arşivAli SarıtepeDemokratik konfedaralizm - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

Demokratik konfedaralizm – Ali Sarıtepe

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ortadoğu’da ki Kürt sorununun ortaya çıkarmış olduğu siyasal-yönetsel bir termonoloji.

Ortadoğu’nun parçalandırılmış, sömürgeleştirilmiş Kürdistan coğrafyasının; kendi tarihi süreci içerisindeki mücadelesinin sonucu olan bu termonoji, aynı zamanda halklar arasındaki milliyetçi itkileşmelerin yaratmış olduğu ve de yaratacağı tahribatların sonlanmasına yeni bir başlık, yeni bir açılım olabilecek bir tespit durumundadır.

Konfederalizm: Burada parçalandırılmış bir coğrafya yaşayanlarının siyasal yaptırım gücünden arındırılmış, siyasal-kültürel ve toplumsal ilişkilerinin geliştirilip güçlendirilmesi esası iken; bunun üzerinde yükselmesi gereken yapının da demokratik özerklik yönetişim anlayışının olması gerekliliğidir.

Demokratik özerklikler, Kürdistan coğrafyasına hükmeden devletlerin; tirancı, dayatmacı davranmalarından kendilerini azade ederek, bu topraklarda ki yönetişim biçimini demokratik karakterler üzerinden inşa edebilmeleri halinin sonucu olmaktadır.

Dolayısıyla; bu durumda ortaya çıkacak olan ilk olgu, etnik dayatmaların yok edilmesi olacaktır ki bu da halkların ortaklaşmasının etnik demokratik karakteri olmuş olacaktır. Toplumlar ve bireyler kendi etnik hallerini yaşama imkanlarına kavuşmuş olduklarından dolayı, etnikler ise ne üstün göreceklerdir kendilerini ne de ötekileşmiş ve ötekileştirilmiş hissedeceklerdir.

Etnik demokratizmin ülke sathına egemen olabilmesi için de o devletin devlet olma karekterine varmasının toplamı olan kanunların ve yönetmeliklerinin de demokratik karakterde olması bir zorunluluk olmaktadır.

Bu cümleden baktığımızda, devlet; her ne kadar şiddetin örgütlendirilmiş hali ise de, buradaki devlet şiddetini esas olarak dışarıya karşı ve kendi varlığını korumak üzerine örgütlendirmiş olacaktır. Kendi sınırları içerisinde de demokrasi karakterli yönetsel düzenlemelerin (yasa ve yönetmelikler) sadece geriye gitmesine ve ya ılga edillmesine yönelik karşı düzenlemesi olacaktır.

Demokratik özerklik ve demokratik konfedaralizmin hayattaki karşılığı birlikte yüremek, tartışarak, konuşarak, anlaşarak yöntemi üzerinden olacağı için; Kürdistan havzası devletlerin kendi aralarındaki ilişkilerinde de demokrasi ve barış ana eksen konumuna yükselmiş olacaktır. Bugün bu havzaya hükmeder olan devletlere baktığımız zaman, tümününde kendi siyasi sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarına karşı baskıcı, dayatmacı, şiddetçi karakterle yoğrulmuş olduğunu görmekteyiz. Ki, bunun en önemli nedeni de bu devletlerin tümümünde ortak paydasında büyük bir etnik sorun olduğunun olmasıdır.

Buradan kalkarak şunu ifade edebiliriz. Bir devletin kendi etnisite farklılıklarına karşı gösterdiği demokratik özen, o devletin demokrasi karakterinde kalmasının ana belirleyicisi olacağıdır. Devletin bütününde demokrasinin teminatı olacağıdır.

Ortadoğu’daki Kürt özgürlük mücadelesinin yaratmış olduğu siyasi bilinç, ulus farkındalılığı; Kürt sorununun Ortadoğu’da çözülmesi gerektiğini ve bunun yönteminin de demokratik özerklik ve bunun ulus şemsiyesi olan demokratik konfedaralizmdir.

Kürdistan parçalandırılmışlarına hükmeden devletlerin ezen ulus halklarının barış ve demokrasi teminatı da ve bir arada yaşamanın olmazsa olmazı da bu olacaktır.

Bir hayal edelim. Dört ulus devletinin tümü de, kendilerini demokrasi ana ekseni üzerinde yapılandırmış ve yaşayanlarının çeşitliliğinin onlara zenginlik olarak geri dönüşünü.

Sahi.

Bu durumda bu devletlerin Kürdistan’a bakan yüzlerinde, sınırların bir anlamı ve gerekliliği kalır mı ki!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
357AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin