YKP Yürütme Kurulu 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili bir açıklama yayınlayarak, yarın yapılacak etkinlikler için katılım çağrısı yaptı. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
1857 yılının 8 Mart’ında New York’ta kadın emekçiler eşit işe eşit ücret ve 8 saatlik işgünü talebiyle greve giderek çalıştıkları fabrikayı işgal ettiler. Ancak polisin müdahalesi sonucu çıkan yangında 128 kadın yaşamını kaybetti.
158 yıl önce kadınların ‘günde 8 saat çalışma’ talepleri ile başlayan direnişi, bugün için de anlamlı ve geçerlidir. Bugün, vahşi kapitalist dönemi aratmayan bir süreci yaşamaktayız. Kadın emeğine dönük saldırılar yoğun olarak sürmekte, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik derinleşmektedir.
NEO-LİBERAL SİSTEM KADIN EMEĞİNE DAHA FAZLA SALDIRIYOR
Neo-liberal politikalarla esnek üretim tarzı içerisinde kadın emeği ucuz ve güvencesiz koşullarda sistemin hizmetine sunuluyor. Erkek egemen sistemde, aile içindeki çocuk, hasta, yaşlı ve engelli bireylerin bakımı ve ev işleri ‘doğal’ görevleriymiş gibi kadınların sırtına yıkılıyor. Devletin, patronun ve erkeğin gerçekleştirmesi gereken bütün sorumluluklar, kadının ev içi emeği üzerinden gerçekleştiriliyor. Kadınların ücretli işlerdeki hakları geriletiliyor, hala daha hem evde hem işte çifte vardiya yapmalarına rağmen yıpranma payları yok sayılıyor, emeklilik yaşları yükseltiliyor. Kadının ücretli emeği aile bütçesine katkı olarak görülmesi birçok kadın çalışma yaşamının kuralsızlaştırılmasına, güvensizleştirilmesine ve esnekleştirilmesine yönelik neo-liberal dönüşümün hedef kitlesi haline getiriliyor. Hamile kadınlar cinsiyet temelli ayrımcılığa uğrayıp haksızca işten çıkartılıyorlar.
Kamusal alanda görünmez olan, ücretsiz aile işçiliğini de düşündüğümüzde kadınların çok ciddi bir kısmı sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında bırakılıyor. Bu da erkeğin ev içindeki egemenliğini güçlendiriyor. Yeryüzünde mutlak yoksulluk sınırındaki 1,5 milyar kişinin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. İşlerin yüzde 60’ını yapan kadınlar, toplam gelirin yüzde 10’una, dünya üzerindeki mal varlığının ise yüzde 1’ine sahipler. Bu da demek oluyor ki, kapitalist sistemde yoksulluğa ve yoksunluğa en çok kadınlar mahkûm ediliyor. Kadınların yoksullaştığı, yoksulluğun ise kadınlaştığı dünyada bize direnmekten başka yol görünmüyor.
ÇAĞRI
Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu olarak, eşitlik ve özgürlük mücadelesine inanan herkesin, “geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganıyla çağrıldığı YKP-fem’in de aralarında bulunduğu örgütlerin organize ettiği 8 Mart Pazar günü saat 17:00’de Kuğulu Park’tan başlayacak Selimiye Meydanı’nda sonlanacak yürüyüşe destek belirtiyor, başta tüm parti üyesi, sempatizanı ve parti dostlarımız olmak üzere, tüm halkımızı katılmaya çağırıyoruz…
Ayrıca YKP-fem’in etkinlik çağrısını hatırlatıyoruz:
“Eşitlikçi paylaşıma dayalı bir ekonomik modeli olan patronsuz Kooperatif’in amaçları arasında tüm dayanışmacı ekonomi örgütlenmelerine, emek mücadelelerine yardım etmek ve uluslararası özgürlük mücadelelerinin bir parçası olmak bulunuyor. Üretimden koparılmış Kıbrıslı Türk toplumunun ve tahakküm altında yaşayan tüm kadın emekçilerin yüreğine bir umut tohumu serpeceğini inandığımız bu direniş öyküsünü dinlemek ve Patronsuz Kazak satışına katılarak Özgür Kazova İşçilerine destek vermek isteyenleri 8 Mart 2015, Pazar günü saat 14:00’te 1984 Bahçe’ye bekliyoruz.”