yaklaşımlarÖzkan YıkıcıTarihle randevu, Fatsa ve Kıbrıs darbesi – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Tarihle randevu, Fatsa ve Kıbrıs darbesi – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Daha dün yerel seçimlerin ardına düştük. Hemen soralım: Fatsa diye bir belediye deneyimiden farkında olan kaç seçilen vardır? Soruyu biraz daha açmak gerekir: Elbet anlatmak için değil; bazıları özelikle iki seçilen diyecektir ki “biz biliriz”! Fakat onlara hemen eklemem gereken şu lafım da vardır: “Siz anımsarsanız dahi; Fatsa nın belediyecilik anlayışını savunmuyorsunuz”! Bunu mutlaka ama mutlaka belirtmem şart. Ayrıca; tıpkı birzamanlar tiyatrosunu oynayan “Hacıyatmazın” şimdi gerçek makamda ayni rolu politika adına yapmasının da acı paradoksunu yaşadığımız gibi; yarın dün Fatsa yı anımsayanların karşımıza sermaye ilhak sömürge rant belediyecilikle karşımıza dikildiklerinde; onlara sözlerimizi esirgemiyeceğimizi de söylemek; benim yaşamsal önem verdiğim bir ilkedir. Evet; Fatsa dedik; 11 Temuz Fatsa belediye sosyalist devrimci geleneğinin yıkılmasının yıldönümü! Acaba Fatsa adını anımsayanlar, bunuda biliyorlarmı? Hatta; Fatsa deneğimini yıkanların, yapılan demokratik devrimci uygulamalrından rahatsız duyarak gerçekleştirdikleri* 12 Eylül darbesinin de provası olduğunu da kaçı biliyor! Genelikle sosyalist devrimci düşünceleri sildirterek, tek eksenli sermaye yapılarının tekliğini kanıtlama adına; nekadar güzel iyi örnek varsa; hepsinin belekten sildirtilme olayı sistemce yaşatılıyor.

Fatsa Ordunun bir ilçesi. Adı pek duyulmayan kendi kendine Karadeniz kıyılarında olan bir kasaba. Fatsa adı Fikri Sönmez veya Terzi Fikrinin kısa dönemli belediye başkanlık dönemi olmasa; onun adını yine kimse duymayacak. Fatsa Yükselen Türkiye devrimci dalgasında; kazanılan seçimle kısa bir zaman diliminde yapılan uygulamalarla, tarihe önemli belediye deneğimi olarak kazıldı. Sadece belediyecilikle değil; suçların önlenmesi, insanalrın katılımcılığı, aracıların kaldırtılarak ekonomik dengenin daha iyi kulanılması gibi çok önemli sosyal ekonomik uygulamalra da oldu. Elbet belediyecilik adına yapılanları burada saysak; kitapları doldurtur. Fakat gelingörün ki böylesi iyi örneklem belediye 11 Temuz 1980 yılında resmen işkal edilerek yok edildi. Birbaşka karanlık sayfanın provası olarak; güzel Fatsa belediye örneği katledildi! Halkın idareye katılması ve iyi işlrin olmasına sistem rahatsızlık duydu. Bu uygulamalrı yapan başta başkanı işkenceden geçirip katlet ti! Fatsa nifusunun önemli kısmı tutuklandı. İnanılmaz baskılar oldu. Neden mi? Doğru işlerin yapılması olarak açıklanama durumu vardır!

Zamanda para olmamasına karşın, iyi insani sosyal işlerin de yapılanacağını kanıtladı. Başka bir karşıtlıkla ise; Fatsa Türkiye de darbenin son provası olarak 12 Eylül kara sayfasınında son cümlesi oldu. Şimdi Fatsa unuturularak hem belediyecilik dersi, hem devrincilik örneği ve yıkarak darbenin gerçekleştirme olayı da beleklerden sildirtiliyor. Onun için de; Fatsa operasyonunun yıldönümünü yeniden anımsatmak da bizim görevimizdir. Başarılı ve iyi şeylerin de yapıldığını ahaliye gösterme olgularından birisidir Fatsa ! Ayni zamanda da sistemin iyi durumlardan nasıl rahatsız olup, yıktığının da öteki gerçeğinin madalyonuna ulaşmış olacağız.*****

Randovi geniş: Kıbrısın sıçrama tarihinin 15 Temuz darbesinin de yıldömünü yazı ile çakışıyor. Hemen anımsatacam: Prokramım olan Ratyo Mayıs ta; Salı günü, saat 13 15 zaman diliminde bu darbeyi inceleyeceğiz. Dinleyenler oldukça geniş bilgielre ve resmiyetin öteki yüzünün de analizlerini bulacaktır. Daha önceki gazete köşelerimde de konunun tarihcesi ile yazdığım bolca makaleler de vardır….

İlgili Darbe her ne kadar bize Makariyos ile Yunanistan adıyla anlatılsa da; aslında sistemin odönmlik sol paranoyla düşüncesi, bölgesel nifus alanları mücadelesi, çizilen enerji listeleri, daha nice genel sarsıntının Kıbrısda hisedilmesinin sonuçlarından birisidir Darbe ve sonraki işkal hareketi! Bunları birlikte sorgulamayan insanlar ve sadece birini alıp resmi idoloji yaratanlar; hep yanılmaya açıktır. Nitekim; Kıbrıs darbesinin olduğu günlerde; iki toplum arası en yumuşak dönem yaşanıyordu. Yine ayni dönemde seçimler dahi yapılıp rumalrda AKEL önemli güç haline gelirken; Türklerde resmen müdahale ile Küçük dahi beyenilmeyip tavsiye edilerek Denktaş seçimsiz koltuğa oturtuluyordu. Bunlara ek olarak; Kıbrıs iki kutup sorunu veya sağ sol eksenli ayrışmada değil; Kapitalist sistemin Emperyalist çağın resmen kendi içsel sömürge sorunu olarak olayları yaşıyordu! Bunlar hep unutuluyor!

Başka bir bakış ile; bolca ezberletilen bilgielrin de tersi olduğu ortada. Darbe yapan ve sonradan müdahale eden ülkeler; “Kıbrısın bağımsızlığı ve toprak Enosis ve taksimleştirme politikaları uygulandı. Hatta sıkca yapılan yanlış ile: “Türkiye garantörlük görevini yerine getirmek için” lafları kulanılırken; Türkiye Büyük meclisinin 20 Temuz müdahale günü aldığı karar la olayın garantörlükle falan alakası olmadığı da artık kanıtlandı. Zaten yapılanlar da ortada! Ayrıca genel Emperyalist gerçek de unutuldu: Kisincır droktini* Snoden yeni belgelerle bunu da anımsatırdı! Tabi bizde hep resmi tarihci ile resmi söylemci kesim olduğu için de bunlar pek konuşulmaz. Bilim değil; güncel resmi idoloji ile akademisyenlik yapılma süreci çoktan yerleşti!

Darbenin yine salt Kıbrıs la ilişkili olmadığı bakımından, bölgesel çok örnekler vardır. Emperyalizmin özelikle Viyetnam yenilgi ayak sesleri nedeni ile; sömürge ülkenin ötekisine müdahale stratejisinin de uygulandığı yıllardan söz ediyoruz. Suriyenin Lübnan işkali ile Telzaatar katliyamı; Fasın Batı Sahra işkali; çoğunun hala bilmekten uzak durduğu Doğu Timoru Endonezyanın işkal etmesi; iranın Uman da ayaklanan bölgesel devrimci hareketi bastırma adına işkal etmesi; Güney Afrikanın Angola olmak üzere birçok ülkenin belirli bölgelerine yerleşmesi bunlardan birkaçıdır. Öyle salt Kıbrıs la konu sınırlı değildir.

Konuyla ilgili bazı çarpıcı bilgielri ilerdeki yazılarımda gerekirse yine yazacam. Şimdilik fazla uzatmadan olayı bağlayalım. Ama dediğim gibi; bir aksilik olmazsa Salı günü Radyo Mayıs da saat 13 “Bilim ve Siyaset” programında konuyu iyice deşeceğiz Mustafa Onurel ile! Dileyen dinler.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin