EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer’in açıklaması şöyle:
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) olarak yaptığımız açıklamalarda; KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan olan Sayın Sunat Atun’un, AKSA isimli özel elektrik üreticisi firmaya yakıt sağlayan gemilere acente olarak kendi şirketini çalıştırdığını, bu yolla kazanç elde ettiğini söyledik durduk. Sayın Atun’un kendisi, 30 Mayıs 2013 tarihli Meclis birleşiminde, Meclis kürsüsünden bu gerçekleri onayladığını net bir şekilde beyan etti.
20 Mayıs 2013’te Sayın Sunat Atun’un şirketinin Mağusa Gümrük Müdürlüğü’ne vermiş olduğu yazısı petrol taşıma gemileriyle ilgili rolünü net olarak ortaya koymaktadır.
Durum bu iken, Sayın Sunat Atun’un büyük hissedarı olduğu şirketten yapılan açıklamada; konu ile ilgili Sendikamız tarafından yapılan açıklamaların gerçekleri yansıtmadığı belirtilerek sendikamız yalanlanmış ve deniz kirliliğine neden olan olayda adı geçen geminin acentesinin A&S Atun Ltd. olmadığı belirtilmiştir. Deniz kirliliğine neden olan geminin acenteliğini kimin yapıp yapmadığı çok da önemli değildir. Önemli olan bir bakanın kendi kazancını artıracak sonuçlar doğuracak politik kararlar almasıdır. Sayın Atun, KIB-TEK’i koruyup kollama görevi yerine, KIB-TEK’in rakibi şirketin yakıt ihtiyacını karşılamada kendi çoğunluk hisselerine sahip olduğu şirketini kullanmış ve kazanç elde etmiştir.
Bu yolla kazanç elde etmenin yasal, haklı veya meşru olup olmadığına biz karar veremeyiz. Bununla ilgili resmi başvurularımızı devletin yetkili makamlarına yapmış bulunmaktayız ve ilgililerin en erken zamanda bu konunun açıklığa kavuşturulması açısından sorumluluğu olduğunu düşünmekteyiz. Biz bu yaşananların etik olmadığında ısrarlıyız. Özel sektör ve AKSA’yı koruma politikaları ile varılan nokta, yaşanan çevre felaketidir. Bu daha başlangıçtır. Eğer mevcut veya gelecek hükümetler ilgili bakan, milletvekili, müdür veya diğer yetkililerin iş ilişkilerinin bu şekilde olmasına göz yumarlarsa, bugün yaşananlar gelecekte yaşanabileceklerin somut habercisidir.
EL-SEN, özellikle stratejik konumda olan işyerlerinin ve kamusal alanlarla kuruluşların özelleştirilmesine veya parçalanarak yok edilmesine kesinlikle karşıdır ve Sayın Atun’a yaklaşımımız da bu temel görüşümüzden kaynaklanmaktadır. Sayın Atun veya bir başkası da aynı yöntemlerle çalışmaya devam ederse, EL-SEN yine karşı duruşunu sergilemekten çekinmeyecektir.