Kıbrıs’ın kuzeyinde de Nükleere Hayır Platformu oluşturuldu.
Nükleere Hayır Platformu, Biyologlar Derneği, Tabipler Birliği, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarlar Odası, Yeşil Barış Hareketi, Karpaz Dostları, Diyetisyenler Birliği, MS Derneği, Kanser Hastalarına Yardım Derneği, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Feminist Atöyle, Baraka Kültür Merkezi, Bağımsızlık Yolu, Kuşkor, Güç-Sen, Kamu-Sen, Çam-Sev, Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Tıp-İş, BKP, YKP TDP oluşuyor.
Platform, Mersin-Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin, “halkın ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye soktuğu ve doğayı önemli ölçüde tehdit ettiği” gerekçesiyle hemen durdurulmasını istedi.
Bu ortak amaç doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin “Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesini” derhal iptal etmesini talep eden platform, bu konudaki yol haritalarının; “taleplerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetine iletmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne uyarı ve eylem gerçekleştirmek, gerekli karşı duruş göstermemeleri halinde KKTC hükümeti ve yetkili makamlarına karşı da eylemliliğimizi sergilemek” olduğunu bildirdi.
Platform eylem sürecine, yarın saat 10.00’da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile yapacağı görüşmenin ardından karar verecek.
Platform, konuyla ilgili kamuoyuna ve milletvekillerine yönelik iki farklı imza kampanyası başlatıldığını da belirterek, yeni yılın ilk günlerinde “nükleer santralin zararları” konusunda uluslararası katılımlı geniş bir konferans düzenlemek için girişimlerin devam ettiğini de kaydetti.
Nükleere Hayır Platformu bugün bir basın toplantısı yaparak kuruluşunu açıkladı. Nükleere Hayır Platformu adına Hasan Sarpten, okuduğu ortak deklarasyon şöyle:
“Mersin ilinin Gülnar ilçesinin Akkuyu mevkiine yapılacak olan “nükleer güç santrali”nin ülkemize olan Mersin il merkezinden bile daha yakın konumdadır. Bu gerçeklikten harketle yapılan bilimsel çalışmalarla da ortaya konduğu gibi olası bir kaza durumunda ilk sırada ve azami ölçekte etkileneceğimiz açıktır.
Özellikle Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası’nın raporuna göre santralin yeri ile ilgili bilimsel (jeolojik, jeoteknik, jeofizik) verilerin nükleer reaktör kurulmasına elverecek olumluluk ve netlikte olmadığı açıklamasına bakarak kaza olasılığının da yüksek olduğu söylenebilir. Buna göre, santralin kurulacağı yerin yakınından geçen Ecemiş Fayı’nın sismik karakteri konusunda ciddi kaygılar yaratacak bilimsel araştırmalar olduğu ve bu fayın 300 km uzunluğunda olup, Akkuyu’nun 20-25 km yakınından geçerek denizde devam ettiği biliniyor.
Buna karşın, hazırlanan ÇED raporu olası bir kazada ortaya çıkacak zararın sorumlusunun kim olacağı sorusuna cevap veremiyor. Rapor’da tüm hukuki sorumluluğun adresi olarak TC hükümeti değil de Akkuyu NGS şirketi olarak gösterilmesi de gelecekte olacaklardan bir sıyrılma çabası olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, Akkuyu NGS şirketi sermayesi ile sınırlı bir şirket olduğu için, Akkuyu’da gerçekleşmesi olası bir kaza sonrası, şirketin hukuki sorumluluğu üzerine alma kabiliyeti yoktur.
Kaldı ki, bir kaza olmasa dahi nükleer santrallerden kaynaklanan atıklar ve bertaraf yöntemlerinin zorluğu dikkate alınarak komşu ülkede nükleer santral yapılmasının bölgede var olan ve gelecekte var olacak kuşakları doğrudan ve sonu olmayan bir radyasyon tehditine mahkum etmek anlamındadır. Nükleer atıkların etkileri yüzyıllar sürer ve sızıntılar da sürekli olabileceğinden ekolojik facia yaşanması kaçınılmazdır. Henüz dünyanın hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması ve imhası için nihai bir çözüm ve depolanma alanı bulunamadığı unutulmamalıdır.
Tüm bu bilgiler ve veriler ışığında Mersin-Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin, bizlerin ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye soktuğu ve doğayı önemli ölçüde tehdit ettiği gerekçesiyle hemen durudurlmasını istiyoruz. Bu ortak amaç doğrultusunda da NÜKLEERE HAYIR PLATFORMU adı altında iş, güç ve eylem birlikteliği yapmaya karar veren bizler Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesini derhal iptal etmesini “artan bir şekilde” talep etmeye devam edeceğiz…
Bunu gerçekleştirmek için yol haritamız ise bellidir. Sayın Erdoğan ve AKP hükümetine talebimizi iletmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne uyarı ve eylem gerçekleştirmek, gerekli karşı duruş göstermemeleri halinde KKTC hükümeti ve yetkili makamlarına karşı da eylemliliğimizi sergilemek kaçınılmazdır. Bununla birlikte, kamuoyuna ve milletvekillerine yönelik de iki farklı imza kampanyamız başlatılmıştır. Ayrıca, yeni yılın ilk günlerinde nükleer santralin zararları konusunda uluslarası katılımlı geniş bir konferans düzenlemek için girişimlerimiz de devam etmektedir.
Bilinmelidlr ki, nükleer santrale karşı bizler elimizden gelen mücadelenin fazlasını ortaya koyacağız. Çünkü, inanıyoruz ki bu mücadele Kıbrıs’ın doğa ve geleceğine dair belki de son mücadeledir. Ve, bu mücadele ancak tüm halk olarak topyekün bir karşı duruş sergilenirse başarıya ulaşacaktır. Şimdi hep birlikte ve daha güçlü bir şekilde “Nükleere Hayır” deme vaktidir.”
Okunan açıklamanın ardından Hasan Sarpten yaptığı açıklamada yarın sabah 10:00’da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile görüşüleceğini de ifade etti.