yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAmerikan gerçekleri – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Amerikan gerçekleri – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kimsenin artık kıvırmayacağı dönemden geçiyoruz. Yaşanan ile haberin dahi yapılış şekli ile, nedenli Amerikanlaştığını yeniden tekrarlayan kanıtlarla epeyce dolduruluyoruz. Hiç uzağa gitmeden ve öylesine kıvırtma dolarların cepci lafazanlığına sığınmadan Cuma günkü duruma bakın: Aylardır Ortadoğuda Gazle katliyamı ile IŞİD resmi feodal tipinden faşist uygulamalı vahşetler yaşanırken; şanına şan katan ve bolca gazetecilik “akademisyenlik” ünvanlı şaheserlerin; adeta özelikle ırak Suriye cepesini görmezden gelinen bir vaşet kağosu yaşanıyordu. Kimse neyin olduğu veya hangi insani utancın yaşandığına tanık olma cesareti yoktu! Hatta ilhakcı efendimiz Türkiyenin Başbakanı meydanlardaki onca öfkesine karşın; IŞİD terörist kelimesini dahi söylemekten ısrarla kaçıyordu. Ezidi faciyası, Türkmen katliyamı, Kürd krizi ve daha nice en yakın coğrafya olayları; haber yapılmama ile bilmeme algısal bilgiçliklere takılıp kaldı. Dağda zehir ot yeyip ölen yüzlerce çocuk gerçeği; binlerle iafade bulan cinayeter veya Kadın kıyma rezaletleri; nice dünya basını bunları pek haber yapmadı. Hatta heryere gazteci yolayan paralı trilyonluk kuruluşlar nedense Ezidi veya genel Kürt coğrafyasında ıŞİD yaşatılanları bilgilendirme meslekliğini yapmadılar…

Bunalr hepsi Cuma öğleni hatta Perşenbe ikindini Ağustosun karmakarışık ikliminde hemen Obama açıklaması ve ardından Amerikan uçaklarının “Lazer muhteşem yıkım bonbalarının” yağması ile; Medya ansızın haberleri ilk noktasına getirdiler. Amerikanın bonbalarının haklılığı üzerinden resmen ordaki katliyam insani norumunu dahi aşan durumu algılatılma süzgecine getirdiler. Birden; Amerikan yanlısı uzmanlar ekrana çıkıp, hemen yorumalra başladıalr. Amerikanın nedenli haklı olduğunu ve IŞİD vahşetinin sözlerini bulup sıralamaya başladılar. Negaripdir ki; yine Amerikancılığa oynayarak bir insani mavzeme kulanmaya çalışıyorlardı! Oysa IŞİD denilen belanın nasıl yaratıldığını bu köşede dahi defalarca yazdık. Ama yaratılıp büyütülen IŞİD; siyasal islamın veya Ortadoğunun yeni “nurlu ufukların, özgürlük geleceği” olarak aktarılıyordu. Kimse şu basit soruyu dahi sormaktan kaçıyor: “IŞİD neyin ürünü olup; hangi stratejiye göre büyütüldü”? Bu soru dahi, gereken yanıtı verir. Tabi şanlı medya şu mesleki dayanışma olayını da kaçırdı! Tekelerin basını medyası bölgeye gitmezken; olayları haberleştiren ve dünyaya duyurtmaya çalışan Deniz Fıratın da katledilmesini; doğrudürüs haberleştirmediler. Böylesi mesleki dayanışma örnekleri de yaşandı….

Amerikanın son hamlesi ilgili nedeni gizlememesi gerekir: Şuanda ırak veya daha geneli Ortadoğu kağosunun temel olgusu, genel sömürgecilik politikasıdır. Daha günceleştştirme ise; Kültürler çatışmasının ekonomik enerji Ortadoğu projesi olmaktadır. Daha da somutlaşması ise; ırakın Saddam olayı ile işkalinin yaratılan sonuçlarından birisini yaşıyoruz. Anlayacağınız; adını kulanmaktan kaçındığımız Emperyalizmin hem sistemsel özü, rekabet ekonomik gereçeği, Ortadoğu projesi, bölgesel kontrolu savaş stratejilerinin bir versyonu olarak yaşanıyor. Amerikan müdahalesi ise; resmen artık yaşanan kağosun kontroldan çıkması; dizayin için yeniden direk müdahale etme zorunluluğu, Obama tatiksel stratejinin yeniden ırak çölerinde bitmesi gibi birçok aşmazın getirdiği kaçınılmaz sıçramadır. Bu hem itifaklar hem de yeni bölgesel denklemler için; önemli hamledir. Tabi planlı değil de zorunlu olması ise; yeni kağos üretmesi de muhtemeldir. Tabi efendimiz Türkiyenin de resmen iflas eden dış politik gerçek gibi önemli başka kanıt da kanıtlandı. Unutmayın; dün desteklenip büyütülen ve hatta Rojova saldırılarında dahi lojistik desteğe devam edilen IŞİD bonbalanıyor! Elbet ıŞİD gibi timsahalaştırılan bir örgüt bazen efendisinin kontrolu dışında da hareket edince; ustası onu uyarmak zorunda kalır. Rojova, Suriye ve öteki alanlarda IŞİD uyarılmazken; uzantılı medya bunarlı haber dahi yapmazken; destekler devam ederken; iş Erbile gelince de aniden müdahale edilme durumu; olayın sistemsel ve düşünülen gelecek Ortadoğu bakımından çok önemli bir kanıtsanma olmaktadır. Tabi olayları çok yönlü incelemek iseteyenler için! Yok Amerikancılığın dolar sarhoşluğu ile; sistemin algıları ile probagandalı açıklamalr olursa; sonuçta Amerikanın sanki tıpkı ırak işkali gibi; iyi iş yapmasını söyletecektir!

Barzani bunun yanılsamasını yaşadı. Özelikle Türkiye ile haşırneşir itifaklaşması, Amerikancı bölgesel rol oyuncusu olmanın sonucu olarak da gafil yakalandı. Kontroldan çıkan ıŞİD gerçeğine hazırlıksız yakalandı. Daha doğrusu ayni elpazede olma sarhoşluğuna uğradı! Oysa IŞİD Musul ele geçirme boyutu ile; nekadar gelecek bazı harita oyunları olsa da; kağosun bazen itifakları veya ayni ustaya bağımlı olmayı da kırma olasılığının olduğunu; Barzeni çevresi düşünemedi! IŞİD dda Erbile yönelince de gafil yakalandı. Amerika ise; tüm bölgedeki canavarca yapılan katliyamlara göz yurmarken; artık çizdiği planların sarsılma tehlikesi nedeni ve dostu Barzaninin de tehlikede olma sonucu; olaya müdahale yaptı. Eskiden işkal ederek bataklıştırdığı ıraka bukez beslediği başka canavarı belirli noktada tutma adına; Lazer bonbaları ile törpilemeye çalışıyor. Tabi olayın şaşkınlığı ve “hadini bildirme” meydanında olan Erdoğan; IŞİD beslemesindeki ortaklığına dokundurmama adına; “Terörist” adını dahi koymuyor!

Türkiye ile bölümü seçim sonuçları ile birlikte çıkan siyasal gerçekle birlikte önümüzdeki makalemde değerlendirecem. Bundan dolayıdır ki bu makalemi daha net oalrak Amerikanın genel boyutuna taşıyorum. Zaten şu gerçek vardır: Emperyalistsiz bir sorun tartışmak hep eksiklik getirir. Bakın Elilerde Amerikaya getirilen kişilerin sonradan nerelere gelip rol aldıkalrı yakın tarihin önemli bir belgesel resmidir. Seyit Kutuptan Türkeşe varan nice kişinin bizat Amerikan ve özelikle CİA ekseninde nelerin yaşandığı ortada. Yine Şikago çocukları, Morison işbirliği, Konturgerila adı ile Özel harp dayresi; Buna Kıbrıslaştırırsak; Açerson planı, Kisincır droktirinli Kıbrıs, cİA etkenli yapılanmalar; bize Amerikan gerçeklerini ortaya seriyor. İsterseniz; Yeşil Kuşak, Nato, Derin devlet, gibi birçok başka duruma da bakma şansınız vardır. Seksenlerin Reygın planları ile İMF dayatmalı darbeli yeniden yapılanmalar; yaratılan Saddam timsahı, İsrail gerçeği, Özal modeli gibi durumlar da karşımıza gelmekten teredüt geçirmez. Hele ikibinlere gelince en basiti ile bizden amerikaya gidip eğitilen ve sonra buraya gelince aldıkları rolu da bir zahmet olmaz sa düşünsek; Amerikanlaşmanın sonuçlarını daha kolay konuşma şansımız olur.

Son olay ise bizde adeta ironik bir fantezi gibidir. Amerika tıpkı ırak işkali gibi “doğru iş yaptığı” için alkışlatılır. Neden sonuç veya bütünsel birlikte konuşma yerine; sunulan algılarla düşünce fikir oluşunca da; resmen aldatılmanın girdabına gireriz. Amerika kurtarma veya demokrasi için Lazer bonbalarını atmadı; kendi yaratığı canavarın kontroldan çıkması ve öteki mütefikine saldırdığı için müdahil oldu! Öyle olmasa; daha demokratik bir yapı ile oluşan Rojova saldırısına veya IŞİD Musul işkali ile müdahale edip canavarın büyümesine engel olurdu! Yeni çizdirilmeye çalışılan Ortadoğu ekseninde bazı Kırmızı çizgilerin bozulmama adına müdahil olunuyor. Arıca Amerikanın Ortadoğu hegemonyasında eskisi gibi etkin olmadığı; fakat seçeneklerinin de oluşmadığı bir de kağos yaşanmaktadır. Yalnız; Erdoğanı biryana itersek; siasyal Ilımlı İslam porjesinin birçok yerde iflas olduğuna da tanık oluyoruz.

Peki bedelini kim mi ödüyor: hergün yeni bir halk gurubunu soykırım sürecinde neyazık ki öğreniyoruz. Enson Ezidileri de duyduk. Türkmenlerin artık “Davutoğlunun” da dili ile mezhepci ayrımlı din ekseninde “Suni Şİİ” olarak duyduk! Kürtler ise hem Ortadoğu kartı dinamiği olma ile kendi içinde ayrışma ikileminde banbaşka kavşağa ulaştılar. Kimse artık PKK olayını salt Türkiyeleşme coğrafyasında düşünmesin. PKK artık Ortadoğu aktörü oldu. Hatta Rohova olayı ile Barzaninin IŞİD karşısındaki tutumu ile; geniş bölgesel coğrafyada birçok halkın mücadelesinde PKK veya yakın örgütler yerini almakla; banbaşka bir itifak gerçekler karşımıza geliyor.

Yukarda kitaplara sığacak kadar yoruma açık gelişmeleri özetlerken; dönüp ikidebir “Ortadoğuda ki gelişmeler le” yorum yapılan adamızda; garip bir duyarsızlık ve kimse kusara bakmasın “Cihalet” tutumu hakim durmaktadır. Şimdi birielrine “Ezidiler” deseniz; sanki uzaydan konuşur gibi olursunuz. Hatta iflas eden birçok Ortadoğu senaryosu hayatla karşımızda dururken; Sistem kontrol veya yeni kurgularla senaryolar arayışında olurken; bizim şaheser politikacı ve “akademisyenlerimiz” hala eski ezberle işola konuşmaya devam edecektir. Tabi tatil ve otosansür gerçeğimiz ile de; olayları duymadan da geçiştirme refleksimiz de meşhurdur. Onun için Keriden, Baydından veya artık dini durumalra da katılan ABD elçisinden destekle çözüm bekleme garipliği devam edecektir. Hele gidip gelinince dolarların ezberi ile konuşanlar da; bu işlerini iyi yapıyor. Tıpkı bazı şaheser “Akademisyenlerin” ekranda kısa zaman önce dediği gibi: “Türkiye Suriye politikasını çok iyi uyguluyor ve idare ediyor”! Bakalım yeni Amerikan Lazer bonbaları ile Kürt eksenindeki kayış ile IŞİD macerası bu şaheserlere neyi yumurtlayacak?

Yazımı bitiriken; Kurşunlar ve bonbalar arasından haber geçerken; meşhur ünlü trilyonluk medyanın uğramadığı yerde, yapılan katliyamları duyurtma adına gazetecilik yaparken; Türkiye kirli savaşından Doksanlarda kaçıp Mahmura gidip orda Gazetecilik yaparken IŞİD havan mermisi ile ölen Deniz Fıratın anısına saygı ile eyilirim.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
362AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin