YKP, ILGA-Avrupa temsilcileriyle görüştü
Kuir Kıbrıs Derneği’nin davetlisi olarak Kıbrıs’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştiren ILGA (Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel Derneği) -Avrupa politikalar direktörü Silvan Agius ve ILGA-Avrupa yönetim kurulu üyesi, aynı zamanda İngiltere’nin en büyük sendikası UNISON temsilcisi Louise Ashworth, 23 Kasım Cuma günü saat 16:30’da YKP’de YKP temsilcileri ile bir araya geldi.
YKP Yürütme Kurulu’ndan Murat Kanatlı ve Faika Deniz Paşa ile, YKP-fem aktivistleri Tegiye Birey ve Mehveş Beyidoğlu Önen toplantıda hazır bulundu.
Toplantıda ayrıca Kuir Kıbrıs ve Feminist Atölye temsilcileri de yer aldı.
Toplantı sırasında Kıbrıs’ın kuzeyindeki Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel (LGBT) bireylerin uğradığı ayrımcılıklar ile bu konudaki çalışmalar değerlendirildi, görüş alış-verişinde bulunuldu.
Ziyareti değerlendiren YKP, sürecin utanca dönüştüğünün altını çizdi…
Daha önce Avrupa Parlamenteri Cashman’ın adaya geldiğini ziyaretler yaptığını hatırlatan YKP, Kıbrıs’ın kuzeyindeki LGBT bireylere karşı ayrımcı yasa ve uygulamaların yeniden ele alınacağının bu Parlamentere söz verildiğini vurguladı. Diğer bir Avrupa Parlamenteri Marina Yannakoudakis’un Avrupa Parlamentosu Kıbrıslı Türklerle temas grubu ziyareti sırasında konuyu bizzat Eroğlu’na aktardığı, sonra Eroğlu’na resmi yazı yazıldığını da hatırlatarak, özellikle Ceza Yasasındaki maddenin en kısa sürede sözünün verilmesine rağmen en küçük bir adım atılmadığını söyledi.
YKP, birçok ülkede eşcinsel evlilik, eşcinsellerin birlikte yaşamadan doğan hakları, evlat edinmeleri gibi konularda hızla düzenlemeler yapılırken, Kıbrıs’ın kuzeyinde erkekler arası cinsel münasebetin hala suç sayılmasının anlaşılmasının imkansızlığına vurgu yaptı. Adı geçen yasanın İngiliz Koloni devrinden kaldığı, ilgili yasanın, ilgili maddesinin kelimesi kelimesine aynı bulunduran İngiltere, İrlanda, Kuzey İrlanda ve Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının AİHM’ne gittiğini ve mahkum olduklarını ama Kıbrıs’ın kuzeyindeki mahkemelerin hala daha, defalarca mahkum olan bu yasanın ilgili maddesinin uygulamakta kararlı olmasını yalnızca utanç sözcüğü ile açıklanabileceğini söyledi.
YKP, bir süredir, toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde LGBT bireylerin sorunları, ayrımcılığa uğramaları, hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına karşı mücadele ettiği, mücadele edenlerle de dayanıştığı da vurgulandı.
ILGA-Avrupa sendikalarla görüştü
ILGA -Avrupa temsilcileri ayrıca, 23 Kasım Cuma günü saat 18:00’de Kıbrıs’ın kuzeyinde faaliyet gösteren beş sendikanın temsilcileriyle bir araya geldi.
KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN, KTAMS’ın katıldığı toplantıda Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel (LGBT) bireylerin uğradığı ayrımcılıkla mücadelede sendikaların rolü üzerinde duruldu. Sendikaların, LGBT bireylerin çalışma hayatlarında cinsel yönelimlerinden dolayı yaşadıkları ayrımcılık, sendikaların kendi üyeleri olan LGBT bireyler ile lgili politikaları ve LGBT özgürleşme hareketi ile ilgili dayanışma temelli yaklaşımlarının ele alındığı toplantıda ILGA-Avrupa temsilcileri Avrupa’da bu alanda verilen mücadele, elde edilen başarılar ve sendikalarla yapılan işbirliğinden örnekler verdiler.
Öğretmen ve memur sendikalarının LGBT hareketi ile ilgili dünya genlinde emek örgütleri arasında öncü olduklarını belirten ILGA-Avrupa temsilcileri, Kıbrıs’ın kuzeyinde de yerelde bu sendikalar ile LGBT orgütlerinin birlikte çalışma ve dayanışmalarının temennileri olduklarını belirttiler.
ILGA-Avrupa basın toplantısı
Kıbrıs’ın kuzeyinde temas ve incelemelerde bulunan ILGA- Avrupa Politikaları Direktörü Silvan Agius ve beraberindeki heyet 24 Kasım 2012 tarihinde bir basın toplantısı düzenledi.
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nda düzenlenen toplantıda ILGA heyetinin Kıbrıs’ın kuzeyinde gerçekleştirdikleri temaslar hakkında bilgi verildi ve Avrupa’daki uygulamalarla, karşılaşılan sorunlara ilişkin deneyimler anlatıldı.
Toplantıda ayrıca Kuir Kıbrıs Derneği’nin ILGA desteğiyle gerçekleştirdiği “Kuzey Kıbrıs’ta Lezbiyen, Gey ve Biseksüel Bireylerin İnsan Hakları İhlallerini Belgeleme” araştırmasının sonuçları açıklandı.
AGIUS
ILGA Avrupa Politikaları Direktörü Silvan Agius, en son 2 yıl önce geldikleri kuzey Kıbrıs’ta eşcinselliğin suç sayıldığı yasanın değiştirileceği yönünde kendilerine söz verildiğini ancak gelinen aşamada hiçbir şeyin değişmediğini görmekten büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
Avrupa’da eşcinselliği suç sayan en son ülke olan Azerbaycan’ın da bu düzenlemeyi değiştirdiğine işaret eden Agius, şu an eşcinselliğin suç sayıldığı tek bölgenin kuzey Kıbrıs olduğunu belirtti. Agius, kuzey Kıbrıs’ta LGBT bireylerinin yaşadıkları sıkıntıların bilincinde olduklarını kaydederek, bunun değişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.
Eşcinselliğin suç sayıldığı yasanın değiştirilmesiyle ilgili yasa değişikliği önerisinin, gündem yoğun gerekçesiyle mecliste ele alınmamasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Agius, adada bulundukları süre içinde görüştükleri CTP, TDP ve YKP ile bu yasa değişikliğinin yeniden gündeme alınması konusunu görüştüklerini belirtti.
Agius, Kuir Kıbrıs Derneği’nin gerçekleştirdiği araştırmanın kuzey Kıbrıs’taki durumun vahametini çok iyi gösterdiğine işaret ederek, eşcinsel bir bireyin tedavi edilmek için din görevlisine götürülmesini eleştirdi. Agius, “Bir kadını, kadın olduğu için tedavi edemediğiniz gibi, eşcinsel bir kişinin cinsel kimliğini de tedaviyle değiştiremezsiniz” dedi.
ASHWORTH
İngiltere’nin Sendikalar Birliği (UNISON) Ulusal LGBT Komitesi üyesi, ILGA yöneticilerinden Louise Ashworth sendikalarla görüşmelerinin oldukça olumlu geçtiğini ve sendikaların tutumlarının cesaret verici olduğunu vurguladı.
Dünya çapında faaliyetlerde bulunduklarını kaydeden Ashworth, eşcinselliğin suç olmaktan uzun süre önce çıktığı İngiltere’de dahi bazı üyelerinin ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, kuzey Kıbrıs’taki sendikaların da bu ayrımcılığı önlemede çok şey yapabileceğini belirtti.
KÖHLER VE EHRT
Transgender Europe üyeleri Richard Köhler ile Dr. Julia Ehrt ise, Kıbrıs’ta pek konuşulmayan bir konu olan “cinsiyet değiştirme” konusunda Avrupa’da yaşanan sıkıntılar ve deneyimlerini aktardılar. Cinsiyet değiştiren insanların yeni kimlikleriyle pasaport, ehliyet ve kimlik kartı alma zorluğu yaşadığına dikkat çeken konuşmacılar, bu kişilerin bir diğer önemli sorununun da maruz kaldıkları şiddet olduğunu söyledi.
Köhler’in verdiği bilgiye göre Avrupa’da, Ocak 2008’den bu yana bin 83 kişi “transphobia” ve bundan kaynaklanan şiddetten dolayı hayatını kaybetti.
YASAL MÜCADELE
Avukat Öncel Polili de, eşcinselliğin suç sayıldığı Ceza Yasası ile ilgili yasal mücadele hakkında bilgi verdi. Mevcut yasaya göre erkekler arasındaki cinsel ilişkilerin, Ceza Yasası tarafından cezalandırıldığına işaret eden Polili, ‘doğaya aykırı’ olarak tanımlanan ilişkiye 5 yıla kadar hapislik cezası verilebileceğine işaret etti.
Konuyla ilgili 2 önemli dava olduğunu kaydeden Polili, İngiltere’deki İnsan Hakları Onur Vakfı ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtıkları davanın yanı sıra, Anayasa Mahkemesi’nde yürütülen bir davaları bulunduğunu belirtti. Polili, yasanın değiştirileceği gerekçe gösterilerek gerçekleştirilmeyen 2010’da meydana gelmiş bir olayla ilgili dava duruşmasının, 18 Şubat 2013’e ertelendiğini hatırlattı.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Kuir Kıbrıs Derneği’nin 100 lezbiyen, gey ve biseksüel bireyle yaptığı “Kuzey Kıbrıs’ta Lezbiyen, Gey ve Biseksüel Bireylerin İnsan Hakları İhlallerini Belgeleme” konulu araştırmaya göre, lezbiyen, gey ve biseksüel kişilerin yüzde 63’ü toplum içinde, alay eden, aşağılayıcı ve iğneleyici ifadelerle karşılaşıyor.
Bu kişilerin yüzde 14’ü fiziksel şiddet görüyor; yüzde 20’si fiziksel şiddetle tehdit ediliyor; yüzde 11’nin şahsi malına zarar veriliyor; yüzde 3’ü silahla yaralanıyor ya da tehdit ediliyor; yüzde 28’i cinsel tacize; yüzde 12’si tecavüze maruz kalıyor; yüzde 21’i ailesi tarafından evden atılma ya da atılmayla tehdit ediliyor; yüzde 30’u cinsel yönelimini değiştirme gerekçesiyle tedavi edilmek isteniyor; yüzde 5’i cinsel yönelimini değiştirme gerekçesiyle din görevlilerine götürülüyor; yüzde 13’ü işten atılmayla tehdit ediliyor; yüzde 11’i kamuya ait yerlere kabul edilmeme durumu yaşıyor.
Araştırmaya katılan 100 kişinin 57’si cinsel yönelimini ailesiyle paylaşmıyor. Bu kişilerin yüzde 86’sı, cinsel yönelimini tüm çevresine açıklamıyor. Cinsel yönelimini tüm çevresine açıklama oranı ise yüzde 11.
Cinsel yönelimini açıklamayanların yüzde 51’i, olduğu gibi kabul edilmeyeceği için; yüzde 47’si cinsel tercihinin bir hastalık olarak görüleceği için; yüzde 43’ü yargılanmaktan korktuğu için; yüzde 38’i dışlanmaktan korktuğu için; yüzde 17’si şiddet göreceğinden korktuğu için; yüzde 47’si itibarını/ailesinin itibarını kaybetmemek için bunu açıklamıyor.