Güncel gelişmeler veya gelecek hesapları ile bolca Ortadoğu ister genel, ister se ülkesel konumda yazılar yazdım. Yine b böylesi bir yazı yazma eyliminde oldum. Döndüm bir de baktım ki! Çok değil sadece “Bahar” adıyla birkaç yılık olaylara bakarak; enazından nereye geldiğimizi de yorumlamak istedim. Gerçekten Ortadoğu onca şaşalı ve kan göüleri doldurtan, milyonlarca mülteci yaratan “Baharın” sonuçları bana biraz yüzleşme zorunluluğu getiriyor. Çoğunun başlarken övgü dolu sözleri, nedense şimdi pek duyulmuyor! “Oartadoğu baharı ile” adamıza dahi “barış geleceğini” ısrarla söyleyenler, nedense şimdi pek atıp tutukları da yoktur! Bir garibetin garipliği ile savrulu kaldık. Sahi; onca övülen Ortadoğu gelen “Baharı” ile nereye geldi?
Anımsayın sadece 2011 yılını! Bonbalar yağar, sokaklar kaynarken; mikrofonlar Amerikadan Ankaraya uzanıp meydanlara nutuklar çekilirken; Değişim diye diye onca altüstden sonra; şimdi nereye geldik! Büyük gürleyen seslerle devrilenlerin yerine geçirilenler de ne oldu? Tutsaydı ve Suriye bataklığında takılınmasaydı şimdi sıra kimde olacak tı? Fazla sorgulamadan sizi ufak birkaç yılın içine alalım.
Ortadoğu “Baharı” başlarken; bölgesel model ülke, itifakla yer alacak güçler ve karşıt devrilecek “şer eksenli” devletler vardı. Hedef devam etseydi; Ortadoğunun sınırları buharlaşıp serbes piyasalı cılız devletli ama dış sermaye hegemonyalı bir piyasa bölgesi oluşacak tı! Önce beklenmeyen ama müdahale ile sonradan şekilenmeye konulan Tunusa bakalım: Tunus kimi devirmiş di? Zeynel abidini! Son hem devlet başkanlık seçimini, hem de parlemento seçimini eski Abidin yandaşlarının da olduğu parti kazandı! Tunus meydanlarında olan özelikle sol eksen resmen parçalanarak bekleneni veremedi! İslamcıalr ise kazandıkalrı başlangıç ivmesini yeniden kaybederek, eski rejim yanlılarına adeta oylama ile teslim yaptılar….
Mısıra gelelim: Mısırın meşur Tahrir meydanını anımsayalım. Geçişe bak! Gerek ilk Mülslüman kardeşler ve sonra darbecilerin hareket içinde aktif rol almadıkalrını şöylesine bir anımsatayım. Aslında Mısırda birkaç ay öncesi beklenen dizayin zaman farkı ile Tahrir başladığını da anımsatayım. Peki şimdi iktidarda kim? Mubarek döneminin ordu yetkililerinden Sisi! Onca şaşa ile indirtilip “devrim” denilerek yargıya taşınan Mubarek yanlıları berat etti! Çoğu eski elit kesim yönetimde! Arada iktidar sahibi olan Müslüman Kardeşler ise yargılanıyor!***
Lipya ise başka bir rezalet! Kadafi istenilen tüm tavizleri Emperyalistelre vermesine rağmen; özelikle Fransa başkanına seçim yardımı dahi yapmasına karşın; başta Fransanın direk müdahalesi ile katledildi! Peki Lipya özgür mü oldu! Şu anda Lipya resmen sadece iç değil bölgesel bir savaşın pençesinde! Bir tarafta direk Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ile Sudilerin desteklediği kesimler; Türkiye ve son döneme dek Katarın desteklediği Müslüman Kardeşler benzeri kesimler ile IŞİD eksenli Emirlik kurma peşindeki başka önemli siyasal kesimlerin çatışdığı bir ülke oldu! Daha aşiret veya bölgesel savaşları yazmadım!Dikat; Ortadoğu “Baharı” başlarken GTürkiye ve Sudiler ayni blokta yer alıyor du!*****
Suriye ve ırarkı yazalım mı! Ne halde oldukları ortada! Yapılan Suriye müdahalesi ile özgürlük demokrasi yerine IŞİD denilen yeni bir yapı toprak kazanarak ortaya çıktı! Kürdistan gerçeği daha fazla sırıtmaya ve özelikle Suriye Kürt Rojova kantonları ile banbaşka denklemler de oluştu!Konuşturulmayan Yemenin felaketi ise banbaşka…
Fazla ülkesel konumda boğulmadan şunları genel olarak da ekleyelim: Ortadoğu süreci yeniden bölgesel dinamiklerle gündeme sokulurken; model ülke Türkiye eksenli politikalar kurgulanıyordu! Mısırda ise siyasal İslam deneğimi ile de taşlar konulmaya çalışılınıyordu! Aynen Tunus ve Lipya ülkelerinde olduğu gibi…. Peki şimdi Türkiye bölgenin model ülkesi ve temel çekim bölgesel merkezlerden biri mi? Mısr veya öteki arap ülkelerinde siyasal İslam projesi işliyor mu? Sudiler de Bender gibi önemli kimselerin adı duyuluyor mu? Madalyonu çevirelim: Hala iran “şer ekseninde” bulunuyor mu? Suriye Esat devrilme an gerçeği var mı? Hiç hesap da olmayan Rusya projenin neresinde! Peki; Katar Türkiye enazından itifakına ne oldu? Bunları artırmak mümkün…
Gelelim daha genele: ABD son stratejiyi tetiklerken, kendisinin arkada kalıp bölgesel güçelrle projeyi uygulamayı düşünüyordu! Oysa özelikle Suriye ile ırak topraklarını durmadan ABD ve mütefikelrinin uçakları bonbalıyor! Yemenden Orta Afrikaya durmadan insansız uçaklar operasyon yapıyor!Filistin sorunu ise bir başka faciya… Fransaya kalsa daha da saldırgan olmak istiyor! Ama Rusya denilen karşıt bir de ülke Suriye bataklığında belirdi! Çini de eklemeden olmaz! Ama “Bahar” deyil de IŞİD denilen yeni bir bela oluştu. Afkanistan ile Elkaydeyi öğrenirken, Suriye ile de IŞİD gerçeğini duymaya başladık. Hatta tıpkı Elkayde gibi de “baş düşman” ialnına dek gelen stratejik kayış da yapıldı!
Birkaç yılın gelişmeleri ile olanlar bunlar. Peki ne değiş ti? Yeni canavarlar ile bolca sorunlar eklenirken; Baharın hangi esintisi doğrudürüs duyuldu! Yorum sizin. Benim soracağım; Kıbrısı Ortadoğu rüzgarı sarmalayacak tı! Peki o rüzgar yerine kasırga eserken, bizde hangi yıkımı yaptı?
