yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHaydin gözümüz aydın! - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Haydin gözümüz aydın! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kuzey Kıbrıs dar odamın karanlık ortamından sıyrılma adına penceremi açıp içeriğe ışık girmesini isterken, aralanan pancurdan dünyaya bakarken ve ordan bize gelenleri izlerken, şöylesine bir tümce kurdum: “Haydin hayırlısı olsun”. Çünkü yazmak için dahi kelime seçip bilgi aktarırken kaçınılmaz olalrak okuyucuyla buluşurken, ben yazarken oda okurken bütünleşip enazından ortak düşünmeye doğru buluşmaya yönlenmemiz gerektiğini elbet biliyorum. Açılan pencere ise bana sanki cihaletin içinden bir şeyler bularak enazından mizahi gelsede “gözümüz aydınla” bunu tamamlamam gerktiğini düşünüyorum.  Ozaman Kuzey Kıbrıs karanlık odanın tecavüzlerden rüşvetlere uçuşan, fareler gibi bizi kemirip gerçekten tüketen gerçekler arasından sistemin pencereden bakışıyla “haydin hayırlısı” diyerek makalemin renklerini sıralamaya başlayım. Karınlıktan ışık görürken aydınlanan ufak umutlarla mizahla gerçekelre doğru ileri!

Kuzey Kıbrıs veya Türkiye gerçekelri nekadar imkar ederse etsin ve daha acısı, Türkiyeli kesimelr aKP ve özde devletelrini eleştirip onlara uyguladığı baskıyı eleştiriken, iş Kıbrısa gelince onlar gibi düşünme ikilemleri bolca yaşanırken; Kuzey Kıbrıslılar ise yaşadıkları resmen ateş kes olayını “Barış” diye simgelerken, Türkiyei resmi eksen dışında konuşmaktan kaçıp Türkiyeyi de resmi gözde “anavatan hamaset” şöylesi konuşmadan banbaşka anlatırken, olaylar hiçde böylesi kaçışları dinlemiyor. Aslında geçen hafta bazı Türkiye yetkilileri biz söylesek “suç” dahi sayıp veriştirecekleri sözleri “siz Mardinden Edirneden farklı değilsiniz” söylemiyle söylediler! Dahası parmak arkası veya sohbet tepkisinde değil resmi alanda bunu söylediler. Söyleyene göre olunca tepki değil sesizleşme veya övmelerle karşılandı! Bu olaylar zaten hep tekarlanmasına karşın, yerleştirilen ikiyüzlü resmi yapısal konum nedeniyle bu dahi önemli itiraf olarak kabulenen kesimler oldu. Sanki kaybedilmiş para gibi kimisi yanlışmış gibi tepki korken, kimisi de kanıtlanmanın kanıtı olarak algıladı. Galiba bende basitleşip böylesi durmadan tekrarlanan bu parodiye yer veriyorum!

Aslında konum bu değildi: Ama şu elbet olacak: Zamanında ve şimdi Türkiyeli yetkililer hep şunu tekrarlıyorlardı: “Bizde ne varsa sizde de oalcak! Elbet bir zamanlar bizde olup orda olmayanları da özelikle yerel üretim alanalrının da tüketilip “anavanlaşmanın et tırnağıda onutulmasın”! Şimdi bunun yeni “müjdesi” ihalede verildi: hani ikide bir Türkiyede öğrencilere, işçilere, Kürtlere, geriye kalan halka karşı, derelerini sularını isteyen köylü kentlilere karşı kulanılan ve binber gazı, gaz bonbası ve su sıkan panzer tipi araçlar bize de alınıyor. Dediler ya “Bizde ne varsa sizde de olacak”! Haydin muhaliflere kısa sözle “gözünüz aydın”! Artık yavaş yavaş jopu ve biber gazını tadarken, şimdi de moderin araçlarla tepkiler karşısında baskı aracı olarak ülkemize “anavatan yolunda güzel olanak olarak sağlanıyor”! Tabi onutmayalım: Herkese değil elbet; Nasıl ki kimisi meclise giderken hemen “algülüm ver gülüm” ile çağrılıp kabulenirken, kimsine de biber gazıyla “hoş geldiniz” dendiği gibi; Başka Açıdan Lefkoşalı ödenmeyen çalışana jopla biber gazıyla saldırılıp sora yakalanlan yargıya giderken, Karpaz yol kesene ve küfülerler sadldırana “lütfenle” yalvarlılma ikilemini daha dün yaşanarak onutlmayacak ders olarak çoktan yazıldı! Onun için yeni gelen araçların sıkacağı gazın hedef olcaklara “gözünüz aydın” diyorum!****

Pencereden bakarken başka “gözün aydınlar ışıldıyor”: Türkiyeye Patriyotlar geldi: Amerikan ajanları ve heryerde tehlikeli görülen “radikal İslamcılar” Türkiye yani içeleştiğimiz, ilhakcı efendimiz veya sistemin Ortadoğu model ülkesine yerleşiyor: Kuzey Komşumuz sayılacak coğrafi ama içeleşen siaysal gerçeğimiz nedeniyle “gözümüz aydın”! Başka pencereden yapılan seyirde, Suriye yani doğu komşumuza doğru yöneliyorum: Bir zamanlar B.M. toplantısında dahi kabulenmeyen Suriyenin Türkiye sınırında tanpon bölge kurulması galiba sağlandı. Özelikle İslamcı radikalerin bölgede Türkiye desteği ile yerleşmeleriyle Suriye Türkiye sınırında gayrı yasal ama resmen işleyen ve “muhaliflerin” kontrolunda tanpon bölge kuruldu. Bunada “Haydin kolay gelsin” demek yokmu”?****

Doğu Komşumuz Suriye yeni bir yetiştirme merkezi oluyor. Tabi savaş makinesi olarak işleyerek! Orda savaşa katılarak katliyamlarla kin ve nfretle eğitilen belirli kesimelr vardır. Bunlar çeşitli ülkelerden gelip buradaki savaşa katılıp pratikle eğitiliyorlardı. Sorsanız en başta Amerika olmak üzere bu savaşçılardan çoğunu “lanetlerle” anlatacaklar! Ama Suriyede tıpkı Afkanistan ve ırakta olduğu gibi bunları silahlandıranlar “özgürlük savaşcısı” olarak lanse edenler, hep ayni eksen olmaktadır. Çünkü Suriye oynunda oyuncular ve fedayilerdirler! Tabi bunlar savaş sorası ülkelerine gidiklerinde veya Suriyede kaldıklarında neler yapacakları şimdiden belli; Ama şimdi bunların silahlandırılmalarından savunlmalarına dek dünyalı sistemci Emperyalistler onları “özgürlük savaşçıları” olarak savunuyorlar. Hani Elkayde dedikelri de şimdi Suriyede ayni konumda! Gelecek için “haydi gözümüz aydın!***

Ama dünya büyük; Ayni kesimlerin bir kısmı “yani Suriyede Esata karşı çarpışan veya Lipyada Kadafiyi deviren kesimelrden kimisi” Malide Fransanın işkal etme nedeni, ingilizin eğitmen asker göndermesinin de nedeni! Galiba çelişkimi var! Sakın böylesi çelişkiyi yakalamayın. Çünkü sorgulamak demek emperyalist kuramı belekte yeniden canlandırmak demektir! Onun için siz Suriye Mali veya ırak Türkiye hepsini tekil düşünün ve medyalardan yapılan yorumlarla sınırlı kalın. Öyle araştırma ve genele ulaşma Marksis yönteme sakın baş vurmayın!****

Baş vurmaya yönelirseniz; Ortadoğu projesi; Afrika yeni stratejis ve Avrasya Çin kuşatma geniş uzun pilanlara ulaşırsınız. Sora Obamanın yeni dönemiyle Afrikaya yeni askeri üstler yerleştirme, Avrasya pasifik askeri öncelik hamlesi ve bunların Ortadoğuda taşaron Türkiye israile ihale edip olayı yöreseleştirme sürecine varacaksınız ki ozaman Anavatanı başka görme ve yukarda yazdığım patriyotlar, israilin Suriyeyi vurması ve Türkiye Suriye sınırında “muhaliflerle” Kürtler çatışmsında Türkiyenin taraf ama kürt olan barzaninin sesiz kalma teker teker ama genel poletik amaçları kavramak durumuna gelirsiniz! İşte tehlike burada başlar! Onun için medyanın ve sistemin yorumcularıyla yetnin! Hatta kendine solcu diyen veya bilimci etiketini takan ama aslında sırf ekran aşkına bildikelrini söylemekten kaçıp “Türkiye Suriye konsunda çok başarılı poletika izliyor” yalanını da yut! Öyle ya; ilgili kişiler kendilerini “bilimci ve solcu” olarak size kabulendirmedilermi?****

Tüm bunları bir yana itelim; En iyisimi gelişmeleri sorgular değil istenilenle algıanarak buna bizim güzel umutlarımızı da katarak “haydin gözümüz aydınla” geleceğe Amerikanın başaracağı Ortadoğu dizayini ile bekleyelim! En zahmetsiz ve bedelsiz durum budur. Hatta isterseniz dünya ile hiç ilgilenmeyerek, penceremizi kapatarak ışık görmeden ama arada çıkıp dışarıda yemeli içmeli meyhanelerde gezip yine karanlık odamıza dönüp yeniden dar odamızda cebimiz dolu atıp tutalım: Sakın ola alternatif, Sosyalizim, sınıfsal gerçekler, Emperyalist yeni kolonyalizim falan söylemeyelim. Bakın adamlar Fransızlar Amerikalılar kocaman çölerde sıcak kavurtusunda sırf “terörisleri” ezme adına oraya dek gittiler. Bu fedakarlıkları hiç onutmayalım: Onutmayalım ki yarın kazayla bizi de uzman yapıp cebimize para koyup ülkeden ülkeye gezdirip ödülendirirler. İnanmazsanız hiç uzağa gitmeyin; Etrafınıza bakın: Kim bilir; Belki yarın sizinde “gözünüz aydın” olarak cebiniz dolar!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin