Bundan 68 yıl önce, 1948’de CMC madenlerinde Kıbrıslı emekçiler birlikte direnmişler, 1 Mayısı birlikte kutlamışlardı…
Bundan 58 yıl önce, 1958’de Kıbrıslılar yığınsal olarak son kez 1 Mayıs’a çıkmışlar, sonrasında faili meçhul saldırılar, cinayetler ve zorbalıklarla emekçiler uzun yıllar 1 Mayıs’ı bir arada kutlayamamışlardı…
Egemenlerin tüm dayatmalarına ve bölücü politikalarına karşı, etnik veya coğrafik bölünmüş değil ortak ve yığınsal 1 Mayıs için bu yıl da yine sokakta olacağız…
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Kıbrıs’ın her iki yanında da neoliberal saldırganlık ve dayatmalar farklı kurumların aracılığı ile tüm hızı ile sürüyor…
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Kıbrıs’ın her iki yanında da patronlar, burjuvalar, finans kapitali elinde bulunduranlar tarafından, kendilerinin sebep olduğu kriz gerekçe göstererek, işçilerin, çalışanların, emekçilerin hakları, çalışma koşulları, ekosistemler, kadınlar, göçmenler, tüm insanlık sistematik olarak saldırıya uğruyor. Ekonomik yapı serbest piyasa koşullarına göre yeniden şekillendirilmeye çalışılmakta, her şey metalaştırılmaktadır. Krizin faturası çalışanlara, emekçilere, halklara, doğaya kesilmektedir.
Türkiye’nin işgali ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan TC asker – sivil bürokratlarının ve işbirlikçilerinin oluşturduğu yönetimin ayrılıkçı politikalarının yarattığı yıkım Kıbrıs’ın kuzeyinde tüm yakıcılığı ile kendini ortaya koymaya devam etmektedir… Neoliberal saldırganlığın tüm izlerini TC ile imzalanan protokollerde, ekonomik paketlerde bulmak mümkündür. Bu politikaların özelleştirme olarak bize yansıması kamusal hizmetlerin ve kamuya ait olan birçok kurumun Türkiyeli sermaye gruplarına peşkeş çekilmesidir yani Kıbrıs’ın daha fazla Türkiyeleşmesidir. Bu özelleştirme ve taşeronlaştırma dalgası hızla yayılmış, yerel yönetimleri de tehdit eder duruma gelmiştir. Suyun özelleştirilmesi ile ülkedeki yağma başka bir boyuta taşınmış durumdadır. Limanların elektriğin, telefonun özelleştirilmesi için artık geri sayım başladı…
1 Mayıs’ın ortaya çıkışı, çalışma saatlerinin düzenlenmesine yönelik ortaya konan direnişle olmuştu. Kıbrıs’ın kuzeyinde 40 saatlik haftalık çalışma süresine uyan hiçbir özel sektör kalmamış durumdadır. Kıbrıs’ın kuzeyinde de günde 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme, 8 uykunun sembolleştiği 8-8-8 hakkını almak için hemen şimdi mücadeleyi yükseltme zamanıdır… İş cinayetleri o hızlar devam etmektedir. Böylesi koşullarda herkese haftalık 40 saat, güvenceli, sendikalı İŞ diyoruz! Bu talep için mücadeleyi yükseltmeye kararlıyız…
Neo-liberalizmin saldırganlığı sürüyor ama direniş geleneği de sürmeli, sokak kazanmalı!
Dünden bugüne bizlere miras kalan “KIZIL 1 MAYIS yaşıyor, yaşatacağız!” sloganına sahip çıkıyoruz;
1 Mayıs’ta YKP kendi sloganları, “sınırsız, silahsız, garantörsüz SOSYALİST KIBRIS” taleplerini dile getiren kendi pankartları ve kendi korteji ile alanlarda olacak!
YKP, tüm Kıbrıs’taki çalışanları, emekçileri her türlü neo-liberal dayatmaya karşı, emeğin haklarını savunmak için iki toplumlu 1 Mayıs eylemine katılamaya çağırır!
YKP, 1 Mayıs, Pazar günü 17:00’da YKP Genel Merkezi önünde buluşup Kuğulu Park’tan başlayacak yürüyüşe katılacak. Tüm üye, sempatizan ve parti dostlarımızı katılmaya çağırırız!
Yeniden ortak 1 Mayıs’ta Kıbrıs’ta çözüm taleplerimizi dile getirmek, dayatmalara karşı direnişimizi birlikte yükseltmek amacıyla bu coğrafyada yaşayan herkesi ortak eyleme katılmaya çağırırız…
Ara bölgedeki Çetinkaya Sahasındaki ortak 1 Mayıs’a katılım için Lefkoşa’nın kuzeyinde saat 17.30’da Kuğulu Park’ta Lefkoşa sokaklarında her dilde sloganlarımızla bizi birleştirecek ortak eylem alanına yürüyelim, bu davet Kıbrıs’ta yaşan herkese!