Kıbrıs Türk Ortaeğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel yaptığı basın açıklaması ile, Kıbrıs’ın kuzeyine yapılan asimilasyoncu, entegrasyoncu saldırıları reddettiklerini açıkladı. Açıklama şöyle:
AKP Hükümeti ve onun taşeronu durumuna gelmiş UBP Hükümeti, Kıbrıs Türk Toplumunun ada üzerindeki eşit hak talebini ve varlığını ortadan kaldırmak için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.
Kıbrıs Türk Toplumunu yok etmek için siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel ve nüfus politikaları geliştirilmiş, demokrafik yapısı değiştirilmiştir.
Oluşturulan vesayet demokrasisinde seçilmiş görünenleri AKP’ye bağlı TC Elçiliği yönetmektedir. Halkın isteğini değil, aldığı talimatları uygulayan yöneticiler Kıbrıs Türk Halkının gerçek temsilcisi gibi dünyaya yutturulmak istenmektedir.
AKP ve işbirlikçi UBP Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan kavanoz demokrasisini dünyaya meşru bir demokrasi gibi göstermektedir. Oysa uygulamalar Kıbrıs Türk Toplumuna işgal koşullarının dayatıldığını vurgular niteliktedir. Demokrasi sınırları çizilmiştir. Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Rum Toplumuna devredilmiştir. Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile spor, ticaret ve her türlü ilişkisi devam ederken Kıbrıs Türkleri köşeye atılmıştır.
TC gibi AB, BM, ABD, İsrail de Kıbrıs’ta oluşan statükodan memnundur. Kıbrıs Türk Toplumu dışlanmış, temsiliyet hakkı elinden alınmıştır. İşgal koşulları altında oluşturulan parlamentarizm özgürlük abidesi gibi dünyaya reklam edilmekte ancak Kıbrıs Türk Toplumu kendi kendini yönetme erkini kullanamamaktadır.
Uygulamaya sokulan politikanın devamı olan son pakette de anlaşıldığı gibi Kıbrıs Türklerine ait, Elektrik, Telefon, Limanlar, Kooperatiflerin ele geçirilmesi hamlesi yapılmıştır. Gençlerin adadan göç etmesi için fakirleştirilip, mülksüzleştirilmesine karar verilmiştir. Kıbrıs Türk Toplumuna asimilasyoncu, entegrasyoncu anlayışlarla, Sünni yobazlığın dayatılması bu politikanın devamı niteliğindedir.
Kıbrıs Türk emekçisi ile dalga geçilmektedir. Kıbrıs’ın kuzeyi kaçakçılığın, kara para aklamanın, uyuşturucunun merkezi, mafya ve kumarın cenneti yapılmışken sanki biri talep etmiş gibi şimdi de Monte Carlo yapılması düşünülmektedir!!
Yeni liberal politikaları cilalayıp kendi halkına yutturan AKP, Cemaat toplum modelini yaygınlaştırmak, bilimsel, demokratik, çağdaş, ilerici, nitelikli, parasız ve herkese eşit eğitim yerine dindar bir Sünni nesil yetiştirmek derdine düşmüştür. Yerel işbirlikçisi UBP ile birlikte çalışarak Kıbrıs’ın kuzeyini de buna göre dizayn etmek istemektedir.
Kıbrıs Türk Kültürüne uymayan dayatma, din istismarlığı içeriği taşıyan, Sünni İslam eğitimi AKP’nin ideolojik önemli bir silahıdır. Kıbrıs Türk Toplumuna esaretteki toplum muamelesi yapılmaktadır. İşbirlikçisi UBP eliyle, oluşturulan ve meşru olmayan baskıcı rejim sayesinde dayatma artırılmıştır. Bu gün KTÖS eylemi bahane edilerek KTÖS Yönetim Kurulundaki arkadaşlara dava açılmıştır. Polis bu davayı kendi açmamıştır. Bu durum derin politikanın yerine getirilmesi biçimidir. Bilinmelidir ki KTÖS’e ve öğretmenlere yapılan her saldırı, siyasi amaç taşımaktadır ve aynen bize yapılmıştır. Bunu şiddetle protesto ederiz.
Kıbrıs Türk Toplumuna yapılan asimilasyoncu, entegrasyoncu saldırıları KTOEÖS olarak reddediyoruz. Toplumumuzu ayrıştıran, dönüştüren, dışlayan ve yok etmeye çalışan anlayışı kabul etmiyoruz. Kıbrıs Türk Toplumunun kimliğini ve haklarını garanti altına alacak talebimizi yüksek sesle ortaya koymaya devam edeceğimizi belirterek Vali görünümündeki T.C Elçisine sormak, istiyoruz. Kıbrıs’ın kuzeyi entegrasyon edildi mi?