YKP Yürütme Kurulu 28 Temmuz erken seçimlerini değerlendirdi. Değerlendirme şöyle:
28 Temmuz erken seçimleri sonuçları belli oldu…
Sonuçlara bakıldığı ilk dikkati çeken, 2009’da 30 bin kişi olan sandığa gitmeme rakamı, bu seçimlerde 52 bine çıkmıştır.
Sandığa gidip yakanların sayısı da 2009’da aşağı yukarı 5500 gibi iken son seçimlerde bu sayı 9 binlerin üzerine çıktı…
4 yıl öncesine göre tepki katlandı.
Aslında bunun daha yüksek olması muhtemeldi ve bunun izlerini YSK’nın dün saat 12 ve 16’da yaptığı açıklamalardan görebilirdik ancak son gayretle 2 saat içinde yüzde 20 yakın bir kitle de sandığa taşınarak katılım oranı yüzde 50’lerden yüzde 70’lere çekildi… Yüzde yirmi dediğimiz rakam 30 binlerden bahsetmekteyiz ve iki saat içinde bu kadar yüksek sayıda kişinin sandığa taşınması elbette kafamızda ciddi soru işaretleri yaratmıştır.
4 yıl önce AKP’nin her dediğini yapan, AKP’nin sevgili kulu olan CTP, seçimlerde ciddi bir yenilgi almıştı, şimdi ayni sevgili kul pozisyonunu oynayan, seçimlerin propaganda döneminde buna devam edeceğini açıkça ortaya koyan UBP ciddi yenilgi aldı… AKP’nin her istediğini yapmaya hazır olduğu açıkça beyan eden bir ay öncesinin başbakanı İrsen Küçük sandıktan çıkamamıştır. Yani AKP’ye dokunan yanar!
Şimdi AKP’nin yeni acentalarının macerasını izleyeceğiz. AKP kendi çıkarları çerçevesinde yaklaşmakta ve geçen seçimde CTP’yi olduğu gibi bu seçimlerde de UBP’yi terk etmekte sakınca görmedi. AKP için kendi işini yapacak bir partinin olması yeterlidir. Bu nedenle suyun başında olmak isteyen, kendisine daha iyi “hizmet”(!) vereceğini beyan edenin hükümetçilik oynaması, AKP’nin çıkarları ile çelişmemektedir. Bu seçimlerde AKP’ye de tepki olmuştur ancak esas olarak onun dayattıklarına ve bu dayatmaları hayata geçirenlere tepki vardı ama AKP’ye tepki ciddi şekilde ortaya çıkmamıştır. Şimdi önümüzde görev tepkiyi doğru yere, rejime yönlendirmektir.
YKP, ülkede temsili sistemin çöktüğünü söylemiş ve boykot çağrılarında ısrarla bunun üzerinde durmuştu. Seçilenlere bakıldığında 24 yeni vekil, bu iddiamızı doğrulamaktadır. Sandığa gidenler meclisin yarısını yeniden vekil yapmamıştır. Meclis dışında kalanlara bakıldığında yeni ve eski meclis başkan ve yardımcıların olması da ilginçtir. Meclisin çalışmamasının bir anlamda faturası onlara kesildi… Yenilenme bir makyajdan daha fazlası olmayacak, yıpranan temsili sisteme biraz olsun itibar kazandırma hamlesinin de çok uzun etkili olması zordur. YKP, bu sürecin takipçisi olacak, rejimi deşifre etmeyi sürdürecektir.
Başarısızlık gene öksüz kaldı, kimse sahiplenmedi. 5 parti de koydukları hedefin çok gerisinde kaldı, buna rağmen açıkça başarısız diyen olmadı.
Seçmenin üçte biri sandığa gitmedi, soldan ve sağdan gelen ilk tepkiler, sandığa gitmeyenlerin konuşma hakkının olmayacağına yöneliktir, bu demokrasi adına utanç vericidir. Nüfusun üçte birine 5 yıl boyunca konuşma ve siyaset yasağı getiren anlayış, demokrasiden nasibini almamış otoriter kişilikler ve organizasyonlardır…
YKP, seçimlerde tavır almış, çalışma yapmış, ciddi ve önemli siyasal kampanya yürütmüştür.
Rakamlar üzerinden değil, rejimin temsilcilerinin boykot karşısındaki panikleri ve bunu kırmak için girişimleri ile bile değerlendirilse başarılı bir boykot kampanyası gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz.
Sandıktan hala irade çıktığını ve saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyenler, bu çarpık yapıyı meşrulaştırmaktadırlar. Bu seçimlerde de sonuçların manipüle edilmesi için çok şey yapıldı. Ülkede hala seçime seçim deme koşulları yoktur, bu nedenle YKP, bu seçim sonuçlarını Kıbrıslı Türklerin iradesi olarak tanımamaktadır.
YKP, ayrıca seçimde harcanan paraların kaynağını sorgulamaya devam edecektir. Bu bile seçimlerin adil ve adaletli olmadığını göstermeye yeten bir işarettir.
Şimdi yapılması gereken sandığa gitmeyen, gidip yakan, tepkili 60 bin kişinin siyasal nedenlerle gitmeyenlerin harekete geçirileceği kurucu inisiyatifler geliştirmektir…
YKP, TC’nin sivil ve askeri bürokrasisine, AKP liderliğine yeni acentası hayırlı olsun deriz ama kötü haberimiz acentalarını yalnız bırakmayacağımızı, fetihçi, işbirlikçi, asimilasyoncu, neo-liberal zihniyetle gerçekleşecek tüm uygulamalara karşı, direnişte olacağımızı, sokakta olacağımız yeniden belirtiriz…
YKP, 24 yıldır rejime karşı sürdürdüğü mücadelesini, ısrarla ve inatla bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.
Sandıktan, her şeye rağmen, özellikle kırsal bölgelerde markaj altında tutulan sandıklar ve herkesin herkesi tanıdığı seçmen sandığa gidilmesi için sürekli “ricada” bulunulduğu tenkit ve tehdit edildiği bu seçimlerden güçlü bir hayır çıktı, bu umuttur, mücadele davetidir, rejime karşı, acentalara karşı direnişe devam mesajıdır.
YKP mücadeleyi ve umudu büyütmeye kararlıdır…