Zaman zaman hepimizin duyduğu ve bilmeden taraf olduğumuz coğrafyalrdan birisi de Kırımdır. Özelikle milli şahlatılan duygularımız ve artırılan etnik fetihci düşüncelerimize hep mutlaka bir Kırım ekseni de konuldu. Özelikle ANtikomonist düşünce ve milliyetci şahlanış intikamcılığımız sonucu Kırımı hep tarihten günümüze idolojik olarak kafamıza kazdırtıldı. Şimdi yine Kırım gündeme düştü. Ukrayna nifus alanı rekabetinde batının hamlesine Rusların çıkış noktası Kırım oldu. Tüm dış politikaları duvara toslayan Türkiye dışişleri bakanı Davutoğlu da hemen konuya daldı. Hatta Türkiyedeki Kırım kökenli Tatar derneklerini de toplayarak fırsatı nasıl yine değerlendiririm arayışına girdi. Bizdeki cihalet ekseni de sanki kimse birişey bilmiyormuşcasına Kırımı arada piyasaya sundu. Sanki öyle bir algı sunuldu ki “Kırım çoğunlukla Türklerden” oluşmaktadır. Herkes şunu unutma eksenine sokulmak isteniyor:”Emperyalistler arası rekabetin Ukrayna oyunu oynanıyor” analizi pek yapılmıyor. Oysa Batılı Emperyalistler resmen doksanlardan beri kurgulayıp piyasaya sundukları Avrasya stratejisinin bir halkası da Ukrayna olup, buradan Orta Asya enerji havzasına ulaşma planları vardı. Yine Ukrayna kuşatılması ile Rusyanın etkisizleştirme hedefleri de baştan zaten planlandı. Bunlar yeni olmayan Doksanların yeni dünya dedikelrinin Emperyalist gerçeklerdir. Kırım kırılması ise Rusyanın kendi hamlesi olarak bu rekabetin öteki ayağı gelişkinliği haline geldi…
İster Ukrayna, ister Kırım ve ister se bölgede rol alan ülkeleri tam anlamak için, mutlaka kafamızdan sildirtilen Emperyalizim ve rekabetin ilkelerini iyi bilmek gerekiyor. Son gelişmelerin ise özünü Doksanlar dönemi batılı Emperyalistlerin stratejilerini iyi kavramak şart. Bunların tarihsel gelişimini iyi izlemek şart olmaktadır. Batılılar Doksanlar stratejik planlar yaparken, hep şu yanılgıları ortaya çıktı. Sadece kendielrinin varolup öteki güçlerin direncini veya bölgesel rakabetin dinamiklerini pek hesaba katmadılar. Nitekim; Suriye karakolu takıntısı, Ukrayna sürecindeki kırılmaları bundan dolayı pek öngörmemeleri sonucu da tıkandıalr. Bu yeni stratejinin enerji tekelerinin yoğunlukta olması ve askeri mekinenin işleme kuralına göre ağırlıklaştırmaları sonucu da öteki trösler ile zaman zaman çelişen durumlar ortaya çıktı. Bunlar tek tip dünya ısrar algısı sonucu da hep hesapların tersdüz olmasına da neden oldular.
Batılı yapı hep Ukraynayı ele geçirme stratejileri yaparken, Rusya da dibindeki kaleyi ötekine kaptırmama eylimini hep gösterdi. Nitekim ikibinlerdeki “Turuncu darbe” uzun ömürlü olmadı. Yine batılılar gerektiği anda Ukraynanın parçalanmasına da seçenek olarak hep seslendirdiler. Her hamleeri bizat kendi yorumcularınca “parçalanma tehlikesi” oalrak arada iliştirilen seçki olarak yazılıp söylendi. Çünkü Ukrayna hem çeşitli eylimnler içeren bir mozğik olurken, tarihsel kökenleri nedeni ile de Batı Rus ekseni ikilemi hep yaşadı. Dinsel Katolik ortodokstan tutun çeşitli etnik yapılar zatan bağımsızlık deneğimi olmayan Ukraynada fitil yakmak kolaydı.
Son günlerde Ukrayna Kırım yarımadası ile tartışmalara yeni boyut getirdi. Batılılar milyarlık dolarları ve faşist milisleri ile kendi Kiyef kartını oynarken; Ruslar da tümü kaybetme yerine Doğu Ukrayna ve Kırım eksenine ağırlık verdi. Burda pek söyletilmeyen bir durumu yeniden belirtecem: Kiyef protestoalrında yapılan tüm geçici anlaşmaları bizat paramiliter faşistlerin bozduğuna kimse dikat çekmiyor. Son Yanukoviç ile bizat büyük devletlerin gözetiminde yapılan geçiş süreci ve seçimler anlaşmasını da bozan yine batının da desteklediği kesimlerin fırsatı kulanıp saraya saldırıp, Yanukoviçin kaçmak zoruna kalması ile gerçekleşti….
Kırım ise önemli bir bölge. Rusların deniz üstelrinin olduğu, nifusun çoğunluğunun Rus kökenli olduğu bir bölge. Üstelik Kırımın başka can acıtan gelişemleri de vardır. Burda herkesin tıpkı genel Ukrayna da olduğu gibi kulanacağı etnik eksenli kesimelr vardır. Ayrıca; Kırım aslında Rusyaya bağlı iken Krufçev bir iyi niyet göstergesi olrak özerk yapılı bir bölge olarak Ukraynaya bağladı. Çünkü; odönem Ukrayna zaten bir SOviyet eyaleti olmaktaydı.
Kırım herkesin içine gireceği bir girdap gibidir. Fakat aslında Ukrayna Kırımın özerk yapısına da hep müdahale etti. Özelikle seçilme yerine atamalı başbakan anlayışı zaten sorgulu halde oluyordu. İşin fitili ise Batı Ukraynadaki gelişemler oldu. Muhalif kesim Yanukoviçi kovmakla kalmayıp, özerk cumcumhuriyetlerin ana dilerini kulanma resmiyetini de kaldırdılar.Buna benzer kararlar zaten Doğu Ukraynayı ayağa kaldırması yeterli oluyordu. Şimdi Rusların müdahalesine karşılık, birçok çevre Tatarları kulanma eylimi yeniden ateşleniyor. Neyazık ki ikinci paylaşım savaşında yine Tatarlar Sovieytlere karşı örgülendirildi. Hatta Türkiyenin Mavi Alay adıyle bir tugayı oluşturduğu da artık kesin olrak biliniyor. Tabi Tatarlar savaş sorası kendilerine hem ihanet edenleri hem de Stalinin yaptılkalrı ile önemli bir ağır bedel ödediler.
Şimdi yine Kırım kırılma noktasında: Ruslar batı hegemonyasına karşı ilk kıvılcımı Kırım ile başlatı. Zaten nasıl ki batı Ukraynada batılı destekli milisler varken, doğuda da Rus yanlısı ayni yapılar vardır. Kırımın zaten özerk yapısı ve karmakarışık yakın tarih ilişkileri sonucu, referandum ile tepki koyma olasılığı zaten vardır. Kimse Ukrayna yeni darbeci kesimin özerk cumhurieyt kararlarını veya resmi anadileri kaldırma olayını sorgulamazken, elbet Kırım tepkilerini de doğru algılama şansları yoktur. Zaten tüm öfkelere karşın; batılılar Ukrayna parçalanma seçeneğini hep senaryo olarak kabulendiler. Enazından Ukrayna hegemonya başlangıcı olarak iyi adım olarak göreceklerdir. Hesapta olmayan Rusyanın Suriyeden sora Ukrayna hamlesi oldu. Yukarda belirtiğim gibi; Batılılar Rusya tepkisini veya gidrek artan Çinin direncini hiç hesaplarına koymadılar. Sadece kurguladıkları yeni oyunlarını oynayan bir oyuncak gibi gördüler.
Karşılıklı kartlar ve probaganda tarafcılığı oynanıyor. Çelişkiler artıkça artık diplomasi ve krizin nasıl yol alacağı,oyuncular ca belilrlenecektir. Karmaşalı ilişkiler ve enerji hesapların ortak paydaşlaşmama gerçekleri hep kırılmalar la dolu bir girdaba girildiğini gösteriyor.Batının karışık Batı Ukrayna hamlesi Kİyef semalrında sonlanırken; Ruslar buna Kırım coğrafyasından yanıt vermeye başladı. Bakalım tarih bize neyi yazdırtacak. Ancak; emperyalist rekabetin ve yaşanılan kapitalist ekonomik krizdeki belirsizlikler, bölgesel gerilimleri artırmaya adaydır. Suriye tıkacı, Ukrayna gerilimi ve Türkiyede yayılan siyasal ekonomik kiriz belirsizlikleri direk bizi de etkiliyor. Bunalrı bilmeden adamızın geleceğini de doğru kavramamız mümkün değildir. Probagandanın iyice politikleşip taraflaştığı; Telekulaktan yolsuzluk bilgilerinin havada uçuştuğu koşul da mutlaka bilgielr ile doğru analizlere çok ihdiyaç vardır. Kırım gibi hasas bölgeler olayı daha da önemsetmeye adaydır.