Mecliste Sayıştay raporları güya tartışıldı. Bunun önemli olmadığına kanaat getiren meclis Sayıştay raporlarının bir ekstra yük olduğunu düşünüp komitelerin gündeminden çıkarmıştı. Birikmeleri ve şikâyet olması üzerine yıllar sonra geçici bir komite kurarak ona havale etmişti. Ayni kafa devam ettiği için mebuslar raporları bir kenara atıp hükümete ver yansın etmeyi seçtiler. Arada hatırlayıp Sayıştay raporlarına da değinmedi değiller. Birisi harcanan paranın bir işe yarayıp yaramadığının da denetlenmesi gerektiğini söyledi ve denetimin performans ve veriminin önemli olduğunu kaydetti. İddiasını daha da ileri götürerek performans ve verimin denetlenmiş olması halinde Lefkoşa belediyesinin bu hale düşemeyeceğini belirtti. Bu performans denetimini nereden duydu diye düşününce anlıyoruz ki efendimiz Sayıştay’ın eleştirilerinden hatırladı. Kendisi beş yıldan fazla hükümetlerde bakan hatta başbakan oldu ama Sayıştay’a bize görev verin de performans denetimi de yapalım şeklindeki isteğine yanıt vermedi. Şimdi hatırlamakla kötü yapmadı lakin şimdi bile performans anladı diyemeyiz. Denetlenen birimin görevini yapmak için gereken ehliyete kavuştu mu diye denetim ancak görevin güzel bir tanımının olması ve alınan paraların hangi maksatla yapıldığının ölçümünün yapılması için uygun yani ne az ne çok olmadığının belirli olması gerektiğini bilmesi gerekir. Bunlar belli olmadığına göre o mebusun dile getirdiği gibi sadece toplanan paraların nerelere harcandığı denetlenecek yani para cebe mi atıldı birine mi ödendi diye denetim yapılabilecek.
Zahmet edilmesin ihalelerde harcanan paraların ödenip ödenmediğini zaten icracı sonuna kadar denetler. İhale yolsuzluğunu denetlemek için mali müfettişler devreye girmemişse Sayıştay’ın denetlemesinden bir hayır gelmez. Onu ancak performans denetimi yapmakla da görevli kılarsalar işe yarayabilir. Sayıştay’ın performans denetimi için göletleri denetlediğini düşünün elinde DPÖ.nün izlemem ve koordinasyon yapmışsa ve raporu çıkmışsa yapılabileceğini anlamak gerekir. Yoksa bir iş çıkmaz.
Söz konusu denetim raporu Muhaceret dairesi 20007 yılı denetim raporu idi. Performans denetimi istersen alınan harçlar için harcanan emeğin ve malzemenin ödenen harçları haklı kılıp kılmadığını denetleyeceksin. Peki bu idare harçlara bu gözle bakar mı? İdare bir pasaport vermek için bu kadar masraf yapar harç onun için bu kadar takdir edildi diye bir açıklama duyduk mu? Harçların verilen hizmetle uyumlu olması ilkesini aklına getireni gördük mü? Konsomatrislerden sık sık muayene olmaları ve çalışma izni almaları istenir yapılan hizmet buna uyumlu mu? Bunu düşünen oldu mu? Hangi hizmet masrafı düşünülerek saptandı da Sayıştay denetleyecek.
Sayıştay’ın raporlarında gördüğümüz birinci sakatlık yasa geçirilip kılıfına uydurulan harcama ve gelirlerin yasal olduğunu kabul etmesi ve bunu raporlarında açıkça yazmasıdır. Demek ki Sayıştay meclisten yetki almadan idarenin (yürütmenin) harcama ve gelir toplamasına aldırmamaktadır. Yani mali denetimin anayasa ve yasalara uyumunu değil uydurulmuş olmasını denetlemektedir. İnanılacak gibi değil. Diğer bir husus da çıkar çatışmasını suç olarak görmemesi ve çıkar çatışması olan bir olayda ilgilinin ki karar verici bir makamdadır bundan çıkar sağladığının görülmemesini mazeret olarak kabul ve ilan edebilmektedir. Hâlbuki çıkar çatışması varsa ilgili “bu kişi benim akrabam veya ortağım” deyip karara katılmaması gerekir. Yoksa bilerek kardeşe veya akrabaya veya ortağa yüklü ihaleleri vermek veya kurumu onun işyerinden alış veriş yaptırmak suçtur. Sayıştay hangi araştırma ile ihalede veya mubayaada çıkar hesabı yapılmadığını saptayabilmiştir.
Usulsüzlüğün olduğunu ama yolsuzluğun olmadığını da rapora yazabilen denetçi ve Sayıştay üyeleri tam bir gaflet içindedir.
Mebus kendisinin denetim organı olan Sayıştay’ı görmek bile istemez. Onun için mecburiyetten meclisin gündemine gelen raporları görüşür gibi yapıyor. Bir şeyler söylemek de icap ettiği için bulduğunu anladığını söylemekle yetinir. Sonra da Sayıştay çok önemlidir deyip personel sıkıntısının da giderilmesini ister. Ortada bir de evsafı uymadığı için alınmayan personel de var ya onlara da iş bulunmasını ister. Hâlbuki Sayıştay diye bir şey olsa bir hata oldu evsafı olmayanlar işe alınmaya çalışıldı da yasal olarak durdurulduğu için birilerini işe almaya engel olacaktır. Hele performans denetimi de Sayıştay’a görev olarak verilirse personel ihtiyacı ancak en alt kademeden talep varsa, üst kademeler bunu onaylamışsa ve DPÖ norm kadro ve barem sistemine uygunluğu denetlemişse buna izin verecektir.
Başbakan veya bakanlar hükmü karakuşi personel alabilirse, yetkileri varsa Sayıştay’a fazla gerek yoktur.
Böyle Sayıştay ve meclisin olduğu zamanda mebuslara gönderilen Sayıştay raporlarının bir yapraklı komite raporu olur, bir yaprak fotokopi üye imzaları olur, beş yaprak ayni sunum yazısı olur, 4 sayfa raporu olur, bir sayfa arka sayfa olduğu için olur ama 51 sayfalık beş EK dağıtılmaz! Mebuslar nasıl değerlendirdiler merak ederseniz boşuna edersiniz bilen yoktur! Emin olun. Çünkü mebuslar konuştular şikâyet edeni duymadık.