yaklaşımlarÖzkan YıkıcıEmperyalizmin deneme tahtası Irak! – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Emperyalizmin deneme tahtası Irak! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yaşadığımız çağın adını unutup; sunulan algıalrla öggörü yaratmaya veya yorum belirlemeye uğraşırsak; hep yanılma ile anlamama arasına sıkışıp kalırız. Yaklaşık nerde ise çeyrek asırdır Emperyalizmin Ortadoğu projesini kah kurguları veya kah uygulamalarıyla tartışarak yaşıyoruz. Hep bir noktaya gelip kolayca yanılıyoruz. Çünkü Emperyalizmi öteleyrek, tekelci sermaye gerçeğini yok sayarak genelde bir kopuş ile olaya başlanır. Sonradevamla; tek tek olgularla ve tek tek boyutlarla olayı güncel haberci tarafcılık ile anlamaya çalışılınır. Okadarla kalınmayarak; eksikelrin arasında doğruya ulaştığımıza kanağat getirilir! En tehlikeli sonuç da budur. Son ırak olayında aynen ayni konu tekrarlandı. Sadece konu Musul işkali ile başlayarak, ırak sınırları arasında istenilen daraltı ile anlaşılmaya çalışılınıyor. Yakın tarih ırak gerçeği resmen öteleniyor. Hatta ırakın başına gelenlerin emperlayist ilintisi hiç vurgulanmaz. Hele yeni tıkanılan Ortadoğu projesinin yeni santranç hamle boyutu da tartışılmaz. Böylesi eksiklikler olunca da, durumalr darmadağın karmakarışık ortamda el yordamı ile aramaya girilir.

Yukarda özetlediğim eksiklikler ve oluşturulan tarafcıl algılar sonucu yeniden bir ırak yanılsama süreci yaşatılmaktadır. Konunun birçok olgusunu güncel Ortam gazetesinde değişik yönleri ile yazdım. Hatta gelişen sürecin ortak bilgielrini de bu köşede kısa olsa da belirtim. Bu yazımda olayın geçtiği coğrafya üzerinden ırakın Ortadoğu projesi ile verdiği dersleri yeniden anımsatarak, enazından konuya geniş bakmanın gereksinimini anlatmaya çalışacam….

Irakın sınırlarının İngiliz söürgecilik sürecinde yeni sömürge aşaması ile çizildiğini anımsatalım. Yine ırak lideri Saddamın timsahlaşma sürecinin özünde iran devrimi ile birlikte sistemin yaratığını da belirtelim. Nitekim ırak diktatörünü timsahlaştıran sıçrama iran devrimi ile hızlandı. İran gelişmelerinden endişelen Emperyalist güçler orda yeni dalga oluşmama adına; ırakı resmen irana saldırtılar. Saldırtırken de Saddama inanılmaz yardımlar yaptılar. Irak bölgenin önemli timsahı olurken de; “kimyasal silah” kulanmasına dahi ses çıkarmadılar. Önce irana; sonra ise ırak Kürtlerini “Halepçe” gibi katliyamlar la Kimyasal kulanılarak yapıldı. Irak böylesi bir güce sistemle ulaştı.

İşler böyle devam etmedi: Başta Amerika olmak üzere; sistem yeni stratejiler kurgularken Ortadoğu enerji yeniden paylaşım ile güçlü devletleri tavsiye ederk sermaye dolaşımı oluşturma planları sonucu; Saddam artık miyadını doldurdu. Nitekim daha hiçbir durum yokken; Amerikan teşviki ile Saddam Kuveyiti işkal edrek ilk bonba pimi çekildi. Doksanların Emperyalist Ortadoğu kuralalrı ilk ırak müdahalesi ile “güvenlik ihracı” planı uygulanıyordu. Klinton ile tıkanan durum ikinci Buş ile gündeme yeniden konuldu. Nitekim anımsarsanız* uydurulan kocaman yalanlarla ırakın işkali yapıldı. Herkesin yalan olduğunu Bildiği; ancak probaganda ve medya gücü ile mkamuoyu korkusu oluşturulan meşur “kimyasal, nükler” silah varlığı yalanı ile ırak işkal edildi. Saddamın da sonu getirildi. Yine doksanlardan beri biliniyordu ki ırak senaryolarında ülkenin üçe ayrılan bölgesel haritalar da vardı!

Günümüz ırakına böylesi bir süreçle gelindi. İşkal altında oluşturulan ve amaç zayıf devletli Petrolun el koyma anlayışının yapılanması gerçekleşti. Emperaylist kriterlerden olan “Kültürler çatışması” ırak da mezhep ve etnik ayrımlarla yerleşti. Kürdistan gerçeği ve Sunni ve Şii gerçekelri ile ırak altüstlerle kendi içinde yaşamaya başladı. Sudielrden irana, Türkiyeden öteki komşularına herkes ıraka karışıp durdu. Mezhepci ve etnik taraftarlık duruşları oluştu….

Bunları fazla anlatmaya gerek yoktur. Çoğumuzun mutlaka aklında vardır. Son Suriye krizi ile yine Ortadoğu projesinde girilen tıkaçlık; yeni oyun kuraları ile itifak kayganlaşması arasında ise Musul işkali de oldu. Bunu daha önceki yazılarımda birçok çeşitli bilgilerle anlatmaya çalıştım. Tekrar edecek değilim.Sonuçta Suriye tıkacı ve yeni bölgesel Hameller sonucu; zaten ayni kulvarda olan ıraka da sorunalr daha sert taşındı. Bunalrdan fırsatlar veya tetiklemeler de olma durumları doğalaştı. Kürtler Kerkuku ele geçirirken; iran hamle hazırlığında duruyor. Amerika ise yeni satranç hamlesi ile bölgesel yolu hegemonya aracı ile kurmaya uğraşıyor. Yerel dinemiklerin mezhep veya etnik yol ile çıkar sağlama hızına girdiler. Böylesi yumakta herkes kendine düşeni yapmaya çalışmaları da gayet doğaldır.

Özetlediğim bu durumalrın altından Kürdistan çıktı; Sunnilerin belirli bölgede toparlanmaları hızlandı; Suriye ırak veya hatta Türkiye sınırları buharlaştı. Ortaklıklar ise karmakarışık; Suriye ıŞSD ile ırakda ki IŞSD sanki ayrı dünya gibi algılatılıyor. Hatta; dün itifakcı ile şimdi tehditli IŞSD farklılık algıları da vardır. Olayların tümü değil de istenilen bir nokta ile tüm gerçekler örtüştürme çabaları oluyor. Irak olayında sadece IŞSD denilirken, Sunni aşiretleri ile Saddam yanlısı kesimelr pek vurgulanmaz. Oysa bu karmaşa dahi yarın başka çatışmalar yaratması da kolaylaştıran argümandır. Suriye konusunda oluşan tıkanma ile Elnusra IŞSD dahi nasıl çatışdığını hep birlikte gördük.

Yine de girişdeki uyarıyı yapmak gerekir: bu örgütlere kim yardım ediyor? Sudi veya Basra Emirliklerinin finansmanı; taşınan ciahtcılar; herkesin mütefik durumu ile Emperyalist Ortadoğu planı bilinmeden bu durumalr anlaşılamaz.Amerika ile Türkiyenin tam da yeni Suriye işbirliğinin haberi soğumadan; Musul işkali hem de kolayca yapılması birçok hamlenin düşünülmesini de getiriyor. Irak meclis başkanının daha kısa zaman öncesi; Türkiyeye gelip “ırakın federalizminden” söz etmesi de birçok plan ile bölgesel hamlelerin birlikte düşünülmesini dayatıyor. Hele dünün şer eksenli iranın; şimdi başka algıaltılma durumları da çelişkili gelme olasılığı da vardır. Halbuki Suriye planı tutup Esat devrilseydi; sıra irana gelecekti! Bunu anlayacak olan da Rusya olup iran sonrası kendinin de tehlikeye gireceğini mutlaka biliyordu*

Önceki yazılarım ile bunu birlikte yeniden okursanız; hatta buna Ukrayna konularındaki yorumlarımı da eklerseniz; oluşan kriz, rekabet ve hegemonya mücadelesi ile ırak ülkesinin sokulan yangınını daha iyi anlama şansına gelirsiniz.Tabi “model Türkiye” ile şimdiki duvara toslayan “stratejik derinlik” anlayışları daha iyi kavrama olasılığı olacaktır. Son Musul olayı ile aslında Türkiyenin modelcilikten adeta yeni girdiği etkisiz politika tıkacını daha kolay anlayacaksınız. Şu probagandaya dikat! Dün IŞSD Suriyede katliyam yaparken; başta Erdğoğan ve Davutoğlu onlara övgüler yayıyordu! Oysa şimdi yine sanki tek başına IŞSD varmış gibi de korkunç düşman algısı oluşturuluyor. Hem müdahaleye hem de yeni itfak arayışların ırakta oynanan korkunç oynun değişen göstergeleri olmaktadır.

Gördüğünüz gibi; son ırak olayı dahi bize Emperyalistsiz Ortadoğu ve Ortadoğu denilirken de kendi dinemiklerinden yoksun konuşulamayacağını gösteriyor. Ortadoğu derken; Emperyalist sömürgecilik gerçeği vardır; dinsel dinamiklerle mezhepsel korkunç ayrışma koşuları yaygındır; demokratik debnilen yapı burada yoktur; zengin petrol ile işdahlı sermayenin sömürgeleştirme rekabeti bolaştı; hegemonya mücadelesinin önemli anlanıdır; etnik sorunlar yaygın olup oldukça tehlikeli zemini vardır; sınıfsal inanılmaz uçurumalr vardır; milyarder zenginler ile aç halinde milyonların yaşadığı keskin emek sermaye konumu da vardır. Filistinden Kürtlere birçok halkın bölgeyi etkileyecek sorunalrı oluştu;senaryolaşan BOP projesi ise sadece sömürme üzerine kurgulandı; Emperyalist yeniden yapılanmanın dinsel kuramlarla oynanan çok kirli politik bir durumdan geçiyoruz. Kültürler çatışması, enerji paylaşımı ve sermayenin serbes dolaşımlı esnek kaygan Ortadoğu stratejinin dinsel kabusunun örnekleri ile yaşamaya devam ediyoruz. Sosyalist emek ekseninin güçlü olmaması ve emek sınıfsal ortak çizginin oluşamaması sonucu; bölgesel oyunda hep öngürüler hangi hegemonyacı veya daha dar anlamda onun itifakcıların kazanacağı kısırdöngü tartartışmasında kaybolup gittik! Şimdi anladınızmı; neden ırak örneklem ile sistemi yeniden kısaca özetledim? Tabi Ortadoğu rüzgarı ile Kıbrısa çözüm gelme hayali hala bizde tutuyorsa; ben ne diyebilirim!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin