Kıbrıs’ın kuzey ve güneyinden bazı örgütlerin oluşturduğu aralarında Yeni Kıbrıs Partisi’nin de olduğu “İki Toplumlu Çözüm İnisiyatifi-Birleşik Kıbrıs”, toplumlar arası çatışmalarda hayatını kaybeden herkesi anma ve çözüm sürecinin ileriye taşınması adına etkinlikler yapacak.
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum İnisiyatif temsilcileri Lefkoşa’da BM kontrolü altında bulunan Dayanışma Evi’nde basın toplantısı düzenledi. Çatışmalarda hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum ve diğerleri için anıt yapılması öngörülüyor.
İnisiyatif adına, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil tarafından okunan Türkçe basın açıklamasında, Aralık 1963 olayları, Temmuz 1974’deki Yunan Darbesi ile müteakiben yer alan Türkiye’nin müdahalesinin, “her iki tarafın da çatışmalarda kaybettiği binlerce kurbanları ve onların ailelerini akla getirmekte” denildi.
İVME KAYBEDİLMESİ
Kıbrıs sorununun çözümü yönünde devam eden müzakerelerde “ivme kaybedilmesiyle ilgili ciddi endişe” duyulduğu kaydedilen açıklamada, Mağusa’da düzenlenen ayin, ara bölgede düzenlenen 1 Mayıs kutulamaları ve Mağusa’da yer alan Deniz Panayırı gibi Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar arasında düzenlenen ortak etkinliklerin oluşturduğu olumlu ortama rağmen müzakerelerde somut sonuç alınamadığını savunuldu.
Adanın iki kesiminde var olan ekonomik sıkıntı ve işsizliğin, ırkçılığın ve milliyetçiliğin yükselişine neden olduğu ileri sürülen açıklamada, adanın yeniden birleşmesiyle, ekonomi ve istihdam için uygun koşullar, hidrokarbon kaynaklarının tüm Kıbrıslılar ve Doğu Akdeniz’de yaşayan tüm halkların yararına olacak şekilde kullanılması ve bölgedeki gerilimin azaltılmasına uygun ortam sağlayacağı kaydedildi.
Kıbrıs sorununun çözümü için siyasi iradenin gerektiği kaydedilen açıklamada, “Var olan sorunlara yaratıcı çözümler bulabilecek bir siyasi irade gerekmektedir. Konu hakkındaki tartışmalar yıllarca devam etmiştir. Şimdi karar verme ve ileri adım atma zamanıdır” denildi.
Açıklamada Barış İnisiyatifi, Kayıp Yakınları İnisiyatifi ve Birlikte Başarabiliriz Hareketi ile birlikte, 50 yıllık çatışmayı hatırlamak ve tüm kurbanları anmak için sonbaharda bir dizi etkinlik düzenleneceği belirtildi.
Müzakerelerin ileri taşınması için ise 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde iki kesimden sendikaların katılımıyla kitlesel eylem düzenlenecek.
HAYATINI KAYBEDEN KIBRISLI TÜRK, KIBRISLI RUM VE DİĞERLERİ İÇİN ANIT
İnisiyatif sözcülerinden Christos Efthymiou ise yaptığı açıklamada, çözüm süreciyle ilgili bir soruya karşılık, “Liderler siyasi kayıp korkusuyla, gelecek seçimleri göz önünde tutarak cesur kararlar almaktan kaçınıyorlar” dedi.
Efthymiou sonbaharda yapılacak etkinliklerden birinin tüm çatışmalarda hayatını kaybedenlerin anısına bir anıt için bir sanatçı buluşması düzenlemek olduğunu açıkladı.
Anıt veya benzer bir şeyin Güney Lefkoşa’da bulunan Atalasa bölgesinde Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların gömülü olduğu bir mezarlıkta yapılabileceğini kaydeden Efthymiou, bunun için bir ön çalışma yapmakta olduklarını anlattı.
Açıklamanın tamamı:
Elli Yıldır Süregelen Toplumlararası Anlaşmazlık Artık Bitmeli!
Geçtiğimiz Aralık ayı, iki toplu arasında yaşanan karşılıklı şiddet olaylarının 50. yıldönümü idi. Bu Temmuz ayı ise Yunan cuntası ve EOKA B’nin faşist darbesinin ve arkasından gelen 1974 savaşının 40. yıldönümüdür. Bu olaylar akla bölünmüş adamızdaki her iki tarafın da çatışmalarda kaybettiği binlerce kurbanlarını ve onların ailelerini getirmekte ve bir daha aynı suçların tekrarlanmaması için kararlılığımızı güçlendirmektedir. Adamıza barış ve uzlaşının gelmesi için geçmişimizle yüzleşmek, onu kabullenmek ve bu şiddet olaylarının ardındaki gerçeği açığa çıkarmak zaruridir. İşte tam da bu yüzden, son yıllarda iki toplumlu hareket, hangi toplumdan olduğuna bakmaksızın tüm savaş kurbanlarını anmakta ve herkesin bu gerçeklerle yüzleşmesi için bir olanak tanımaktadır.
“İki Toplumlu Çözüm İnisiyatifi – Birleşik Kıbrıs” müzakere sürecinde yaşanan gelişmeleri yakınen takip etmekte ve sürecinin ivme kaybetmesiyle ilgili ciddi endişe duymaktadır. Gelişmelerin bu yönde olmasının hem siyasi, hem ekonomik hem de sosyal alanda olumsuz yönde yansımaları olacağını düşünmektedir.
Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler geçtiğimiz aylarda yaptıkları birçok ortak etkinlik ile çözüm ve birleşme için kararlılıklarını göstermiştirler; bunu Mağusa Surlar içinde bulunan St. George Kilisesi’nde düzenlenen “kutsal Cuma” ayininde, 60 yıl sonra Lefkoşa’daki ara bölgede gerçekleşen tarihi ortak 1 Mayıs eyleminde, Mağusa’da ortak olarak düzenlenen Deniz Panayırı (Kataklismos) gününde, kültürel ve dini tarihi yerlerin restorasyonunda kaydedilen olağanüstü mesafede ve bu sürecin ve genel olarak geçmiş aylarda gerçekleşen diğer birçok iki toplumlu etkinliklerin aldığı geniş destekte gözlemlemek mümkündür.
Ne yazık ki, müzakere masası insanlardaki bu pozitif ortamı doğru bir şekilde yansıtmamaktadır. Liderler daha sık buluşarak müzakere sürecini hızlandırmış olsalar da, herhangi bir konuda, Maraş’ın açılması ile ilgili çaışmalar da dahil olmak üzere, somut sonuç almakta başarısız olmuşturlar.
Elli yıldan aşkın bir süredir devam eden toplumlararası çatışma, savaş ve bölünmeye artık yeter diyoruz. Ülkemiz, sürdürülmesi mümkün olmayan bir durum içerisindedir. Adanın hem kuzeyinde hem de güneyindeki ağır ekonomik kriz ve empoze edilen kemer sıkma politikaları, siyasal istikrarsızlık koşullarında ırkçılığın ve milliyetçiliğin yükselişine sebep olmaktadır. Süreci tersine çevirerek, krizin derinleşmesinin önüne geçmeliyiz. Adamızın yeniden birleştirilmesi, barış ve yeniden yakınlaşma koşulları birçok farklı alanlara pozitif mesajlar verebilir. Bu çerçevede;
- Ekonomik gelişim koşullarının ve istihdam alanlarının yaratılması,
- Hidrokarbon alanındaki gelişmelerin tüm Kıbrıslıların ve Doğu Akdeniz’de yaşayan tüm halkların yararına olacak şekilde bir çerçevede, barış koşullarında olması,
- Bölgedeki gerilimin azaltılmasına yardımcı olunması ve güç kullanımından sakınan siyasi çözümler bulunmasına zemin yaratılması sağlanabilecektir.
Yeniden birleşmenin gerçekleşmesi, uzun zamandır varolan sorunlara yaratıcı çözümler bulabilecek bir siyasi irade gerektirmektedir. Konu hakkındaki tartışmalar yıllarca devam etmiştir. Şimdi, karar verme ve ileri adım atma zamanıdır. Halihazırda konuşulmuş konuları tekrardan gündeme getirmek, istenen ilerlemeyi sağlayamaz. Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum toplumları, liderlerinden cesur kararlar almalarını beklemekte ve bu kararları desteklemeye hazır olduklarını göstermektedirler. Yeni bir başarısızlığı kaldıramayız!
“İki Toplumlu Barış İnsiyatifi – Birleşik Kıbrıs”, süreci bir takım eylemlerle daha ileri götürmeye kararlıdır:
- Barış İnsiyatifi, Kayıp Yakınları İnsiyatifi – “Birlikte Başarabiliriz” ile birlikte elli yıllık çatışmayı hatırlamak ve hangi toplumdan olursa olsun bu süreçteki tüm kurbanları (Türk, Rum, diğerleri) anmak için onların anısına sonbaharda bir dizi etkinlik düzenleyecektir.
- Barış sürecinin ileri taşınması için Barış İnsiyatifi 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde iki toplumun sendikaları ile birlikte kitlesel bir eylem düzenleyecektir.
- Barış İnsiyatifi ilerleme için doğru ortamın yaratılması adına eylem ve temaslar gerçekleştrimeye devam edecektir.
Bizler, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar olarak, yan yana durmalı ve 50 yıllık toplumlararası çatışmanın kurbanlarını hatırlayarak, barış ve yeniden yakınlaşma için çalışmalı, müzakere masasındaki kilitlenmenin aşılması için cesur kararlar talep etmeliyiz. Sesimiz güçlü bir şekilde duyulmalı: Birleşik, iki toplumlu, iki bölgeli federal Kıbrıs ve barış içinde ortak bir gelecek için!
