Uygulanan siyasal yöntem sömürgecilik oluyorsa, daha fazla kar elde etme amaçlı pazar kavgası oluyorsa, bunun için en çirkin poletika yapılıyorsa, bunun adı elbet kendine has kuramla alınmalıdır. Probagandanın adeta saldırıyla, işkal ederek ve ayrıştırarak kontrolu savaşla sürdürülüyorsa, hangi kavram konursa konsun, sonuçta gelen kandır ve gözyaşıdır. Probagandanın ve siaysetin işkal ederek, parçalayarak uygulanıyorsa bu barışla değil savaş kuralarıyla sıcak veya piskolojik yöntemlerle yapılır. Savaşla barışın birlikte olma şansı zaten yoktur. Son Ortadoğu oynunda nekadar “Nurlu ufuklar, özgürlük feneri veya demokratik gelecek” densede, Afkanistandan başlayan ve şimdi Suriyede yaşanan süreçle bunun nemelem olay olduğu tekrar tekrar kanıtlandı. Ama hala onca kirli uygulamaya, açıkseçik yalanlara rağmen hala “Bahar, yıldız” gibi süslü anbalajlarla kanın gizletilmesi çalışılınıyor. Ama Olmuyor! Üstelik Suriye olayında da görüldü ki tıkandıkça daha sert çıkışlı yeni dış müdahaleli kan göleri oluşmaktadır. Reyhanlı olayını yaşarken içinde neararsanız olan ama bunu yaratan poletikaların kısgacında yine onların önerdikleri taraflaşmayla neyazık ki gelecek kirli oyuna koşul yaratmaya yönlendirme çabaları vardır.
Reyhanlı katliyamını izlerken, birden çok değil şöylesi kısa zamanlı bir olay birikimine bakalım: Amerikan Dışişleri bakanı Keri bölgede cirit atıp, hatta Türkiye İsrail eksenini daha sıcak düzye getirdi. Ardından konuya israilden gelen yanıtla “Özürün amacı Suriye konusuyla ilgilidir” net ifade kulanıldı. Sora daha bunun sesi yakısını kaybetmeden Suriyedeki araştırma merkezleri ve sora yine başka askeri tesisler israilce göz göre göre vuruldu. Pek ses çıkaran olmadı. Tam aksi; Amerikan merkezli başta CİA olmak üzere ısrarla Suriyenin Kimyasal silah kulandığı probagandasına hız verildi. Oysa Obama dahi bundan tam emin değilken, birden Kimyasal silahları resmen Emperyalist destekli “Muhaliflerin” kulandığı B.M. temsilciliğince açıklandı. Ama bu başta Türkiye devleti olmak üzere arada boğdurtularak, ısrarla Suriyenin kimyasal silah kulandığı söyleniyordu. Beraberinde konulan Kırmızı çizginin aşıldığı belirtilip Suriyeye daha yoğun dış müdahale savunuluyordu!
Rusya ise Lipya hatasını tekrar yapmadığı için ve Suriyede onca desteğe rağmen Esat geriletilemiyordu. Mutlaka yeni Suriye müdahalesi sıçraması yapılması gerekiyordu. Probaganda buna yoğunlaştırılıyor, vurulan dış eksenli Suriye hedefleri artıyordu. Türkiye başbakanı saldırtan israili değil Esata tehditler yağdırıyordu. Bu tıkaç ve durmadan probagandalaşan koşulda elbet herkes olayı biraz bilenler için yeni Suriye dış müdahale hamlesinin nasıl olacağı kuşkusu, giderek somutlanıyordu. İsrail daha net saldırıyor ve eksene Hizbulahı koymak istiyordu. Türkiye ise baştan beri Amerikadan gelecek direk destekle “Şamı fetihe” hazırdı. Ama Obama olayı daha çok bölgesel taşaronlara ihale ediyordu. Üstelik ırak işkali ve Afkanistan aşmazı kadar, yeni Pasefik Asya, Afrika açılımı nedeniyle birçok olaya direk taraf olmak istemiyordu. Oysa Ortadoğu mütefik devletleri olan İsrail ve Türkiye ısrarla Suriye pastasında Amerikayı daha etkin kılmak istiyorlardı.
Özetlenen bu gelişmeler aslında tıkanan ve istenilene ulaşamayan Suriye olayında yeni hamlelerin geleceği beklentisi vardı. Zaten işin acısı, israilin direk saldırganlığı gayet doğal karşılanıp B.M. dahi kınamadı! Kimyasal silah olayı oldukça probagandalıştırıp saldırganlık dozu artırılırken, canlı olan beleklerle ıraktaki resmen kandırılma durumu nedeniyle kamuoyu pek inandırıcı bulmuyordu. Tamda bu kağos yumağı yoğunlaşırken, birden Reyhanlı patlamaları gündeme düştü! Üstelik Erdoğanın Obamaya gidip bazıalrınca “ikna etme” beklentisinin olacağı tahmininin yapıldığı anda. Bu durumlar dahi Reyhanlı katliyamındaki acıların yoğunluğu kadar, bundan nasıl fırsatcfcıların olacağı kuşkularıda vardır. Onutmayalım: Atılacak yeni adımalrda kamuoyu hazırlanması için, ötekinden intikam alma adına provakasyonlar hep yapıldı. Helle emperyalist oyunlarda katliyalmalrla siaysal hamlelerin olması oldukça çok zengin kirli tarihe sahiptir. Ortadoğu zaten bu kanıtlarla doludur. Bugerçeklerle olacak ki Reyhanlı olayına insani faciyacılık felaketi yanında siyasal kuşkular oldukça fazladır. Helle daha olay olur olmaz hemen Reyhanlıda sansür olması ve Devletin hemen Suriyeyi işaret etmesi çelişkisi sorgulanmaya aday davranış oldu.
Herkes ilgisi oranında zaten Hatayda sınır kapılarında nelerin olduğunu biliyordu. Hatta Suriye tarafının “Muhaliflerin” elinde olduğu zaten imkar edilmiyordu. Ayrıca daha baştan Hatayta Suriye “Muhaliflerinin” karağgah kurduğunu ve dünyaya demeçler verdiği biliniyordu. Biranlamda Hatay zaten savaş tarafların kulandığı toprak olmaktaydı. Hatta Hataylıların savaşa karşı olmaları, protesto yapmaları dahi haber yapılmayarak ve meşur biber gazıyla bastırılması işin öteki gerçeği oluyordu.
Reyhanlı katliyamı çok faciyalı oldu. Bunun poletikadaki kulanımı kuşkularla ve endişeyle izlenmektedir. Çünkü zaten oluşan ayrımalrla müdahaleye hazır Türkiye gerçeği hep duruş oalrak vardı. Şimdi Reyhanlıda olanlarmı yoksa yeni poletik strateji için mavzememi kulanılacağı ikilemi hep endişeyle izlenmektedir. Ancak Bölgede özelikle son dönemde olan olayların öznesi değil, taraflı probaganda ile yeni hedefe yöneltilme gerçeği hep yaşandı. Hatta birçok yalanın söylenerek işkaler yapıldığı daha dün ırak örneği ile karşımızda duruyor.
Bunlar hep yaşanıyor. Türkiye medyası kendi ülkesinde yaşanan gerçeği dahi baştan hem sansürle takılarak yok sayma, hemde probagandasıyla yeni hedefe yöneltme ikilemleri oluşturdu. Bunlar olayın özünü değil poletik çıkarını ve Emperyalist Ortadoğu sömğrme olgusunu sırtırmaktadır. Reyhanlı halkı bilmeden hatta istemeden sonuçta uygulatılan Suriye ve daha geniş Ortadoğu projesinin kura-banı oldular. Onlar savaş istemedikelrini söylemelerine karşın sesleri duyulmadı. Aksine ciahtcıların kol gezdiği, Suriye “Özgür ordu” temsilcilerinin dünyaya mesaj verdikleri coğrafya olmaktan kurtulamadılar. Şimdi resmi medyalar Rehanlıdaki insan acılarını kulanarak yeni poletik mavzemeyle kulanma çabasındadırlar. Onun için inandırıcılık yoktur.
Yukarda özetlediğimiz Ortadoğu ile Reyhanlı katliyamı insanalrın nasıl bedel ödetielrek sermayenin sömürgeleştirme poletikalarını kısaca özetledik. Reyhanlı çocukarlı Projeyi veya milyarlar kazanan petrol, silah sermayesinden habersizdirler. Ama onların yeni “ayar” adıyla yaptıkalrının bedelini onlar öğrendi. Karşı oldukarı savaşın bizat katledilenleri oldu. Olayın ne nedeni, nede yapanı net olacaktır. Neyazıki Roboskiden Reyhanlıya Türkiolaylar pek açıklanmıyor. Bunun acısı çoktur.