurken, haber metinleri hikâyeleştirilip, romantikleştirilip, magazinleştirildi; ve yine haber olan, cinayetten çok platonik aşk oldu.
Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını harekete geçmeye çağırıyor ve soruyoruz:
Kadın-erkek eşitliğini fiili olarak hayata geçirdiniz mi?
Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesine Dair Sözleşmeyi meclisinizden geçirmek dışında, uygulanmalarına ilişkin herhangi bir adım attınız mı?
Kadına yönelik şiddeti mevcut ceza yasasının kapsamına aldınız mı? Yasaları uygularken bu sözleşmeleri göz önünde bulunduruyor musunuz?
Kadınların yaşam haklarını garanti altına alıyor musunuz? Bu konuyla ilgili hangi özel önlemleri alıyorsunuz? Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için hangi acil eylem planını hayata geçirdiniz?
Kadınlara yönelik erkek şiddetiyle mücadele için ne kadar bütçe ayırdınız? Sığınma evi, şikayet ve yardım hattı açmak için ne gibi adımlar attınız?
Kadına yönelik erkek şiddetine ortak olmaya devam eden, ve erkek egemenliğini sürdüren devlet organları kadınları yok sayma politikalarını daha ne kadar sürdürecekler?
Bekleyecek, tek bir kadını daha kaybedecek lüksümüz yok. Tüm kurumlarıyla erkek egemenliğine, erkek şiddetine karşı durmaya devam edeceğiz. Devleti ve medyayı derhal üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyoruz.
Tek Bir Kadını Daha Kaybetmemek İçin, Kaybetmeden!