Önce Vikilieks belgeleri piyasaya sürüldü. Ülkemiz dahil nice çirkin oyunun içinde olduğu fışkırdı. Siyasetin diplomatik yazışmaları veya bazı kulanım pratikleri dimdik karşımıza dikildi. Sadece gazeteler seçkiyle bu belgeleri kulandı. Halbuki Vikilieks belgeleri bilinen çoğu ezberi bozmaya yetip artıyordu. Bizimle alakalı ağırlıkla ABD bilgileri de ordanburdan birçok doğrusal akışla yayınlandı. Fakat doğrusu bizdeki ne siyasal yapıda deprem, nede düşünsel değişim yaratmaya yet ti!
Daha bu dalgalar yayılırken, CİA ajanı Snodenin yine gizli birçok belgesi yayınlandı. Dünyanın ezberini onlar da bozdu. Bozdu da tavırlarda değiştirilecek sonuç yaratmadı. Snoden her belgesi ile isdihbaratların rolerini ve artık kirli denilip konuşulmayan konuların belgeleri ile akışkanlığını sağladı. Yine değişen bir şey olmadı. Snoden Mosgovada, Vikilieks ise Lonrada Ekvator elçiliğinde yaşamak la sıkıştırıldılar. Dünya onca bilgilenmelere karşılık, onların gazetecilik özgürlükler listelerinde savunmalarını oluşturamadı. Bilgilerin bazen bedeleri de öyle ağır. Can Dündar da bunun bedelini Erdem Gül ile birlikte yargılanarak zaten ödemiyormu?
Kapitalist sistemin gerçekleri bukadar la kalınmıor. Şimdi de Panamada bir hukuk şirketinin sızdırtılan belgeleri ile dünya sarsılıyor. Sardsılıyor da karşılığı hala belli değil. Sermayedarlar, siaysiler ve ünlülerin nasıl para kaçırıp vergi ödemediklerin listeleri açıklanıyor. Türkiye ikinci dalgada nasibini alırken, ülkemizde de tartışılan bazı iş adamları da ayni pandoradan çıktılar.
Panama belgeleri tıpkı öncekilerin de olduğu gibi sistemin belirli yüzünü insanlara gösteriyordu. Öyle şundanbundan la değil, resmen belgeler le sadece bilgiler sunuyordu. Ancak, anlaşılıyor ki insanlardan beklenen karşılık da gelmedi. Daha önemlisi, birçok bilginin doğalın da gerisinde kabul gördüğü de anlaşılıyor. Buda sistem insan ilişkileri bağımından hala uzlaşı ve kabul düşüncesinin hakim olduğunun önemli kanıtıdır.
İkinci Panama belgeleri de yayıldı. Bukez daha yakından bildik isimler ve şirketler karşımıza geldi. Türkiyeli iş adamları veya şirketleri adeta direk “vergi kaçırıyor” imgesiyle piyasaya sunuldu. Zaten şu gerçeği hepimiz biliyoruz: Kapitalist yapı, vergi kaçırma, kirli sermaye aklaması gibi konularda bazı yerleri “cenet” olarak gösermektedir. İngiltere AB girişinde böylesi cenetlerin dışta kalmasını sağladı. ABD ayni kuralı işletiyor. Sistem içi bazı ülkeler, vergi nerdeise ödeyecek devletler ilan edildi. Birçok ülke şirketi uluslar arası kuralları kulanıp daha düşük vergi olan ülkelere kendilerini kaydediyor. Zenginler ve şirketlr ise Panama gibi paravan hukuk veya orşov bankacılığına veya Virjinya Kemer adaları gibi yerlerde bankalara paralarını yatırıp vergi vermedikleri, bilinmeyen bir durum deyildi. Bu bilinmezlik Panama belgeleri ile insanların gözüne sokulurken, zaten bunu normal gören ahali de sadece okuyarak yetinerek, sistemseleşme kabulunda olduğunu bize kanıtlıyor.
Panama belgelerinin önemli mesajları şu: Kapitalizmin sermaye yüzünü yeniden teşir yaptı. Böylelikle gayet bilgiçli sermaye savunucularına nasıl sermaye artışı ile sermaye kaçırma veya kara para aklama gerçeklerinin saydamlaştığını gösterme tekrarı oldu. Hiç bu belgeler le belirli şirketlre ceza veya resmi siaysetlerin sorgunandığına tanık oldunuz mu?
Burada ince bir oyun elbet yapıldı. Panama belgelerinin ilk versyonunda resmen karşıt görülen “örnek Putin” suçlanıp kamuoyu alehtarlık yapılmak istendi! Fakat arkadan İngiltere ve bazı başka ülkeler de gelince, konu birden bıçak keser gibi bitirildi! Burada belgelerden karşıt probagandaları şöylesine oynandı. Oysa herkes enazından kapitalizmi bilenler ve sermaye akışını iyi inceleyenlerin nasıl vergi kaçırıp bu kuralaşmanın yapılandığını gayet iyi biliyor.
Şimdi insanların sorması gereken şu: siz ufak bir vergi kaçırınca ceza alırken, milyarların göstere göstere vergiden kaçışına neden engel olunmadığı ve daha korkuncu kabulendiğini kamuoyu olarak sorgulamamız gerekir.Kapitalist özün bu olduğu ve egemen sermaye kesiminin kar uğruna sistemi yapılandırdığını artık görmemiz gerekir. Durmadan dünya kapitalist yapı insanlara vergi adıyla baskılar veya yeni kemer sıkmalar getirirken, esas vergi vermesi gerekenlerin de nasıl kaçırdıklarını bukez Panama gibi ufak bir ülkeden yayılan dalgaların içinden görmek mümkündür. Üstelik bize sermaye büyüdükçe refahın artacağını anlatanlar, sermayenin vergi vermemek adına dahi nasıl yöntemler kulandığının Panama belgeleri kanıtıdır. Kara para veya vergi cenetleri yapılanmalar artık sistemin saydamlaşan aynasında karışan renkler olarak resmi tamamlayan sonuçalrdır!
Panama ufak bir ülke. Bu ufak ülkede bir hukuk danışma şirketinden sızanların etkisine bakın! Tüm dünyanın sermaye kaçak biçiminin renklerini çiziyor. Panama halkının önemli kısmı yoksulukla yaşarken, panama danışma merkezleri milyarların üstünden para aklama, para kaçırma oyunları şekilendiriyor! Sadece Türkiye listesine bakın. Buradan kimlerin ilk çıkan isimlerine dikat le bakıp kamuoyunda nasıl gündemleştirildiklerine de ulaşın. Ama sistem bize şunu da enjekte yaptı: yolsuzlukcu, vergi kaçıran, kara para aklayan, işçi katlederek zengin olanları saygıyla alglayıp onları bağrımıza basma düşüncesini kafamızda yerleştirdik.
Sonuç; Panama belgeleri kapitalist ekonomik yapının sınıfsal resminin yeniden çekiminin tekrarıdır. Kamuoyu bakımıdan ise, tam da kriz dönemind hem de kemer sıkma politikaları uygulanırken, ortaya serilmesine karşın, eyer doğal karşılanıor sa ozaman siaysal bilimcilerin kendileri de aynada resmine bakması gerekir. Fakat kriz ile fırsat gerçeği bukez sermayenin hangi yollar la karları akladığını da panama pandorası ile bildik yüzlerle yeniden anladık.