.YeniçağmanşetSUSTURAMAYACAKSINIZ
yazarın tüm yazıları:

SUSTURAMAYACAKSINIZ

Yeniçağ podcastını dinleyin

ykplogo2YKP Yürütme Kurulu yayınladığı açıklama ile KTÖS’e dayanışmasını ortaya koydu.

Konu ile ilgili açıklama şöyle:

Cuma günü KTÖS bir eylem gerçekleştirdi ve olmadık hızda polis TC elçiliği olduğu iddiasındaki Valilik emri ile 4 öğretmene ‘uygunsuz hareket’ iddiası ile dava okunma süreci başlatıldı.

Öğretmenlerden biri, Besim Baysal Pazar günü güneye geçmek isterken apar topar kimliğine el konarak Lefkoşa Polis Müdürlüğüne götürüldü. Pazartesi günü gideceği okulu, ev adresi ve eylemi yapan sendikasının tüm adresleri bilinmesine rağmen her şeyin ötesinde polisin bu tavrı açıkça tehdit ve göz korkutmak olduğu anlaşılmaktadır.

Benzer işlem geçtiğimiz yıllarda Anti-Militarist Barış Harekâtı konseri posterleri asıldığı gerekçesi ile YKP Yürütme Kurulu üyesi Nevzat Hami’ye de yapılmış, apar topar Kermiya geçiş noktasından alınıp, saatlerce Lefkoşa Polis Müdürlüğünde ifade vermek için bekletilmişti.

Dava okunacağı ile ilgili sürecin her bir bireye tek tek tebliğ edilmesi gerekirken, Besim Baysal’a bunun da yapılmadığı, yani keyfi olarak özgürlükten alıkonmanın yaşandığı anlaşılmaktadır.

Yakın zamanda benzer gözdağı verilme süreci YKP için de yaşanmıştı. Geçen haftalarda YKP Mağusa İlçe Binasında açlık grevlerine destek etkinliği gerçekleşmişti. Olayla ilgili Mağusa Polis Adli Şube’den arayan polis memurları ifade alma ile ilgili ‘şu saatte kadar gelmezseniz karışmayız’ türü tehditlerle YKP yöneticilerini Mağusa’ya, Mağusa Belediyesinin şikayeti olmaksızın, Mağusa Belediyesi şikayetçiymiş gibi işlem yapıp dava okumuşlardı. Okunan dava da YKP Mağusa İlçe Binasına asılan pankartın reklam olduğu ve bunun için izin alınmadığı yönündeydi.

KTÖS üyelerine de okunan dava da uygunsuz davranış!

Muhtelif örgütler Erdoğan’ın dindar nesil yetiştireceğiz komutu sonrası, bu konuda yapılan eylemlere saldırmaktaydı, buna bazı gazeteler de alet oldu!

Yapılan açıklamalarda KTÖS ve KTÖS yöneticileri hedef gösterilmektedir.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki cemaat faaliyetlerinin artmakta olduğu, bu yönde ciddi girişimlerinin olduğunu görmek istemeyenler olabilir ama daha hazır olmayan bir okulun, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin emri vaki ile TED Lefkoşa içinde zorla, yönetim kurulundan doğru düzgün izin alınmaksızın başlanması, bu yöndeki baskının boyutu ortaya koyan önemli bir kanıttır.

İlahiyat Koleji’nin basit bir İslami eğitim veren okul olacağını düşününler okulun paravan yüklenicisi KİSAV’ın sanal ortamdaki “Bu okul sadece Allahın adını yeryüzünde yüceltmek için yapılıyor” paylaşımını dikkatli okumalarını öneririz.

İlahiyat Kolejinin arkasında Milli Görüşçü ESKAD’tan, Fethullah Gülen’e, Nakşibendi tarikatlarından Suudi girişimcilere birçok tarikat ve cemaatın yanında bizzat AKP de taraftır.

Son imzalanan ekonomik paketteki meslek okullarının tek kampüste toplanacağı kısmı da bununla düşünüldüğünde konun basit bir ilahiyat koleji açılması veya dini eğitim hakkı olmadığı anlaşılır!

YKP, konunun dini eğitim hakkı içinde olmadığının altını çizer. Böylesi bir okul ihtiyacı varsa, finansal kaynakları şeffaf, pedagojik olarak uygunluğu bilimsel olarak ispatlanmış ve özellikle eğitim sendikaları başta olmak üzere diğer sivil toplumunun denetiminde olması kaydı ile itiraz etmeyecektir.

Bugünkü haliyle tüm bunlar, okullar, dershaneler, kolejler; tarikatların toplum yaşamını işgal girişimidir!

YKP, polis teşkilatının son dönemdeki baskıcı uygulamalarını, yargısız infazlarını kabül etmez, emirle gelen tüm bu baskılara karşı direneceğini, direnenlerle birlikte olacağının altını çizer.

YKP, bu koşullarda KTÖS ile olan dayanışmasını da yineler.

 

KTÖS eylem yaptı

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), hakkında dava dosyalandığı gerekçesiyle bir üyesinin dün Güney Kıbrıs’a geçerken Metehan Sınır Kapısı’nda gözaltına alınmasını bugün kapıda eylem yaparak protesto etti.

Türk-Sen, KTAMS, KTOEÖS, Dev-İş ve Çağ-Sen’in de katılarak destek verdiği eylemde, TC Büyükelçiliği geçen hafta yapılan eylem nedeniyle hakkında dava dosyalanan 3 öğretmen ile dün güneye geçişi engellenen öğretmen geçiş noktasında vize başvurusu yaptı. Başvuruların onaylanması üzerine KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Pazar günkü gözaltı ve dava dosyalama ile ilgili olarak “komedi, keyfi uygulama” nitelemesi yaptı.

KTÖS adına bir de bildiri okuyan Elcil, bazı dini örgütler tarafından yapılan açıklamalara atıfta bulunarak, kara çarşaf, tespih ve cübbenin hangi kutsal kitapta milli ve dini değer olarak nitelendiğini sordu.

Açıklamada, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Kıbrıslı Türklerin kimliğine, kültürüne, sosyal yapısına ve inançlarına müdahalede etmek; UBP hükümeti ise işbirliği yapmakla suçlandı.

KTÖS üyesinin sınır kapısından çıkışının engellenmesinin “seyahat özgürlüğünün engellenmesi” olduğu vurgulanan açıklamada, polis protesto edildi.

KTÖS Genel Başkanı Güven Varoğlu da, Cuma günü TC Elçiliği binası civarında ülkenin değer yargılarına saldırıları kınamak için demokratik haklarını kullanarak eylem yaptıklarını, ancak 4 üyelerine “uygunsuz davranışta bulundukları” gerekçesiyle dava dosyalandığını anlattı.

4 kişiden birine dün sınır kapsından çıkışına izin verilmediğini kaydeden Varoğlu, “Burası bir hukuk devleti ise bununla ilgili bir karar alınması lazım” dedi.

Sınır kapısından sendika üyesinin geçişinin engellenmesinin ancak faşist idarelerde görülebilecek bir uygulama olduğunu savunan Varoğlu, Büyükelçilik tarafından yönlendirme yapıldığını ileri sürdü.

Sendikal Platform adına konuşan KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel de, sınır kapısında yaşanan olayın, ülkede “faşizan bir rejim” olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti.

Ülkede TC Büyükelçiliği tarafından desteklenen ayrıcalıklı bir kesim yaratıldığını da iddia eden Gökçebel, örgütlülüğü dağıtma yönünde gayret sarf edildiğini söyledi.

Gökçebel, “Mücadele eden örgüt ve insanları, sanki demokrasiyi katlediyorlar, sanki ahlaksız işler yapıyorlar gibi göstererek yargılamadan cezalandırmak istiyorlar” diye ekledi.

 

Ne olmuştu?

KTÖSKıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, TC Elçiliğini ve UBP Hükümeti’ni 14 Aralık, Cuma günü kara çarşaflarla protesto etmişti.

KTÖS, orda yaptığı açıklamada AKP’nin Türkiye’de hükümet olması ile gericileştirme politikaları yürütüldüğüne dikkat çekmişti. KTÖS’ün elçilik önünde yaptığı basın açıklama şöyle:

 

“İMAMIN ORDUSUNA KARŞI KOYACAĞIZ!

Kıbrıslı Türkler’in kimliğinin, kültürünün asimile edilmesine yönelik sürdürülen politikalar AKP’nin Türkiye’de hükümet olması ile hız kazanmıştır.

Adamızın kuzeyindeki yerli işbirlikçileri kullanan AKP hükümeti dayatma paketlerle artık açık açık adanın kuzeyini Türkiye’ye bağlayacağını ilan etmiştir.

Özelde eğitim alanında yaşadığımız sorunlar, bu dayatmaların sonucudur. Adamızın kuzeyine sistematik olarak nüfus aktarılması eğitimdeki öğretmen ve altyapı eksikliğinin ana nedenidir. Adamızın kuzeyindeki büfus bilinmediğinden ne eğitim ne sağlık ne de sosyal yaşam planlanabilmektedir. Dayatılan ders programları ile kültürel asimilasyon yapılmakta, sunni İslam dayatması ile toplumun inançları siyaseten kullanılmak istenmektedir. Son olarak kılık kıyafeti bahane edilerek öğrenciler de öğretmenler üzerinden politika yapılarak, türbanın okullara girmesine zemin yaratılmaya çalışılmaktadır.

Yasakçı zihniyet, işbirlikçi UBP’nin partizanlığı ile bütünleşince toplumu tam bir abluka ile karşı karşıya bırakmıştır. Özellikle elçi rolündeki TC’nin valisi Halil İbrahim Akça, Fetullah Gülen tarikatının adamızın kuzeyindeki misyonerlik faaliyetlerini yürütmektedir. Verdiği talimatlarla eğitim bakanlığını Fetullah Gülen’in acentası haline getirmiştir. Tarikat öğretiminin önünde en büyük engel olarak gördüğü öğretmenlere dönük olarak “öğretmen düşmanlığı” yapmaktadır. Kıbrıs Türk toplumunun kimliğini, kültürünü, inançlarını ve sosyal yapısı değiştirmeye yönelik tüm saldırılara karşı durmaya devam edeceğiz. Eğitim Bakanlığı’nı bu konuda uyarmak ve entegrasyon, asimilasyon politikalarına karşı çıkmak için ortaya koyduğumuz eylem ve grevlerimizin Sendikal Platform’un eylemleri ile bütünleştiriyoruz.

Kıbrıs Türk toplumuna dayatılan gerici, ırkçı ve yobazlığı reddediyor, Kıbrıslı Türkler’i aşağılamayı alışkanlık haline getiren TC elçisi ve yetkililerini protesto ediyoruz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin