YKP Ortak Muhalefet Alanı Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Halil Karapaşaoğlu, düzenin dayattığı çözüm önerilerine ve “başka yolu yok” söylemlerine alternatif yollar olduğunu göstermek için aday olduğunu vurguladı.
Karapaşaoğlu, “Bizim ortaya koyduğumuz siyaset mahalle komiteleridir. Çünkü biz bir şehirde yaşayan insanların sorunlarını tespit etmeden, nasıl proje üretebiliriz ki?” dedi.
Yeni Kıbrıs Partisi Ortak Muhalefet Alanı Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Halil Karapaşaoğlu, Lefkoşa’da ve ülke genelinde var olan yabancılaşma ve yozlaşmaya dikkat çekerek, “Ezilenin, sömürülenin, yoksulun, ötekileştirilenin, yok sayılmak istenenlerin sesini, derdini hem daha yüksek bir sesle ifade etmek hem de mevcut sorunlara kendi çözüm önerilerimizi de sunarak, düzenin bize dayattığı “çözüm önerilerinin”, “başka yolu yok” söylemlerinin yerine alternatif yolların olduğunu tartıştırabilmek ve gerektiği zamanda bunları pratik hayatta gerçekleştirmek için adayolduk” ifadelerini kullandı.
“Bize yalan söylemesine zemin hazırlıyoruz”
Ülkedeki en büyük yanılgılardan birinin proje meselesine yanlış yerden bakılması olduğunu belirten Karapaşaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Proje meselesine yanlış yerden bakıyoruz, yanlış yerden baktığımızdan dolayı da çok sıkıntılı tartışmaların içinde buluyoruz kendimizi. Bu noktadan olaya baktığımız içinde aslında rejimi sürekli baştan üretiyoruz. Bu çarkın parçası oluyoruz biz de. Sürekli umut tacirliği yapılıyor. Sanki siyasal kişilik vaat vermezse o önemsizleşiyor. Ciddiye alınmıyor. Biz bu ülkede siyasetçilerin bize yalan söylemesinden, sözlerini tutmamasından şikayetçi değil miyiz? Bunu bile bile düzen partilerinin bize yalan söylemesine neden ısrarla zemin hazırlıyoruz? Neden rejimin partilerini temsil eden politikacıların bize vaat vermesini istiyoruz? Bunu anlamak mümkün değil.”
“Mesele makam ve iktidar hırsından başka birşey değil”
“Hala kişiler üstünden projeler üstünden tartışmaya devam ediyoruz. Halka açık açık yalan söylüyorlar. Bizi dün kandırdıkları gibi bugün de kandırmaya çalışıyorlar. Ellerinde imkan varken iş yapmayan düzen partileri seçilmeleri durumunda yine iş yapmayacaklar. Anlayışlar, siyasal gelenekler, ortaya konan düşünceler burada çok önemlidir. Mesele sadece makam ve iktidar hırsından başka bir şey değildir.”
“Nasıl proje üretebiliriz?”
“Bizim ortaya koyduğumuz siyaset mahalle komiteleridir. Mahalle komitelerinin bir an önce kurulup, insanların kendi sorunlarını ortaya koyması ve bu sorunların muhtarlar aracılığıyla belediye yönetimine aktarılmasıdır. Çünkü biz bir şehirde yaşayan insanların sorunlarını tespit etmeden, nasıl proje üretebiliriz ki? Belediye ve halk arasında bundan dolayı bir kopukluk olmaktadır. Tramvay projesi, bisiklet projesi, park projesi bütün projeler insanların kendi tespit ettiği sorunlar değildir. Düzen partilerinin kendi profesyonel ekipleri tarafından, hazırlanan ve halka bir anlamda dayatılan projelerdir. Ne yazık ki halkın pratik ve acil ihtiyaçları listesinde üretilen hiçbir projenin karşılığı yoktur.”
“Personel aktarımı yapılmalı”
Karapaşaoğlu, LTB gibi sorunlu bir belediyede hizmet tanımlarının yapılması gerekliliğine değinerek, kimin nerede ne iş yaptığının bilinmesi gerektiğini ve personel eksikliği olan birimlerin tespit edilerek, kalabalık olan birimlerden oralara personel aktarımı yapılması gerektiğini vurguladı.
Mahalle komiteleri kurulması gerektiğini yineleyen Karapaşaoğlu, mahalle komiteleri aracılığıyla Belediye Meclisi’nde alınan kararların ve Belediye bütçesi ile ilgili detayların halkla paylaşılması gerektiğini ifade etti.
“Bankalar batmış bir kuruma neden borç verir?”
Karapaşaoğlu, “Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı borçlarında, devletle oturulup tekrardan yapılandırılmalı. Çünkü bunca yıl bu paralar çalışanlardan kesilmesine rağmen yatırılmamışsa burada Çalışma Bakanlığının ve adı geçen kurumların da sorumluluğu vardır. Bu kurumların işleri zaten çalışanın haklarını sözde korumaktır. O yüzden onlara da hesap sorulmalıdır. Bankalarla ilgili olan borçlar belediyenin ödeyebileceği şekilde tekrardan yapılandırılmalıdır. Batmış bir belediyeye borç verirken, bankalar bunun sorumluluğunu bilmeliydiler. İflas etmiş bir vatandaşa borç para herhangi bir banka vermezken, batmış bir kuruma neden borç verir? Bu noktalarda başka çıkar ilişkileri vardır. Acil olarak bunların yapılması gerektiğini düşünüyoruz genel anlamda” şeklinde konuştu.
“CTP’nin çöküşü örtbas edilmeye çalışılıyor”
Mevcut belediye yönetiminin “bir yılda ancak bu kadar olurdu” söylemini değerlendiren Karapaşaoğlu, bunun Belediye Başkanı’nın ve CTP’nin çöküşünü örtbas etmek için öne sürülen bir söylem olduğunu belirtti.