yaklaşımlarHalil KarapaşaoğluAcılarından dans edenlerin öyküsü – Halil Karapaşaoğlu
yazarın tüm yazıları:

Acılarından dans edenlerin öyküsü – Halil Karapaşaoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

halilÇakıl taşlarının üzerinde deli gibi havaya seken yaşlı bir adam var karşımda…

Yüreği acılarından taş kesmiş, göz kapakları boyuna kırışmış…

Siyah kumaş pantolonu, bağrına kadar açık beyaz gömleği…

Geçen yüzyılın en önemli oyuncularından Anthony Quinn mi bana bakan?

Gazioğlu’nun Ömer Dayısı mı?

Yoksa Gabbellari Fuat Dayı mı Hüseyin Çakmağın kaleminden süzülen?

Neden uzaklara bakıyorum belki de Irgat Halil dedemdir bana gülümseyen…

*                                              *                                        *

CTP-BG Gençlik örgütü başkanı Ongun Talat yazılı bir açıklama yaptı…

Limasol Kooperatif Bankasın’dan çıkarılan çalışanlarla ilgili…

Ongun işverenlere, “artık bu keyfi uygulamaları sürdürebilecekleri bir dönemde olmadıklarını ya da başka bir değişle çalışanların çıkarına olan bir iktidarın, CTP iktidarının görevde olduğu bir dönemde olduklarını hatırlatmak isteriz” dedi…

Kıbrıs Üniversitesi çalışanlarını hatırlar mısın sevgili Ongun?

Lefke Üniversitesindeki çalışanların hallerini…

O zaman CTP iktidar da değil miydi?

O zaman sizin ağabileriniz ablalarınız yönetmiyor muydu bu ülkeyi?

Şaşırdım biraz açıkçası…

Tersten okuduğum zaman basın açıklamanızı, görüyorum ki sadece işverene değil CTP’nin kodamanlarını da uyarıyorsunuz. “Biz emeğin partisiyiz ha! Unutmayın!” diyorsunuz…

Sonra 1 Mayıs’a çağırıyorsun işten atılanları…

Sevgili Ongun politikacı olmadığını, mütevazı bir insan olduğunu da gayet iyi biliyorum…

Umarım dirayetli durursunuz. İktidarın karşısında boyun eğmezsiniz. “Tamamdır ağabiler ablalar” demezsiniz…

Ama kullandığınız kelimelere de dikkat edin lütfen…

Şakası yok bu işlerin…

1 Mayısa çağırdığın işsiz gençlerin hakkını arayabileceğinden emin misin?

Hesap sorabilecek misin? Hesap soramayacaksan sen olsun umut verme insanlara…

Bu ülke “tamam” diyenlerin, kendilerine efendiler arayanların ülkesi olmuş…

Politika bulaşıcı bir virüs gibidir. İnsanın ruhunu yavaş yavaş kemirir. Vicdanı eritir, vicdansızlardan oluşan bir meclisin ağzına bakar durursunuz sonra…

Artık şaşırmıyorum. Şaşırmadığım içinse üzülüyorum. Şaşırmak ne kadar bir büyük erdemdir ne kadar büyük bir saflıktır hiç düşündünüz mü? Yaşımın ilerlediğini hissediyorum. Normalleşmeye başlıyor yanlış olan her şey…

Bir tuvalet kuyusunun içine bırakmışlar sanki beni…

Nereye baksam o malum şey karşımda…

*                                              *                                        *

Anthony Quinn’in gözlerinin içine bakıyorum sanki hiç bakmıyormuş gibi…

O sekerken havaya acısını bastırmak için…

Belki bende başlarım saray önünde deli gibi sekmeye…

Belki sen de gelirsin Ongun katılırsın bize, Akdenizli değil misin, adalı değil misin sende?

Katılsın bize işten çıkarılan bütün insanlar…

Hakları yenen bütün kadınlar, adamlar…

Gelsin sonra gazeteciler…

Acılarından dans etmeye başlayan bir halkın haberi nasıl yapılır, onu da öğrensinler…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin