YKP Yürütme Kurulu hükümet programı tartışmalarını değerlendirdi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
İnanılacak gibi değil ama hükümetin resmi olarak hazırlanmış bir üç yıllık program varken Türkiye’nin hazırladığı ayni üç yılın programı imzalanarak yürürlüğe konulacak diye açıklamalar yapılıyor. Kimse de resmi program ki sözde sosyal ve ekonomik konseyde ele alınıp değerlendirilmişti, ne oldu, nereye gömüldü, sormuyor.
İtiraz muhalefetten geldi ve ‘25 yıldır paketlerle idare ediliyoruz’ denildi ama o da tamam olmadı çünkü Kıbrıs’ta Türk bölgeleri kuruldu kurulalı, Türkiye, bir yerlisi var-yok veya paket adını aldı almadı, Ankara’da böylesi “düzenlemeler” karara bağladığı ve taslaklarını buradaki görevlilerine yaptırdığı programlarla bizi idare etti.
Muhalefet önce, ‘bütçe meclise’ istemleriyle Kıbrıslının eline almasını istedi ama yıllık programlar Ankara’dan gelmeye devam etti ve buradaki TC görevlileri ön çalışmaları yaptı. Sonra muhalefet bütçe komitesinde ‘biz projeleri hazırlayalım, Türkiye beğendiklerini finanse etsin’ yönünde bütçe yasasına bir değişiklik için girişim yaptı. Zamanın UBP milletvekilleri de destekleyince oy birliği ile kararlaştırılıyordu ama meclisi yakından marke eden Elçilikten anında müdahale geldi ve UBP desteğini çekti. Böylece o zaman da akim kaldı, sonuca ulaşamadı, ulaşmasına engel olundu…
Sonra yıkım paketi sloganıyla anılan Özal devri paketi geldi ve geçmişi ve çabaları unutsun diye halka operasyonlar yapmakla görevli TC yeraltısının çabalarının sonucu olarak akıllarda o kaldı. Ancak unutmayalım Türkiye, tüm yatırım politikalarının ve sosyal, ekonomik, kültürel politikaların belirleyicisi ve gerçekleştiricisi oldu.
İstediklerinin seçim kazanması için saçma yatırım ve istihdamların parasını sağlayan yani kendi programlarını ihlal eden de o oldu.
Bunlara direnç göstermeyen, Kıbrıslı görevlilerin kendilerini değil Türkiyeli görevlileri dinlemelerine engel olmayan ve durumu halkın anlaması için çaba sarf etmeyen de Kıbrıslılar ve partileri oldu.
Türkiyeli memurların emir kulu olan Kıbrıslı memurların uyarılmasını bile düşünemeyen veya uyarmaya cesaret edemeyen siyasiler de onlardan daha büyük suçludur.
YKP bu kişiliksiz ve yabancılar burada demokratik hukuk devleti var sansın diye kurulan düzeni değiştirmek için çalışmaktadır ve hukuksal her hakkını bu uğurda kullanarak uğraş verecektir.