yaklaşımlarÖzkan YıkıcıLatin Amerikada neler gelişiyor! – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Latin Amerikada neler gelişiyor! – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Biz kendi çenberimizde dolanıp dururken, Ortadoğu kaynayıp ne olacağı belli değilken, Türkiye Erdoğanın başkanlık hamleleri ile sarsıntılar yaşarken, ilgili gelişmelerle sıkışıp kalırken, dünyanın başka yerleri de buraya bakıp beklemiyor elbet. Bu yörelerden biri de Latin Amerika bölgesi olmaktadır. Özelikle ikibinler krizi ile hükümete gelen sol partilerin uyguladığı Bolivarcı Sosyalizim projesi, son dönemde epey sıkıntılar yaşamaya başladı. Başlangıçta yenilir gibi olan sermaye, arkasına Uluslar arası tekelerin sermayesini de alıp, Latin Amerika da sivil darbelerden tutun, birçok provakasyonlarla seçimlerde kaptırdıkları yönetimleri geri alma sürecine girdiler. Özelikle son Brezilya deneğimi oldukça düşündürücüdür! Neoliebral süreçte politik seçenek yaratmakta sıkıntı yaşayan sol, ikibinlerin Latin Amerikasında girişilen ve Venezuela ile başlayan Bolivarcı Sosyalizilm, belirli zaman sonra yeniden bildik siyasate doğru yönelişi görüyoruz. Hem sol bakımdan alınacak dersler ve hem de dünyanın yeniden nereye yönelinişi anlama adına bu bölgeye kısa bir göz atmak şart dır!

Girilen Ortadoğu cenderesinde veya Kıbrısın kısır döngülü güncesi dışına çıktığımız da genel kapitalist krizdeki süreyenleşen gerçek ile AB içi ingiltereyle de hızlanan çelişkileri yakalarız. Daha uzaktaki Latin Amerikada ki sol yönetimlerin başına gelenleri pek inceleyen yok. Zaten Kuzey Kıbrıs brakın Latini matini, Türkiye gibi onca içeleşme gerçeğine karşın, orada olanları dahi bilmemezliğe vurmakta ustalaştı! Yine de duyarlı okuyucu ile sosyalist düşünceli insanların da varlığını düşünerek, bu yazımla Latin Amerikaya siyasal bir gözlem yapacam.

Latin Amerika tarihsel veya güncel yaşamıyla dünya siyasetindeki yeri önemlidir. Sermaye için, “uygulanan Muz cumhuriyet sömürge anlayışından tutun, ilk Neoliebral yapılanışlar” bu kıtada gerçekleştirildi. Tersinden bakacak olursak; sol adına anti emperyalistlikten tutun, sosyalist çeşitli hareketler de aynen bu yörede yaşandı. Zengin bir siyasal gerçeklik vardır. Tarihi katliyamlardan, Küba devrimine varan çeşitleme veya ilk Sosyalizme barışçıl geçişin başarısız olan Şili örnekleri hep Latin Amerika mücadelelerinin birer tarihi gerçeğidir. Buna uygun önemli romanlar, deyerli şarkılar ve çok çarpıcı yaşam görsel sanat eserleri de bu kıtada yaşandı. Mafya devlet ilişkisi, paramiliter yapılar, işkence kurumsalaşma sorgusu ile yakın tarihin ençok katliyamlı kayıp yöresi olarak çoktan adını yazdırtı. Aynen devrimci mücadele tarihinde de önemli roleri vardır.

İkibinler Kapitalist krizi dünyanın birçok yerinde daha gerici, dinci yobaz ve ırkçı otoriter rejimler devletin örgütlenmesine hakim olurken; Latin aAmerikada tam aksi bir yol gelişiyordu. Venezuela ile başlayan Bolivarcı Sosyalizim yükselişi, rüzgar gibi bölgeye yayıldı. Daha sosyalist uygulamalı Venezuela ile Bolivya ekseni ile piyasa modeline bağlı sosyal politikalrla yoksulukla mücadele şekli Berezilyada uygulamaya başlandı. Elbet eleştirileri de devamlı yapılıyordu. Ancak; Latin Amerika İMF gibi kuruluşları kovuyor, kendine has bağımsız politik yapılanma siayseti izleyip ABD yörügesinden çıkmaya uğraşıyordu! Başlangıçta şaşkın gibi olan ABD ve Uluslar arası Emperyalist güçler, çok geçmeden harekete geçtiler. Daha ilk adımdan Çaveze karşı askeri darbe girişimi yaptılar. Birçok ülke üzerinde sıkıştırma politikası güdüldü! Son halkayı 2006 yılındaki Meksika seçimlerine direk müdahale edrek sol adayın kazanmasını engeleyerek ilk sermaye başarısını gösterdiler. “Tabi hileyle”!

Derken Latin Amerikada Bolivarist Sosyalizim değişik versyonlarla, provakasyonlara karşı direnerek yol alırken, Meksika sonrası ilk müdahale Hondorosa dierk ABD destekli darbeyle girişildi* Ardından seçimle kazanan Paraguay devlat başkanını parlemento oyunlarla görevden aldılar. Böylelikle baştaki rüzgarı provakasyon veya hilelerle durdurtma ve sonra karşı saldırıyla hızlandılar. Geçen yıl önemli Amerikan hamleleri ile bazı ülkelerde sol partiler seçimi kaybetmek konumuna geldiler. Önce Arjantine Amerikan yargı kararıyla başına “Akbaba” sermayesini gönderip sonra değişken politik hamlelrle seçimi sağ Peronisler kazandı. Gariptir; Kazanan Arjantin başkanı son günelrde Panama belgelerinde adı olsa da başta ABD onun istifası için baskı yapmıyor! Yine geçen yıl Bolivarist Sosyalist hareketin merkezi olan Venezuela parlementer seçimini de sağ kesim kazandı. Böylelikle başkan ile parlementer ikili iktidar da oluştu. Bunlar kıta için iyi haber değildi…..

Son günlerde Brezilyada işler karıştı. Parlemento başkan Ruselin görevden alınıp sorgulanmasını kabulendi. Paradoks olan şu: Ruselin görevden alınmasını dayatan siaysilerden ikisi “yardımcısı ve parlemento başkanı” olmaktaydı. Ayrica; Rusele öyle önemli yolsuzlukla ceplerini doldurma değil, bütçe üzerinde oynayarak manüpüle yapma suçuyla bu girişim yapıldı. Paradoksal olan şu: Ruselin görevden alınmasını savunan politikacıların da adı yolsuzluk ilişkilerinde geçiyor. Neden se onların da başkan yardımcılığı veya meclis başkanlığından alınmaları sağlanmadı!

Brezilya ayni tutum la senatoda da başkanı görevden aldırtırsa, önümüzdeki seçime yine adı yolsuzlukla anılan yardımcının başkanlığında gidilecektir. Burada önemli siyasal gerçek şu: Brezilya cunta sonrası özelikle muhavazakar kesim seçim kazanamadı! Hep sol etiketli hükümetler kazandı. Askeri cunta baskısı ve Neolierbaleşme sonucu oluşan yıkım ülkede sola yönelişi tetikledi. Hele ikibinler krizi ile eskiden sosyalist olan ve hat da gerila hareketinde bulunan Ruseli de başkan yaptılar. Şimdi Brezilya gelişmeleri merakla izleniyor….

Burada baştan beri tartışılan şu: Kapitalist ilişkilere dokunmadan, dış sermaye varlığına devam ederek, ürzerine sosyal fonlarla oluşturulan politikaların nedenli başarılı olacağı tartışılıyordu. Başarılı olsa da ekonomik sermaye piyasa gerçeği sonucu, bu güçler hazırlanıp sola darbe vuracakları korkuları hep var dı! Güçlü medya denetimi, piyasada en basitiyle mallarla oynayarak karaborsa yaratma gibi provakasyonlar hep uygulandı. Sonuçta Bolivarist hareketin en güçlü olduğu Venezuelada da parlemento sermaye kesimelrinin eline geçti. Tüm Latin Amerikada her sol partinin başına sermayprovakasyonlar sonuçta başarılarının meyvesini aldılar. Israrla şunu anımsatıyordum: “Barışçıl geçiş le Şili deneğimi de Latin Amerikada gerçekleşip, yıkıldı”! Bundan dersumardım. Demek…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
357AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin