YKP Yürütme Kurulu gençlik koordinasyon ofisi adıyla gençlik ve spor ajansı kurulması sürecindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Ülkemizde enklav yaşamından sonra kurulmuş olan geçici veya değil yönetimler ve sonrasında kurulan KTFD ve KKTC’nin aslında daha büyük bir kamu yönetimi sahibi olmasına rağmen ayni niteliklerle devam ettirildiği aşikârdır. Beş yıllık planların yapılması başta olmak üzere bazı alanlarda ciddi bir gayretle yönetimimiz olarak çalışmaya başlaması engellerle durdurulmuştur. Yakından markajla sanki TC yardımlarının iyi kullanılmamasına çare aranırken şimdi tanınmaz hale getirilmekte ve kötü niyet kokan amaçlara araç yapılmaktadır.
Bu arada yıllar önce bütçeye konacak yatırım bütçelerinin önce Kıbrıslıların görevlilerince belirlenmesi ve sonra Türkiye’nin bunların arasından istediklerini seçmesi usulünü bütçe yasasına koymayı oy birliği ile onayladığı halde bunun genel kurulda yapılmasını kararlaştırması yüzünden elçilik müdahale ederek engel olmuştu. Bunu anımsarsak Türkiye’nin bizim her zaman muhtaç yaşamamızı istediğini de anlarız.
Zamanında paralel devlet uzantıları laik yapımıza ve çağdaş anlayışımıza ters yurtlar açılması yetmemiş, evlere ve köy camilerine musallat olan gezici vaizlerin yabancı bir banka aracılığıyla beslenmesine göz yumulmuştu; şimdi bir yıldan üç yıla çıkan ve bir devletin tüm fonksiyonlarını kapsayan sosyal, kültürel ve ekonomik politikalarını belirleyen ve maaşlarınız ödenmez tehdidi ile dayatılan Paket Antlaşmalar onaylatılmıştır.
Bu paket antlaşmaya girmiş olan su konusu ve gençlik konusunda iki dayatma da onu izlemiştir. Kararı alacaklar, uygulamasını da kendilerinin emrine verilecek yerli ve yabancı kişilere yaptıracaklardır. Maaş ödeme sıkıntısına düşecek kadar aymaz olan yönetimimiz de parası kadar konuşacaktır.
Buna devlet yakıştırması yapmak kolay olmaz ve böyle bir yapıyla Kıbrıs’ta federal bir birleşmeyi beklemek de olumsu değildir. Kim böyle bir yapıyla Kıbrıs’ın idaresini siyasi eşitlik ilkesi ile paylaşır sorusunu sormak gerekir.
Kıbrıslı Rumlar sorunun görüşülmesi zorluğu belirtilerek ertelenmiş olan konuları esastan ele almaya niyetlidir. Belli ki bunu sınayacaklar ve ikna edebilirlerse dünyanın desteği ile görüşmeleri keseceklerdir.