Eskişehir 1. Hava Kuvvetleri komutanlığı tarafından 24 Temmuz’da vicdani retçi Ever Aydemir için tebliğ edilen hapis cezasını Ender Aydemir ve avukatı Davut Erkan BirGün’e değerlendirdi. Onur Erem’in haberi şöyle
Enver Aydemir’in firar suçuyla yargılandığı davada askeri mahkeme vicdani ret hakkını tanımış ancak Enver Aydemir’in vicdani retçi olmadığına hüküm getirerek 10 ay hapis cezası vermiş, bunu 6 bin TL para cezasına çevirmişti.
Aydemir “Bu devlete verecek bir kuruşum yok. Vicdani retçi olduğum için devlete para ödeyecek değilim” diye konuştu. Askeri mahkemenin kendisinin vicdani retçi olup olmadığı konusunda karar verecek merci olmadığına dikkat çeken Aydemir “Benim hakkımda söylediklerini ciddiye bile almıyorum. Vicdani retçi olduğum için bir kuruş ödememi bile talep edemezler. Gerekirse ya hapis yatarım ya da ülkeyi terk ederim” ifadelerini kullandı. Enver Aydemir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığını sorgulayacak hale geldiğini söyledi ve “Büyük ihtimalle bu devletle olan vatandaşlık bağımı sonlandıracağım. Kalben ve gönül olarak devletle aramdaki bağ çoktan bitti. Zaten pratikteki yurttaşlık haklarımın çoğunu bu karar onanırsa kaybedeceğim” diye konuştu. “Bu karar Askeri Yargıtay tarafından onanırsa bu devlete para ödeyeceğime hapis yatarım” diyen Aydemir askeri mahkemenin kimin vicdani retçi olup kimin olmadığına dair karar vermesini de eleştirdi.
MAHKEMENİN TANIMLARI
“Türkiye Cumhuriyeti müthiş İslamcı ve dinci bir cumhuriyettir. Bu İslamcılık gerçek İslamcılık da değil. Kendi İslam anyayışlarına göre tam kontrolünde olan bir siyasal İslam devleti istiyorlar. Benim Müslüman bir retçi olamayacağım, siyasi nedenlerle vicdani ret ilan edemeyeceğim kararın veren mahkeme hem vicdani reddin hem de Müslümanlığın tanımını veriyor, ayrıca İslam’ı siyasetten bağımsız tutuyor. Biz bu tarifi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanan Aydemir yurttaşlıktan ayrılmak istediğinde TC kimliği taşımanın Türkiye Cumhuriyeti’ne sadakat anlamına geldiğinin söylendiğini, ancak kendisinin bir sadakat kabul etmediğini belirtti.
‘REDDİ TANIMASI İLERLEME DEĞİL’
Enver Aydemir’in avukatı Davut Erkan ise mahkemenin Aydemir’i retçi olarak görmemesine rağmen vicdani reddi tanıyan kararının bir ilerleme sayılamayacağını söyledi. “Anayasa’nın 90. maddesi uluslararası anlaşmaları Anayasa’dan ve iç hukuktan üstün tuttuğu için vicdani ret zaten var olan bir hak. Bu yüzden mahkemenin vicdani reddi tanımasını bir ilerleme olarak göremeyiz” diyen Erkan, mahkemenin Türkiye’de vicdani redde dair bir yasa ve karar mekanizması olmadığı için kendi tanımını yaptığını söyledi ve bu tanımı eleştirdi: “Sonuçta askeri mahkemeler askeri makamlardır, vicdani ret konusunda taraflardır. Bu yüzden vicdani ret hakkını teslim eden merci olamazlar”. Enver Aydemir’in askerliğinin başından itibaren vicdani retçi olduğunu beyan ederek askerliği reddettiğini ve aylarca cezaevinde kalarak bunun bedelini ödediğini de hatırlatan Davut Erkan “Kimin vicdani retçi olduğuna nasıl karar verilmeli?” sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Bugün Türkiye’de Vicdani Ret Derneği var ama bir derneğe üyelik devlet tarafından tek başına yeterli görülmeyebilir. Eğer görülmezse kimin vicdani retçi olup kimin olmadığına karar verecek kurum sivil ve bağımsız bir kurum olmalı, içinde farklı sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de yer almalı. Avrupa ülkelerine baktığımızda bazı ülkelerde bireyin ‘Vicdani retçiyim’ demesi yeterliyken bazı ülkelerde komisyonlar karar veriyor. Türkiye’de bu yasal boşluğun bir an önce doldurulması lazım”.
‘İTİRAZ EDECEĞİZ’
Davut Erkan, mahkumiyet kararını Askeri Yargıtay’a götüreceklerini, eğer burada da karar onanırsa Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e de gideceklerini belirtti. Dosya Askeri Yargıtay’dayken Enver Aydemir hapis cezası yatmayacak, ancak Yargıtay kararı onarsa dosya Anayasa Mahkemesi ve AİHM’deyken cezayı çekmeye başlayacak.