YKP, mahkemelerde son dönemde yaşananları değerlendirdi, savcıların konumunu sorgulayan bir açıklama yayınlandı. Açıklama şöyle:
Kıbrıs’ın kuzeyinde hukuksal süreçler ciddi insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması sürecinden geçmektedir.
Toplanma ve gösteri hakkı ciddi şekilde, keyfi ve sistematik olarak polis teşkilatı tarafından ihlal edilmektedir. Eylemlerdeki materyaller, poster, pankart, yaftalar keyfi olarak toplanarak düşünce özgürlüğü hakkı da ihlal edilmektedir. Bunlara karşı Fransız Devrimde kabül edilen direnme hakkını kullananlara karşı savcılık acımazca davalar açmaktadır. Ancak polisin müdahalelerine, işkencelerine karşı kendisine yapılan şikayetleri ise yine savcılık görmezden gelerek mahkemelerin bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne ciddi şekilde gölge düşürmektedir.
Savcılık, yalnız bu alanlarda değil emek alanında da taraf tutmaktadır.
11 Ekim 2012 tarihinde mahkemenin verdiği karar emsal niteliğindedir ama gereği yerine getirilirse…
Mahkeme, Fasıl 155 Yabancılar ve Muhaceret Yasa’nın ilgili maddeleri ihlalden yabancı bir işçiyi mahkûm etmiştir. Ancak mahkûm ederken verdiği karardaki ifadeler dikkat çekicidir.
Yargıç ilgili kararında “Huzurumdaki davada olduğu gibi bu tür suçları işleyen kimselerin bir anlamda ekmek parası kazanmak amacı ile bu tür suçları işlemeye yöneldikleri ve çalışılana izin almadan işverenler tarafından ucuz işçi gözü ile çalıştırıldıkları da bir gerçektir. Gerçek adalet bu gibi kişilerin de aleyhinde gerekli soruşturmaların yapılarak yargı huzuruna getirilmeleridir ancak bugün itibarı ile huzurumdaki davaya bağlantılı herhangi bir kimsenin yargılanmadığı ve huzura çıkarılmadığı görülmektedir” demiştir.
Yani yargıç savcılığın eksik işlem yaptığını, yasa dışı işçi çalıştıranın da huzurunda olması gerektiği söylemiştir.
Bu önemli bir karardır ve gereği örnek teşkil edecek şekilde yapılmalıdır. Kaçak işçi çalıştırmak tek taraflı bir suç değildir.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki kimi çevreler ‘yerli üretimi destekleyin’ çağrıları yaparken Avrupa Sosyal Şartına uymadan, AB Çalışma Süreleri Yönergesindeki haftada en fazla 48 saat çalışma hükümleri yok sayarak, insanlık dışı koşullarda işçi çalıştırmayı da yaygınlaştırmaya devam ediyorlar. Böylesi koşullarda yerli üretimi destek, insanlık koşullarında, kölelik koşullarında çalıştırmayı desteklemekten başka bir şey değildir. Üstüne üstelik işveren, taşeron örgütleri bir yandan kaçak işçilerden, kontrolsüz nüfus akışından şikâyet ederken, diğer yandan kaçak işçi çalıştıranları da korunmaya devam etmektedirler. Bu davranışları kabul edilemez.
Süreç öyle bir noktaya gelmiştir ki mahkemeler bile bu işverenlerin yargılanmasını talep etmektedir.
Bu tip konuların hızlı çözümü, iş mahkemelerinin kurulmasıdır.
Bu tip suçların tekrarlanmaması için de Fasıl 155 Yabancılar ve Muhaceret Yasa çift yönlü ama özellikle işveren aleyhine mutlaka çalıştırılmalıdır.
YKP, savcılığın polis dosyalarını mahkemeye taşımak dışında da görevleri olduğunu hatırlatır, görev ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi için çağrı yapar.