“Bu yönetimin elinde sosyal ve ekonomik konsey toplantısında değerlendirilmiş yıllık program varken ve bütçesi meclisinde onaylanmış halde bulunurken bu yılı da kapsayan üç yıllık bir ekonomik, sosyal ve kültürel program Türkiye’den geldi. Bu üç yıllık program “paket” adıyla yürürlüğe girdi diye açıklamalar yapıldı. Bundan daha iyi bizim yönetimin ne olduğu nasıl anlatılabilir? Uzaktan kumanda ile şiddetli tartışmaların ardından üç yıl içinde sosyal, ekonomik ve kültürel politikalar yani hükümetin üç yıl içinde uygulayacağı tüm politikalar saptanmış oldu.
Öyleyse bu yönetime Türkiye’nin alt yönetimi demek doğru olmaz mı? Böyle bir yönetim gerçek bir devlet sayılabilir mi? Amerika’nın ikinci dünya savaşında işgal ettiği Japonya’da bile bu kadar yetkisiz bir yönetim yoktu.
Dünyanın bu yönetimi Kıbrıs’ta ikinci bir devlet olarak kabul etmesini beklemek umudu olamaz.
2016 yani bu yıl içinde siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm için desteklerini belirtenler bunu pakete koymadılar. Ama koysalar koymasalar esas sorun kendi kendinin yönetmeye izin alamayan bu yönetimle siyasi eşit bir idarede ayakta kalmak olacak iş değildir. Bunu anlaşma istemediği belli kişilerin çözümden sonra yaşanacak büyük zorluklardan bahsetmeleri işin farkında olduklarını gösteriyor.
Bunu bir kenara koysak da bu paketin zorla kabul ettirildiği açıktır ve uygulama halkın direnci ile karşılaşacaktır.
Sorun yok denilmesi sorun çıkaranları etkisizleştireceğiz demektir. Şimdiden karar verenleri kınarız.”