YKP Yürütme Kurulu, Ali Çağman ile ilgili süreci değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Her türlü şiddet ve haksızlık karşısında sessiz kalmama ısrarını sürdüren Yeni Kıbrıs Partisi olarak bizler, Ali Çağman’a yaşatılanlar hakkında sesimizi yükseltiyoruz. Hukukun üstünlüğünü demokrasinin şartı olarak kabul eden bizler için Ali Çağman ve ailesine yaşatılanları kamuoyu ile paylaşmak vicdani sorumluluğumuzdur.
20 Haziran 2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasında boyun omur kemiklerinde oluşan hasar dolayısyla askerlik görevini yerine getiremeyeceği raporlanan Ali Çağman hakkında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın yürüttüğü soruşturma Kıbrıs’ın kuzeyinin polis devleti olduğu gerçeğini bir kez daha hepimize hatırlatmaktadır.
Ali Çağman, 18 Mart 2015 tarihinde arama emri ve tutuklama emri gösterilmeksizin Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı 3 ayrı şubenin ortak operasyonuyla evlerinin kapıları kırılarak alıkonulmuştur. Çağman’ın hangi koşullar altında nerde tutulduğu avukatları ve ailesi tarafından bilinmiyor.
18 Mart gecesi Çağman’ın ikametgâhına düzenlenen operasyonda Ali Çağman’la birlikte ailesi ve yakınları polis tarafından darp edildi.
Polisin aşırı güç kullanımı nedeniyle yaralanan Çağman ailesinin fertleri tedavi olmak için Mağusa Devlet Hastanesi’ne başvurmuştur. Olası polis baskısıyla karşılaşmak istemeyen doktor ve sağlık görevlileri şiddet bulguları tespit etmelerine rağmen aile fertlerine sağlık ve darp raporu vermeyi kabul etmemişlerdi.
Bu muamele nedeniyle Mağusa’dan kendi imkanlarıyla Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne giden Çağman Ailesi, Lefkoşa Hastanesi’nden de rapor alamamıştır. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi görevlileri de Sağlık ve İdari Yönetmeliğine aykırı biçimde Çağman ailesine darp raporu vermeyi reddetmiştir. Gerekçe olarak aileye, başhekim izni olmaması ve darp raporu için avukattan talep gelmemesi gösterilmiştir.
Çağman ailesi Polisin aşırı güç ve darp suçlarından şikayetçi olmak için başvurduğu Meriç Polis Karakolu’nda ise bu kez daha farklı bir baskı ile karşılaşmıştır. Ailenin ifadesine müdahale etmeye çalışan polis, ailenin her bir ferdine ‘yüksek sesle konuşarak huzuru bozmak’ – ‘polisi darp’ ve polise hakaret’ suçlamalarıyla üç ayrı dava okumuştur. Dava okunanlar arasında Ali Çağman’ın nenesi ve dedi de bulunuyor.
Ali Çağman’ın sağlık durumu veya nerede olduğu ile ilgili bilgiler başvurulan tüm resmi makamlarca yanıtsız bırakılmıştır. Tüm girişimlere rağmen Ali Çağman’ın hukuki hakkı olan avukatı ile görüşmesi engellenmiştir.
Ali Çağman’ın 2012 yılından başlayarak 2015’e kadar gelen sürede zaman zaman çeşitli resmi makamlarca maruz kaldığı baskılar basına da konu olmuştur. Basına konu olan olaylar ışığında geçirdiği trafik kazası sonucu boyun omurlarındaki kırık sebebiyle Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kurulu kararı ile askerliğe elverişsiz olduğu onanan Ali Çağman’ın , ikinci bir rapor verilecek askerliğini yapabileceği doğrultusunda farklı hekimlerce raporlanması olmuştur.
Konuyla ilgili polis basın subaylığı tarafından 24.01.2015 tarihinde yayımlanan açıklamada soruşturma sürecinin normal işlediği ve polis genel müdür vekilinin yasaların üzerinde herhangi bir yetkisi olmadığı kamuoyuna saygı ile duyurulmuştur. Yasaların üzerinde yetkisi bulunmayan polis bir eve arama emri göstermeksizin baskın yapmasını, yaşlı ve çocuklara şiddet uygulamasını, mağdurlara mevcut olmayan suçlardan dava okumasını da hangi yasanın düzenlediğini kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Konuyla ilgili Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Ramadan Kamiloğlu’nun 19.02.2015 tarihli açıklamasında yer alan ifadelere göre; ‘Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu kararlarını hiçbir baskı veya etki altında kalmadan, tamamen bilimsel kriterlere uygun olarak üretmektedir’ diye açıklamıştır. Sayın Kamiloğlu ve 2012 yılında Başhekimlik görevinde bulunan Rıfat Siber, Ali Çağman’ın sağlık durumuna ilişkin aynı tarihli iki ayrı sağlık kurulu kararını bilimsel kriterlere göre açıklayabilmelidir – ki kamuoyunun beklentisi de bu yöndedir.
GKK, 27.02.2015 tarihinde ‘Ali Çağman’ın sağlık durumu askerlik yapmaya elverişli olmadığı gerekçe göstererek yükümlülüğünü yerine getirmek istememekte ancak durumu ile ilgili GKK sağlık yeteneği tüzüğüne uygun sağlık kurul raporu sunmamakta’ olarak açıklamıştır. GKK, korumaya and içtiği KKTC Resmi Sağlık Kurumlarını tanıyor mu tanımıyor mu? Bu konudaki kafa karışıklığını aştıktan sonra kamuoyuna Ali Çağman’ın ailesine uygulanan şiddet ve darpları sağlık tüzüğünün hangi maddesinde yer aldığını izah edebilecek midir?
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına bağlı tüm kurumların yasalara uymadığı, yasa ihlallerini ifşa edenleri baskı ve şiddetle susturmaya yönelik güç kullandığının tanığıyız.
Ali Çağman’ın ivedilikle hangi koşullar altında tutulduğunun açıklanmasını, süreç sonlanıncaya kadar hastaneye alınmasını, aile fertleri ve avukatlarıyla görüştürülmesini talep eder, yasal haklarının tümünün iade edilmesi, sürecin yakın takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
Bu bağlamda, 22 Mart 2015, Pazar günü saat 11:00’de Ali Çağman’la dayanışma gösteren ve Ali’nin yalnız olmadığını bilen herkesi Gülseren Askeri Kampı önüne çağırırız.
#aliçağmanyalnızdeğildir
