Yeni Kıbrıs Partisi son Eroğlu ve Anastasiades görüşmesini değerlendirdi ve fiyasko olduğunu belirtti. Açıklama şöyle:
Dünya çapında desteklenen ve umut beklenen görüşme gerçekleşti ancak kayda değer bir ilerleme olmadı. Taraflar konumlarını korudular. Eroğlu’na göre Anastasiades görüşmelerde ele alınacak konuları görüşme başlamadan sonuçlandırmak istiyor, Anastasiades’e göre ise Eroğlu BM’nin ve diğer ilgililerin kabul ettikleri bildik çözüm parametrelerine ters görüşler açıklıyor ve sarahat getirmekten kaçınıyor. Bu açıklamalara göre kimin doğru yolda olduğunu anlamak için bizim yorum yapmamız gerekir. Şimdiye kadar yorumu da ulusalcı çevreler habere katarlardı. Bu kez bu yapılmadı.
Gene de eski haberlere bakarak bu görüşmenin başarısızlığının yorumunu yapabiliriz. Eroğlu ve danışmanları ile dışişleri bakanı Anastasiades’i ön şart sürmekle suçlamakta idi. Bu görüşü ileri sürmezden önce ‘tekrar masaya geldiklerinde bizi bıraktıkları yerde bulamaz’ dediklerini hatırlarsak BM parametrelerini ve geçmişte varılmış mutabakatları bir ortak bildiri ile açıklamak istemediklerini anlarız. Nitekim Anastasiades de onları bununla suçlar.
Anastasiades açıklamasında Türk tarafının iki devletli çözüm demek suretiyle tek ülke tek, devlet ve tek yurttaşlık uzlaşmasına ters düştüğünü belirtir ve bunun bir ortak açıklamayla giderilmesini başarılı bir görüşme için gerekli görür. Bunun giderilmesini Türk tarafının yaptığı söylenemez. BM de görüşmelerde tek ülke, tek devlet ve tek yurttaşlık uzlaşmasının sağlandığını bilir ve bunu görmek ister ama beklediğini alamadı.
Bu arada ele alınmayan birçok konu daha vardır ki Rum tarafı o parametreler açıklamayla kabul edilmiş denilse de görüşmelerde pürüz çıkmayacağı garanti edilemez. Ayrıca Türk tarafı Anastasiades’in isteğini kabul edip bildiri yayımlanmasa da görüşmelerde bu sorunun diğer yanları çözülürse antlaşma sağlanamaz denilemez. Onun için BM ve görüşmelerin başlamasını görmek isteyen güçler hiçbir tarafı haklı veya haksız görmeden taleplerini ileri götürmeye çalışacaklardır.
Tarafların hala daha suçlama oyununa devam ettikleri ve Anastasiades’in bunu ‘suçlama oyununa gelmeyeceğim’ diyerek yürüttüğü ortaya çıkmaktadır.
Tek ülke, tek devlet ve tek yurttaşlık olmazsa olmazdır ve çeşitli zamanlarda iki taraf da bunu kabul etmiştir. Oyunu bırakıp esasa gelmek gerekir ama belli ki halkı oynatmaya ve dünya güçleriyle bir aldatmaca sürdürmeye devam ediyorlar.
Toplumumuzu enayi yerine koyup iki devlet esasına dayanan bir çözüm, Kıbrıs cumhuriyetine yama olmayız, iki devlet bazı yetkileri devreder ve çözüm olur ve Kıbrıs cumhuriyetinden vazgeçmek istemiyorlar gibi bıraktığımız yerden devam ilkesine ters şeylerle karşı tarafa kışkırtmak kabul edilemez.
CTP, DP, UBP ve sair, Kıbrıs’ın bağımsızlığını söz konusu etmek istemeyenler veya bağımsızlığı Türkiye’nin himayesinde elde edeceğini sanan ve abi – kardeş ilişkisi düşünenler çözümü bir kez daha engelleme hareketleri içindedirler.
Halkımızı da Rumlar da çözüm istemiyorlar diye kandırmaktadırlar. Liderliklerin çıkmaz yol olan tutumları halkı umutsuzluğa sürüklüyor ama dünya başka bir çözüm yolu bırakmamıştır. Zamanımızı boşuna geçirmeyelim, halkla oynamaktan da vazgeçelim.
CTP neden kesin bir açıklamayla tek ülke, devlet tek ve tek yurttaşlık ilkesini kabul ettiğini açıklayacak bir bildiriyi desteklediğini açıklamıyor ve neden Eroğlu’na hükümet politikası budur demiyor?
Elektrik zammını protesto eden ve buna karşı çıkan CTP’liler neden susuyorlar, yoksa bu onlar için Kıbrıs sorunundan daha mı önemli?
Sivil toplum örgütleri zam için ayaklandılar ama dışişleri bakanının karşısında dut yemiş bülbüle döndüler; zam Kıbrıs görüşmelerinin akıbetinden daha mı önemli?
Halkımızı bu gerçekleri görmeye ve tepki göstermeye davet ederiz.