yaklaşımlarYılmaz ParlanMaskeli Balolar Ve Zorrolar! – Yılmaz Parlan
yazarın tüm yazıları:

Maskeli Balolar Ve Zorrolar! – Yılmaz Parlan

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kıbrıs’ın kuzeyinde küflü sahnede bir “Maskeli Balo” daha sahneleniyor. Vitrin her zaman olduğu gibi rengarenk! Yeşil Oyunculardan, Parlayan Güneşe, Yüksekten Uçan Beyaz Güvercincilere, birinci parti olmazsa siyaseti birakacağını ilan edenler ve seçim korosuna katılan yeni Zorrolar Mecliste “gürleyip eseceklermiş”  soralım daha önce Meclise girmeyi başarmıştı zorrolardan biri pekala girmişti de ne olmuştu hatırlayan var mı acaba? Unutanlara söyleyelim rejimin yeni savunuculararına arka çıkmaktan başka bir şey yapmamıştı. Hatta bi ara hükümet düşmesin diye de koltuk değneyi bile olmuştu. İnanmayanlar için Meclisin tozlu arşivlerine bakmasını tavsiye edebiliriz. Yaseminin uzantıları Zorrolar bir kez daha toplumu yanıltmak için iddialı görünüyorlar her ne kadar “biz sadece seçimleri araç olarak görüyoruz” deselerde  Rejimi açıktan savunanlarla birlikte rejime topluca graso çekiyorlar. Ha gayret! Soralım ülkede genel seçimlere katılmak için şartlar mı değişmiş? Demokratik bir seçimin hangi koşulu yerine gelmiş ki haberimiz olmamış. Bakmayın siz  gür sesle yapılan açıklamalara  amaç seçimi araç olarak kulllanmak falan değil amaç Boykot’u kırmak… Boykot’un yansımasını minimize etmek, onun ne kadar etkili bir silah olduğunu herkesten saklamaya çalışıyorlar…

20 Temmuzun kutlandığı bugünlerde işaret fişekleri havada uçuşuyor ama adamlar yurtsever!

Öyle olmasa seçim gongu çalınırken Zorroların bir numarası rejimden önce YKP’yi daha seçimle ilgili hiçbir kararı ortada yokken hedef alıp saldırmazdı. Sonrasında Zorroların iki numaralı haşarı çocuğu “Barajı geçip Meclise girmenin Boykot’dan daha etkili olduğunu” basın aracılığıyla dost’a düşmana ilan etmezdi. 20 Temmuzun kutlandığı bugünlerde işaret fişekleri havada uçuşuyor ama adamlar yurtsever! Mecliste ses verecekler-miş! Sevsinler sizi sevsinler zeytinyağlı sabunlada yıkasınlar daha öncesi ses verdinizde ne oldu? Nisabı bile sağlanmayan boş Mecliste kimlere neyi anlatacaksınız? Orada söylenenlerin duvara çarpıp yüzünüze geri geldiğini bilmiyormusunuz? Bu Meclis’in işlevsiz olduğunu sokaktaki çocuklar bilirde sizler nasıl bilmezsiniz?  Anavatana Hislerini saklamayanlar. Halk Siyaseti deyip Akp’ye göz kırpıp kanat çırpanlar. 74’de patlayan bomba ve kurşunların kovanlarının bile henüz toplanmadığı bu ülkede Meclise göz kırpanlar ve tatlı su kabaklarının yeni versiyonu Zorrolar. Bütün aktörler ve aktrislerin rol aldığı bir garabet sahne bu!

 

Meclis binasında seçimin koşu atları şimdilerde toplumu sarıyorlar.

Seçimin değil sadece rant yarışının yapıldığı parkurda seçim yasaklarının başlayacağı son günlerde bile tam gaz vatandaş yapıldığı, rüşvetin ve popülizmin dik alasının yaşandığı bir ülkede nüfus sorunu ana belirleyicidir. Bu manada seçim konusu bir ülke eğer ulusal kurtuluş savaşı vermesi gerekirken “yarım aydın” çevrelerin yanlış algılamalarından ötürü sandık düzeye indirilmişse bu toplum zaten bitmiş ve bitirilmiştir. Bu yanıyla zaten özgür seçimlerden veya buna benzer seçim tartışmalarından bile nasibimizi alamadığımız açık değil mi? Adayların bile TV’de eşit olmadığı bir ülkede hangi seçimden bahsediyoruz? Her seçim olduğu gibi YKP ekranlardan dışlanmakta yok sayılmakta. Pekala demokrasi kavgası verdiğini ilan eden partilerin bu konuda iki kelam ettiğini duyan oldu mu? Sağcısından tatlı su balıklarına, solcusundan yeni zorrolara kadar bu konuda herkes derin bir sessizlik içerisinde. Çünkü herkes sadece kendisi için “Demokrasi” istiyor. Demokratik seçimin koşulları belli olduğu halde TC elciliğinin tüm siyasi partilere nazar boncugu dağıtıp göz kırptığı bir ülkede genel seçim mi olurmuş?

UBP’yi devirmek için Özelleştirme Paketine sarılanlar her nedense seçim gongunun çalmasıyla birlikte Paketi unutmuşa benzeyip hükümet olurlarsa içerisinden bazı maddelerini değiştirip devlet de devamlılık esastır deyip Protokolun uygulanacağının işaretini veriyorlar.

Yani Ankaraya selam çakıyorlar selam. Anlayacağınız eskiden sigara fabrikası olan sigaraların sarıldığı o yüce Meclis binasında seçimin koşu atları şimdilerde toplumu sarıyorlar.

 

“Verilen paralar federal ya da konfederal bir çözümde merkezi hükümetten istenecek”

Acenta seçimlerine katılanların son derece “hevesli” olmaları gözlerden kaçmıyor! Unutulmasın ki seçimler demokratik barometrenin olmadığı ülkelerde herkesin boyunun ölçüsünü alacağı birer boy aynasından ibarettir!

Birde TC’den mali yardım konusu var “Aman ses çıkarmayalım yardımlar kesilmesin” toplumu susturmanın yolunu bulmuslar bir kere, bir kez daha soylemeliyiz ki kimsenin kimseye para verdiği yok sadece para biriminin zorla kullandırılması var böylece TL’yi piyasaya hakim kılmakla ekonomi direksiyonunu da ellerinde bulunduruyorlar YKP’nin kurulduğu günden beri söylediğini eski maliye bakanı Ersin Tatar da söyledi “verilen paralar federal ya da konfederal bir çözümde merkezi hükümetten istenecek” yani türkçesi taşıdıkları nüfusu da bize fatura edecekler. Gördüğünüz gibi kimse paraları size hibe etmiyor. Yani ister özel sektörde olun, ister devlet memuru çalısırsanız para alırsınız.

 

Öğretmen sendikaları; “Kukla yönetimleri seçmek için sandığa gitmeyiz”

Nasıl olsa acenta seçimlerine katılanların yaklaşımlarında hiç bir fark kalmadı ve oynatmaya iyice az kaldı. Devlet dairesindeki istihdamların birer oy deposuna dönüştürüldüğü, geri dönmeyen kredilerin yandaşlara peşkeş çekilip maskeli baloların arka arkaya sıralandığı bu küçücük toprak parçasında “Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri” adlı şarkıyı bu mubarek ramazanda bir kez daha coşkulu bir şekilde çalıp söylemeliyiz. Maskeli baloların son versiyonunun sergilendiği bu küf kokulu sahnede herkesi bir kez daha SOKAĞA davet eder ve hatırlatırım: Maskeli Balolar kapalı salonlarda gerçekleşirken, Özgürlük Savaşı sokaktaki mücadeleden ve seçimleri boykottan geçmektedir. Öğretmen sendikaları doğruyu bulmuş “Kukla yönetimleri seçmek için sandığa gitmeyiz” noktasına gelmeleri çok anlamlıdır. Boykotu sakın küçümsemeyiniz bilinenin aksine yeryüzünde yapılan seçimlerde Boykot çok etkili bir araç olup  halk düşmanı rejimleri tehdit etmektedir siz bakmayın zorroların “Meclise girmek Boykotton daha etkili” yöntem olduğu söylemine, meydanlara zorro olmak için inenler bilsinler ki yolun sonunda zortoyu çekmek de var!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin