Üst düzey bir bürokratın, bir memur kadına cinsel tacizde bulunması ile ilgili, 15 örgüt tarafından bugün Başbakanlık önünde protesto eylemi düzenlendi.
Eyleme destek veren örgütler adına basın bildirisini okuyan Mine Atlı, taciz olayını gerçekleştirdiği söylenen kişinin kimliği konusunda devletin yetkili birimlerine bilgi verildiğini belirterek, söz konusu kişiyle ilgili ivedilikle soruşturma açılmasını talep etti.
Akova Kadınlar Birliği, Baraka Kültür Merkezi, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Feminist Atölye (FEMA), Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), POST Araştırma Enstitüsü, Sosyal Riskleri Önleme Vakfı, Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü, YKP-fem, Yurtsever Kadınlar Birliği eyleme destek verdi.
Okunan ortak açıklama şöyle:
Geçtiğimiz günlerde bir kamu kurumunda, yüksek bir bürokratın memur bir kadına cinsel tacizde bulunduğu haberi kamuoyunun bilgisine getirilmişti. Basına yansıyan bu taciz olayı maalesef münferit bir olay değil, kadınların sıklıkla işyerlerinde karşılaştıkları bir hak ihlalidir. İş ortamında çalışma arkadaşlarının, özellikle üst kademe personelin, emri altında çalışan kadınlara cinsel içerikli şakalar yapması, pornografik fotoğraf göstermesi, özel buluşma ve cinsel ilişki teklifinde bulunması cinsel taciz tanımı içine girmekte, kadınların kişilik haklarına ve bedensel bütünlüklerine saldırmaktadır. Kadınları cinsel bir meta olarak algılayan bu zihniyetteki yöneticiler, kadınlar yapılan teklifleri reddettiklerinde de bağırma, çalışma arkadaşları önünde hakaret etme, yok sayma, üstlerine ve meslektaşlarına kötüleme şeklinde sistematik ‘bezdirme’ (mobbing) yöntemi ile ikinci bir hak ihlaline maruz bırakmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan taciz olayında, tacizi yapan yüksek bürokratın kim olduğu ilgili Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı da dâhil olmak üzere devletin tüm üst düzey yetkili birimlerine bildirilmiştir. Aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, adı geçen yüksek bürokrat hakkında gerekli soruşturmanın ivedilikle yapılmasını talep ediyor, ilgili konuda gerekli tahkikatı yürütmeyen tüm yetkililerin en az cinsel taciz suçunu işleyen kişi kadar suçlu olduğunu düşünüyoruz.
Kamu kuruluşları ve özel sektör kurumları başta olmak üzere, yaşamın her alanında “cinsel tacize sıfır tolerans” ilkesinin bir an önce kabul edilmesini; cinsel taciz ve mobbing’in ne olduğu, hangi davranışları içerdiği ve kadınlar üzerindeki etkileri hakkında bilgilendirici eğitim programları düzenlenmesini; İş Yasası ve Ceza Yasası’nda mobbing ve cinsel taciz ile ilgili yapılacak düzenlemelerin yanı sıra, toplumsal cinsiyet temelli her türlü şiddetin ortadan kaldırılması için Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddeti Önleme Yasası’nın bir an önce düzenlenip Meclis’ten geçirilmesini talep ederiz.
Kadınız, cinsel obje değiliz! Kadınlar olarak yaşamın her alanında icra ettiğimiz mesleklerde saygı görmek ve saldırıya uğramadan var olabilmek hakkımızdır. Bu hakkımızı alıncaya dek dayanışma içinde direnmeye devam edeceğiz.