Sonunda beklenen müdahale ve Kıbrıs Ağrotur havaalanından uçakların havalanması ile Kıbrıs Ortadoğu kurgusu pratikten gerçeğe gündeme düşmeye başladı. Hep denilip ama hiç bütünleştirilmeyen Bir Ortadoğu Kıbrıs türküsü okunur! Okunur okunmasına; ancak gerçeğe gelince de hep çuvallanır. Son Ortadoğu olaylarında ise bambaşka palavrasyonlu popülist laflarla resmen nedenli kolay ve uzak olma durumunu da sık sık yaşadık. Ağroturdan uçaklar havalandı. Yine bu kez bazı şaheser medya olayı gelişigüzel haberleştirdi. Nedense Ortadoğu denilirken de dün “muhteşem özgürlük neferleri” olarak algılatıldıkları IŞİD tipi örgütleri; şimdi de düşmanlaştırma tehlikesi ile sunuyorlar. Hemen “donayim” yazarlar da sanki dün onlar hiçbirşey yazmamış gibi de; Donayim mesleklerini de yansıtıyorlar! Hani İsmail Kemal gibileri yazarlardı ve söylerlerdi ya: “Türkiye Ortadoğu başarısı” övgüelri kurgularlardı ya; sanki şimdi onlar bunları hiç yazmamış gibi de; IŞİD korkulu paranoya ile yeniden bir dönem uzak kaldıkalrı Ortadoğu algıalrını ponpalamaya başladılar. Sakın ola Kobani gibi olayları da birlikte yazzdıkalrını sanmayın: Hele eski SOvieytci yeni işbirlikci yalakalı yazaarlaarın da Sdalingrat Kobani benzetmeli direnişten sözeder odldukalrını sanmayın! Onlar sadece istenilenle bilimcilik yapıp resmi medya doldurma rolunu oynamaya devam ediyorlar, okadar!
Haftalardır yeni Ortadoğu hamlelerini yeniden yazmaya başladık. Biryanda yeni düşman IŞİD planı ile bölgeye müdahale etmeye ve Amerikayı “kurtarıcı” roluna giyindirmeye çalışılınırken; KObani direnişi de bölgesel enönemli hesapların çatışdığı bir bölge oalrak da sıcak gelişmeelr yaşıyor. Kobani veya geneli Rojova özerk yapısı, yeni Suriye saldırganlık sonrası ortaya çıkan bölgesel bir yapıdır. Nedense tek direnç noktası olan Rojova bölgesi ise son müdahale olayında dengeleştirme yerine, IŞİD saldırılarının askeri anlamda yığdırtma stratejik ouygulaması olduğu izlenimi veriliyor. Kobani bundenle basit bir bölgesel IŞİD Kürt çatışması değil; Dağıtılan Ortadoğu kartlarında kazanılacak bir koz olarak düşünülüyor. Türkiye KObani yıkılışı ile oluşacak insansız “tanpon” bölge stratejisine mavzeme olamsını isterken; bazı arap ülkeleri ise yeni bir Kürt kazanım alanı olmasını istememektedirler. Kimi batılılar ise; Rojova olayı gibi demokratik yapılara pek de sıcak bakmadıkarlını tavırlarla ortaya koyuyorlar. Örneklem olarak da; onca bonbardımanı yaparken, nedense savaşın sürdüğü Kobani alanına şimdiye kadar direk etkileyici bir saldırı yapmadıalr! Aksine; saldırılar sanki ıŞİD militanlarına bu bölgeye yoğunlaşma zorunluluğu dayatıkarı görülüyor. Irak ıŞİD merkezleri vurulurken; ıraktaki IŞİD militanlarının Suriyeye Çekilmelerini; Suriye hedefleri de vurulurken belli oldu ki olay Rojovaya IŞİD yoğunlaştırılırken; Suriye kartının da ıŞİD müdahalesi ile masaya konulacağı da belli. Nitekim kimi yazarlar IŞİD İsrail ilişkisi ile İsrail Barzani ilintisine yeniden dikat çekmeye başladı. Çünkü; nedense Barzani hala Rojova olayına sıcak bakmadığı ve baştan beri bölgeyi izole etmede oldukça tavırlar sergiledi!
Rojovanın alışılan Ortadoğu dışında başkalaşımlar göstermesi ve özerklik oluşum nedeni ile Araplar Kürt yeni oluşum istememektedir. Bunu kendielri değil de IŞİD gibi bir yapı ile kırdırıldığı durumda da, Kürt ekseninde önemli bir Suriye gerilemesi yaratmış olacaklardır. Daha genele gidecek olursak; Bonbardımanalr yapılınırken; nedense Kobani yoğunlaşma saldırılarında sanki IŞİD saldırısı ve çatışmanın olmadığı yer gibi davranış sergilenmektedir. Belli ki Rojova etkisizleştirme politik seçenekleri vardır. Zaten bölgeye silah gönderirken ve Barzaniye dahi vermeyi vurgularlarken; savaşın sürdüğü, yeni yüzbinler ifadeli göçlere rağmen; IŞİD saldırılı bu yöreye silah gönderme veya bonbalama ile rahatlatma tavırları hala uygulanmıyor. Enazından yazının yazıldığı zamana dek!
Gelelim Türkiyeye: Türkiye baştan beri Rojova olayına hiç sıcak bakmadı. Diyer yandan da IŞİD destekleme tutumu da “Kral çıplak” kadar net! Tabi ki tıpkı bizdeki işbirlikci ruhiye şahesercielr gibi; başta “Suriye özgürlükcüelrein yardım” denilirken; şimdi de olayı görmezden gelerek bir IŞİD eleştirisi yorumsal probagandası yapıyorlar. Türkiye “Derin stratejik” hesabın sonucu; zaten Suriye de belirli “güvenlik tanpon bölge” adı ile toprak hegemonyası kurmak istiyordu. Şimdi yeni hamleler le Türkiye de kendi çıkarlı hegemonya hesabını masaya sürdü! Tanpon dediği bölgenin yani “Rojovanın” aslında güvenli bölge olma gerçeğini de yıkmak için; orda Kürtlerin ve öteki halkalrın yenilerek boşaltmaları sonucu sağlanma şansı ile gerçekleşebilir! Onun için de KObani saldırısında resmen IŞİD destekleyici bir tutum uygulanılıyor. Baştan beri Rojova bölgesinin oluşumuna karşı çıkmış, IŞİD sınırlar serbesken, Rojovaya giriş çıkışar için sınırlar kapatıldıydı! Şimdi de olayın değişik versyonu oynanıyor. Resmen birçok çevre bundan dolayı KObani savunmasını oldukça önemseyip gündeme taşımaya çalışıyor. Tabi Barzani de kendine karşın demokratik bir yapının oluşmaması için de Kobani saldırıalrına başta resmen sınır kapatarak ve hendek kazdırtarak, yardım alınmasını engeledi. Böylesi bir denklem oluştu.
Şimdi direk resme bakın: Amerikası, ingilteresi, Fransası ve birçok bölge ülkesi IŞİD bonbalamasını haftalardır sürdürtüyor. IŞİD karşıtı itifaklar ve dünya kamuoyunu ayağa kaldırıyorlar. Algılarla ve IŞİD korkutma paranoyası ile piskolojik azırlıklar yapıldı. Ancak: onca IŞİD düşmanlığına karşın; nedense IŞİD ile süren sıcak çatışmalar ve bölgesel IŞİD karşıtı direnişin yoğunlaştığı Rojovaya ne yardım nede bonbalama ile askeri destek sağlanıyor. Tam aksi; yapılan bonnnbalamalar Fehim Taştekinin de tesbitleri ile; adeta IŞİD Rojovaya yoğunlaştırma askeri siayseti uygulanıyor! Elbet Kıbrısın Donayim yazarları bunu yazacak değildir! Sonra reklamlı renkli medya alanını kaybetme tehlikesi de oluşur!****
Herkes IŞİD katliyamlarını ve simgeleşen “kafa kesmeleri” anlatmaya başladı. Nezaman mı? Amerikan gazetecielrin kafaları kesilip, IŞİD çizilen çizginin dışına çıkıp Erbile yürüyünce! Bu gelişme öncesi tüm batı ve bizlik medya olayı görmezden geldiler.Şimdi ise olay resmen IŞİD düşmanlığı merkezliğine konuldu! Yine beleğiniz silinmedi ise: “Saddam, Elkayde, Esat, Kadafi” gibi birçok düşman konulma olayında ayni politikalar tekrarlandı!Sanki Obama yaratığı IŞİD yokmuşcasına, bölgesel başta Suriye katliyamları yapılmamış gibi de “kurtarıcı” rolu ile yeniden bölgeye dönmeye başladı. Bölgeyi”kurtarma” adına füzeleri yağdırmaya başladı. Tüm çirkefin “kendielrinin dahi” faturasının IŞİD üzerinden ödenmesini savunmaya başladı. En şaşkın kalan Erdoğan ve stratejik derinlikli dostu Davutoğlu yine olayı okuyamadıkları için de Kerinin açıklaması sonrası IŞİD politikalarında yeni yalpalanmaya başladılar. Müdahaleye karşıyken “tıpkı Lipya gibi” birden tersköşeye yatarak müdahaleci itifaka takılıyorlar!Anladınız mı?
IŞİD müdahalesi belli ki yeni bir ayarın hesabı vardır. Bu IŞİD üzerinden Suriye geleceğinden bölgesel yeniden hegemonya kontrol etme çabasına girişiliyor. Kimse artık bu yalanı yutmasın: “Ortadoğuya demokrasi getirme”! Sudiler le Erdoğanla ve arap şehlerle nasıl demokrasi gelecek? Sakın ola İsrail merkezli Ortadoğuyu da unutmayın! Unutrsanız; ozaman hep bölgesel atılan kartlarda önemli jokeri yok saymış olursunuz!Ama Ortadoğuda KObani ile bir bölgesel direniş ve gelecek sayfanın yazıları yazılıyor. Hepimiz bunu şimdi görmez ve bizim ekranlı şovcuların yalan tatlı zehirli yorumlarına takılırsak; yarın evlatlarınız bu sayfayı okurken, siz bilmemenin utancını sağ kalırsanız yaşayacaksınız.
Kıbrısdan klasik bir gelişme yeniden yaşanıyor. Ağroturdan uçaklar kalkıyor. Herhalde Eroğluna soracak olursanız; “Anavatan edebiyatı dışında bilmemesi nedeni ile şaşırmayacak yanıtı” alacaksınız! Bir zamanların “Kıbrıs Nato üstü olamaz” slogancılarına ise anımsatacak olursanız; Erdoğan hayranlıkları nedeni ve Amerikancı olma gerçeklikle; bunu duymazdan veya kendilerine “düşman” olmanızdan söz edeceklerdir! Kazara yeni adaylara ve özelikle kadınlığı ile imaja oynayana sorarsanız ise; ağzına nasıl laf alacağı belirsiz! Ama değişmeyen gerçek; yine Kıbrısdan İngiliz uçakları kalkıp Ortadoğuya bonba yağdırıyor. Daha kalkan isdihbarat uçaklarını söylemedim! Varsın olsun; ahalimiz memnun. Kimse bunun eleştirisini dahi yapmıyor. Adamızı göstere göstere savaşa katmalara artık tıs dahi çıkmaz. Çünkü kimisi avantasını, kimisi de koltuğu kaybeder! Hele de uzmanlık etiketleri*****
İşte yeni bir Kıbrıs Ortadoğu yazısı. Günümüz okuyanlar elbet şunu diyecek: hele de Amerikan hayranları! “Kimdir bu enayi ki bunarlı yazıyor”!
