yaklaşımlarÖzkan YıkıcıEmperyalist hegemonya mücadelesinde göz ardı edilen coğrafya, Afrika – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Emperyalist hegemonya mücadelesinde göz ardı edilen coğrafya, Afrika – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Nasıl ki ülkeler içi çelişkilerin eşitsizlik ayrışmasın da emek sermaye olayı turunsol oluyor sa dünyada genel eşitsizliğin de aynası kıtsal görünümler olmaktadır. Afrika kıtası dünyanın yoksul yüzü olarak karşımıza gelir. Eşitsizliğin en alt kesimi Afrika kıtası olarak yansımaktadır. Afrika dünya sisteminin alt kesimini temsil ediyor. Sömügeciliğin bölgesi, en alt düzey yaşam tarzı, yoksuluğun yaygın oluşu, ençok ölümlerin hastalıkların kol gezdiği coğrafyadır. Sistemin en acımasız sömürü merkezleri Afrikada yaşanır. Afrikadan hep göçler, köleleştirmeler ve tüm bunların haberlerinin yapılmadığı kıta oalrak tarihe hep geçer. Medya Afrikayı pek öne çıkarmaz. Çıkan her Afrika resmin de çirkinlikler, acımasız sömürülerin uygulanma renklerini taşıyacağı için ilgili coğrafyayı haberleşme de yakalamak kolay değildir. Oysa Afrikadaki hastalıktan savaşlara, insanı utançlardan inanılmaz baskıları görmek le Emperyalist gerçeği daha kolay anlama şansı da oalcaktır. Afrika da silahlar bol. İnsan ktliyamları ayuka dahi sığmaz. Sistemin en acımasız sömürü mekanizmaları buralarda uygulanır. İnsanlar inanılmaz vahşetler le karşılaşır. Afrikanın zenginliği hep kuzeye taşınır. Afrika sömürüsü ile trösler oldukça zengin olur. Kaynakları karşısında Afrikanın hesabına yoksuluk ve sömürü düşer. Tarihi insan köleleştirme olayları günümüz de başka moderin araçlar la veya yoksuluk sonucu oluşan göçler le oldukça faciyarlar la doludur. Ama sistem oraya silahı, sermayesi, moderin projeleri ile gidip sömürüyü devam etirme çabasında oluyor. Hele kitleleri rekabet adına katletmeler oldukça boldur! Fakat medya bunları haber yapmaz. Kendi gündemi olmadık ca Afrikadaki insan faciyalarını duymak mümkün değildir. Tabi medya yansımaları da sömürünün devamı adına yapılanları meşru kılmanın ötesinde bir anlama da taşımazlar. Böylesi bir Afrika gerçeğimiz vardır…..

Afrikanın kuzeğini bir yana brakacak olursak, öteki bölümleri konusunda pek haber duymak mümkün olmuyuor. Hatta onca B.M. askerin konumlandırılmasına ve inanılmaz rekabetin yaşamasına rağmen yine de ilgi çektirilmiyor. İnsan dramları ve inanılmaz vahşetlere karşın hala gündeme Afrika gelmiyor. Kıtasal ölçeklere gelinen çatışmalar da eyer sistemin damgası yoksa ve gelcek hazırlanmıyor sa bunları da duymak mümkün olmuyor. Oysa Afrikada hem çatışmalar, hem rekabet dolayısı ile inanılmaz hegemonya kavgaları, yoğun insan ölümlerine bolca yaşanıyor. Dünyada temel eksene insan konsaydı Afrika bolca haber olurdu! Son dönemler kıta biraz kıpırtılı haberler le güncele ayıt olmasın diyerek taşınıyor. Artan dış müdahale, bölgesel rekabetin yoğunlaşması, sistemin stratejik olarak Afrika kayış politikları sonucu kıta artık arada bir güncel haberlere takılıyor. Eksik brakmayalım: Kuzey Afrika olgusunu belirtmiş tim. Çünkü Kuzey Afrika bölgesi ayni zaman da ORTADOĞU projesi içinde olması nedeni ile orası daha çok haber yapılıyor. Bölge neden se kıtanın öteki kısmına göre farklı ilgi alanı oluyordu.****

Son günler de Afrika müdahalelerin artması sonucu haberler de biraz yer vermek zorunda kaldı. Fransanın ardı ardına direk gelen müdahaleleri, Amerikanın kıytaya yönelik yeni askeri konumlama durumu gibi Emperyalist politikalar sonucu artık arada bir Afrikayı haberler içinde yakalamak mümkündür. Fransanın Orta Afrika son müdahalesi, Somalideki tıkanma ve giderek artan dış müdahale, Angola gibi ülke pazarlarını çin elinden alma hamleler bize istemesek de Afrika ile karşılaşma şansını veriyor. Aslında Afrika kıtası son dönemin bedelini ağır ödüyor. Bunu bazı örnekler le yeniden anımsatalım….

Emperyalist sistem doksanlar da yeni stratejilerini gerçekleşirken yeniden hegemonya oluşturma hamlelerinin kıvılcımını Afrikada attı. Anımsayın; Kültürler çatışması ve Elkayde ilk provakasyon olayı 1998 yılında Tanzanya ve Kenyada bonbalamalar la başladı. Yumuşak karın ama başta CİA ajanların cirit atıp provakasyon yapılan Afrika böyellik le kültürler çatışması ve İslam ayrışma çizgisinin ilk pimini Afrikada çekti. Yine Ortadoğu projesi ile Çin hegemonya kavgasının ilk kırılması Afrikada Sudanınn resmen B.M. kararları ile parçalanması da ayni yörenin uygulama alanı oluyordu. Sistemin ilk Güvenlik ihracı denemesi ise yine afrikadaki Somali müdahalesin de yaşandı. Bunlar elbet pek fazla kıtasal ölçekler le denenmedi.

Tıkanılan Ortadoğu projesinin yeni “Bahar” serüveni de biraz raslantı olsa da Tunus ile başlanıp Mısır ve Lipya deneğiminin de kıtasal olarak Afrikadır. Türkiyeden sora ikinci ılımlı İslam deneğimi Tunus ve soradan Mısır da yapılmak deneğimi gerçekleştirildi. Obama tipi ayarların devamın da yeni hamleler kıtada devam etti. Ruanda sıkıntısı ile belirli Afrika gerilemesi yaşayan Fransa ise son yeni strateji ile yeniden hem de direk askeri müdahaleler le Afrikaya çok kanlı şekli ile döndü. İki yıl önce Fildişi; geçen yıl Mali ve şimdi de Orta Afrikaya direk askeri müdahale yapıyor. Bu yol ile Fransa enzından eski sömürgelerini yeni dizağin ile elde tutma çabasına girdi. Daha vahimi; B.M. kararı ile Uluslar arası kararlar la Fransa askeri müdahaleler yapmaktadır!

Amerika ise Obama döneminin taktiksel dönüşümü ile Afrika içlerine kayıyor. Ortadoğu sürecin de direk açık işkal iflasları sonucu, Ortadoğu alanını bölgesel güçelr le müdahale yolu izlenerek geliştirme hamlesine karşın, Afrika ve Asya açılımlı askeri varlığını artırma stratejisi açılımına girdi. Afrika ülkelerine de daha fazla üstler kurarak ve CİA merkezlerini güçlendirerek Çine karşı askeri hegemonya kavgasına girişiyor du. Politikalrın dinsel özneleri de olması nedeni ile bölgesel İslami kesimelrin de güçlenmesini ve hatta özelikle Kuzey den başlayıp orta bölgelere yayılma karşıtlığını da oluşturuma gerçeği oldu. Özelik le Çinin altyapı yatırımları, sağlık gibi sosyal güvence kurumsalaştırma hamleleri, tarımsal alan elde etmeleri doğal madenleri işletme girişimleri batılı Emperyalistleri Afrika pazarına daha da yoğunlaşmalarını zorladı. Gine gibi ülekler le madencilik alanlarında en büyük anlaşma pastalı belgeler imzaladılar. İşletilmeyen madenleri işletme adına girişimler de bulundular. Bazı ülkeler de direk Dünya bankası kaynakları ile girerek oralarını dizayinleştirme hamleleri yaptılar.Fakat hep şu hastalığı da taşıdılar: “Dinsel ayrıştırma ile parçalama”! Kenya gibi enb kutsal mütefikelrin de dahi bunu gerçekleştirip ayrışmalı Kenya kontrol etme politikasını uyguladılar.Mozanbik Angola gibi ülkeleri direk kontrol edemedikleri için din ve ırkçılık simgeler le parçalama veya sorun yaratma merkezleri olarak hedefe koydular.

Bir yanda kapitalist ekonomik kriz, başka tel desıkışılan Pazar ihdiyacı, öte yan da Çinin bölge hegemonya rekabeti sonucu sistem Afrikaya yoğunlaşmak zorunda kaldılar. Ayrıca doğal kaynak zenginliği de buna eklenin ce trösler için işdah kabaran yemek gibi gelmeğe başladı. Askerleri, ajanalrı, fonlu parasal donanımlı uzmanları ve suikascı paramiliterleri ile Emperyalist çevreler Afrika rekabetinde kuralarlını oynamaya çalışıyor. Projeleri, silahları, askerlerli, uzmanları, ölüm saçan ilaçları ve nicesi Afrika pazarında dolaşarak yeni kazanım peşindedir. Kongolar girdabı, Mali Orta Afrika İslam kuşatılmış paranoyası ile askeri varlık elde tutma hamleleri, Somali bölgesel güzel yaratılan imaj simgesi, parçalatıp yutulma peşinde olunulan Sudan ve şimdiler de Güney Afrika hazırlık stratejik oyunlar la Afrika yeni faciyaların kan gölerini dolarlar URO ile taşlandırmaya çalışıyorlar. Zaten Kuzey Afrika Ortadoğu oyunu ile gereken göstergeleri haykırıyor. Güney Afrikaya gidildik çe dinin kabilenin nasıl katliyamlar la yeniden pazarlaşma oyunalrını çekinilmeden oynanan coğrafya haline getirdi.Kıtasal ayrışmalı Orta Afrika ise Kongo deneğim sorası yine önemli bölgelerden biridir. Ayrıca Afrika Barış gücü adıyla müdahil güç oluşması; B.M. kararlı bölgenin birçok ülkesin de Barış gücünün olması; İngiltere ve Fransanın direk bazı ülkelr de askeri varlık oluşturmaları çok ağır sonuçlar karşımıza getiriyor. Hele hala geleceği belirsiz kıtanın en büyük ülkesi Nijerya da içsavaşın yaşanması, Mısırdaki yeni hamlelerin belirsizliği hepsi Afrika oyunalrının önemli darmadağın sonuçları olmaktadır.

Bakıldığı zaman B.M. güvenlik güçelrinin en çok konumlanan ükesi Afika kıtasında olurken; Dünya bankası ve İMF yoğun proje ve uzman gönderir ken, Çin önemli yatırımlar yaparken; Yine de Afrika önemli ağır sorunalr yaşamaktadır. Hatta dünyadan aldığı pay daha da geriye düşmektedir.Nitekim eskiden dünya zenginleri ile Afrika kıyaslarının makası daha da açılmaktadır. Çoğu Afrika ülke gelirleri birkaç zengin gelirinden daha az durumdadır!

Kısaca; Afrika kıtası dünaynın en yoksul coğrafyası konumundadır. Buna karşılık Afrika zehirlemediği atmosferin kirliliğinin ençok bedelini ödeyerek kuraklaşan, sömürmemesine karşın sömürülerek yoksulaşan insanların yaşadığı coğrafyadır. Kıtada herkes vardır. Fakat neden se bilgi ve haber pek olmuyor. Birçok batılı ülke eski sömürgecilik utancına bakmaksızın yeni dizayinin de mimarı olma kavgaısındadır. Ama gerçek şu: Afrika sistemin enalt kesimelrinin buluştuğu kıta. Kirletme ve iklim bozulmasına etkisi olmayan ama bedel ödeyerek insanlara faciyalar yaratan kıtadır. Afrikada silahtan uzmana ne ararsan var. Olmayan ise insanca yaşama ve daha iyi yaşam kalitesidir. Buda Kapitalizmin biza sunduğu önemli niymetlerden biridir. Afrikayı bundan doalyı bilmek gerekir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin