Her işi fiyasko olan idaremiz bir yıldan önce yapılaması gereken cumhurbaşkanı seçimi için hazırlanmaya çalışılıyor.
Halka kendini liderliğe layık görenler ortaya çıkmaya başladığı gibi başladığı gibi aklında seçtirmek istediği kişi olanlar da ortaya aday adı atıyor.
Kimsenin işlerin batakta olmasına çare üzerinde durduğu yok. Anayasaya göre yetkileri sadece temsil olan onun dışında siyasi ağırlığı varsa onu bastırıp meclis veya hükümeti toplantıya çağırıp katılarak yakından etki yapmayı denemek.
Kendini layık gören birisi neden layık olduğunu açıklamalı değil mi? O açıdan bakarsak geçmişte yaptıklarıyla kendini anlatacak olan birisi hafızamıza başvuracaktır. Ancak kamunun battığı ve eskiden beri batmaya devam ettiği herkesin bildiği bir gerçek. Gene de insanlarımız ne yaptıydılar diye düşüneceğine ne dediydiler diye konuşuyorlar. Eski cumhurbaşkanı cumhurbaşkanlığı yapmak için zaman bulamadığını açıklamış ve görüşmeler zamanımı doldurduydu demişti. Onun hatırlasalar geriye görüşmelerde başarı elde etmiş mi diye düşüneceğiz. Ne dersiniz görüşmelerde sonuç alındı mı? Birkaç ayda çözüm bulurum diye attığı nutukları ve Türkiye kalk derse kalkarım, Türkiye görüşmelere gitme dese gidebilir miydim deyişini unuttuk mu?
Eski toplum lideri görüşmecisini de miras bıraktı idi; o da sonunda görüşülmeyen sona saklanan garanti, güvenlik, mülk ve toprak konularını da gözden geçirdikten sonra Ecevit’in politikasında kaldığını ve bir adım ilerleme olmadığını anımsayamaz mıyız?
Bakanlık yapanlara bakarsak onlardan kamu malını eş ve dosta dağıtmayı iş edinmeye karşı ne yaptığı, kamu reformu ve verimlilikle etkinliği ele almaya hiç kalkışmadığını hemen görürüz. Maliye batarken onlar seyrediyor ve yararlanmaya bakıyorlardı.
Yerelde parlayanlara da mikrofon uzatanlar oldu. Belediyelerde başarı gösteren oldu da biz mi görmedik? Yayaların ve velesbitlerin güvenle dolaştığı, araçların çıkmaz sokak barikatlarından yol açılamadığı için yollara sığmaz olup adım adım gitmediği tek kasaba var mı? Yapılaşmanın denetlenip düzeltilmesi yıllara yayılacak yerlere inşaat yapılmasını engellemeye çalışanı gördük mü?
Belediyeler hep battığına göre belediyelerde mali disiplini ele alıp çağdaş bir reformu düşünen ve geriye düşünülüp tüm şubelerinin görev ve yetkilerini ve mali denetimi işler hale soktuğu için bir hatıra bırakan oldu mu? Belediye arşivine girip bunların izini arayalım mı? Bulabilir miyiz?
Anayasa gibi temel yasanın görüşüldüğü zaman daha dündür. O sırada ve şimdi o anayasa değişikliğinde iyi veya kötüydü, nedenleri de bunlardı diye görüşünü açıklayan oldu mu?
Haydi devam edeyim ve sorayım anayasa yetki vermese de bizde adet oldu Kıbrıs sorununda da lider sayılacak olan kişi şimdiye kadar masada ortaya konulan ve çıkmazı gideremeyen konularda eski liderlerin Rum’a sövgüleri dışında paylaşmadığı hangi görüşü vardır?
Yok mu yahu tek bir yanlışı, bu eski ve şimdiki liderlerin?
Hayalindeki lider adayının neyin liderliğini yaptığını söylemek yok. Onun yerine geçmişte ve şimdi barışı konuşup ustaca öneriler icat ettiğini hatırlatıyorlar. İşe yaramayan önerilerden kime ne? Diline hâkim olup ustaca garantilerin yerinde kaldığı, ayrı egemenlik hakkı anlamında kanatlara haklar verildiği, Türkiye’nin denizlerimizi arslan payını kendine ayırıp geriye kalanını da bize Rumlarla eşit paylaştırdığı kararlara imza attığı veya itiraz etmediği, yerleşiklerin hepsinin yurttaşlığını Rum’un da onaylamasını isteyen, asker hakkında yüküm almadan paketin gerisini görüşmeyi reddeden ve dahasını saklamaya çalışanlar, ortaya atıldı.
Adayların çoğu hava sahası ve denizlerdeki paylaşım haritaları konuşulurken yetkili idi ama ses etmedi. Haritaları bile açıklamadılar. Yetkili olmayanları da meydanlarda barış kavgası yapılırken yoktu.
Şimdiki liderin ise yaptıkları ve yapacakları hala konuşuluyor. Partileri dağıttı, böldü topladı, partisine karşı başka adayları destekledi v mebus pazarlarında alım satımı düzenledi. Gören mi var? Amma inanılıyor çünkü ondan bunlar bekleniyor.
Hanedan diye siyasi literatüre sözcük ekleyen bile olsun varsın onun layık olduğu söylüyor. Yani anlayacağımız böyle yapmak geçer akçe olarak sayılıyor.