YKP, futbol federasyonlarının görüşmelerini değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Kıbrıs’ın iki futbol federasyonu on yıllardır süren görüşmelerin ardından Zürih’ta FIFA ve UEFA gözlemcilerinin nezdinde son kez bir araya geldiler, imzalar atıldı…
Kıbrıs’ın kuzeyinde neye imza atıldığı hem bazı destekçiler, hem de karşı olanlar tarafında ciddi şekilde abartılmaktadır.
Metin açıktır;
“KTFF, KOP’un yönetmelik ve tüzüklerine uygun olarak KOP üyeliği için başvuru yapacak. KTFF’ye üye tüm kulüpler dolaylı olarak KOP’un üyesi olacak.
KOP, KTFF’nin kapasite ve yetkilerini tanıyacak, kendi üyeleri arasında, uluslararası sporun ilkeleri ve FIFA ile UEFA’nın tüm yönetmelik ve tüzüklerine bağlı kalarak şampiyona organize etmek de buna dâhil olacak. KOP yönetimi, komite kurup, Kıbrıs Türk futbolundaki sorunları ele alacak ve Kıbrıs Türk futbolu ile ilgili kararlar alabilecek. Komitenin alacağı tüm kararlar KOP yönetimin onayına tabi olacak.”
Bu uluslararası hukuğa uygun, toplumların kendi özerk yapıları saygılı makul ve basit bir antlaşmadır.
Yıllardır söylenen Kıbrıslı Rumlar Kıbrıslı Türkleri yok sayarlar yalanı bir kez daha yalanlandı, Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerin futbol federasyonunu ayrı bir yapı olarak kabul etti, tasdik etti ve onunla çalışmayı kabul etti.
Ayrıca tıpkı Kıbrıs sorunun çözümüne bulunacak antlaşmanın onaylanması için tarafların ayrı ayrı referandum yapması gibi burada da toplumların iradesine de saygı vardır, iki taraf ayrı ayrı kendi yetkili kurullarında bunu tartışmaya açacak ve onaylayıp onaylamayacağına karar verecektir, yani Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türk futbol otoritelerinin iradesine saygı göstermektedir ayrıca tersi de geçerlidir…
Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin seyahat belgesini kullanması, bu yurttaşlıktan doğan yurtdışında eğitim hakkından yararlanması ve benzeri daha bir sürü olanaktan istifade edilirken sorun olmayan konuların KTFF konu olunca dert edinildiği iddiasının altı boştur.
Bugün karşı açıklama yapan siyasilerin çoğunun cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu vardır ve kendileri ve etrafındakiler bu yurttaşlıktan dolayı eğitimden gezmeye birçok olanağı kullanırken, bir anda Kıbrıs Cumhuriyetine reddetmek şimdi akıllarına geldiyse, kimseyi kandırmasınlar, samimi değildirler…
KKTC denen yapı uluslararası hukuk nezdinde tanınmamıştır, karşı görüş ortaya koyanlar bunu da bilmektedirler bu nedenle dolaylı tanınma talep ederken görüşmeleri tıkamak da kabul edilemez.
Bir inat uğruna, sırf KKTC mührü kullanılacak diye neleri yaşadığımızı unutmayalım. Sanayi Odası Başkanı ihracatın ithalatı karşılama oranın 1980’lerde yüzde 50’yi gördüğünü 1994’te KKTC mührü kullanılmaya başlandıktan sonra hızla bu rakamın düştüğünü ve bugün tek rakamlı sayılarda gezdiğini geçen hafta açıklamıştı.
Bir kez daha bir inat uğruna bu olanağı da bertaraf etmeyelim…
Kıbrıs’ta süren görüşmelere önemli bir umut da sağlayacak böylesi bir antlaşmanın sahiplenilmesi gerekiyor.
Yeni Kıbrıs Partisi, olarak tarihi görev futbol kulüplerinin sırtındadır diyoruz ve kulüplere, taraftarlara sürece sahip çıkma çağrısı yapıyoruz…