İki yazımda 15 Temmuz darbesine gelirken oluşan birikimlerin ufak bir anımsatmasını yazmaya çalıştım. Elbet yazılmamış çok bilgi daha vardır. Şimdi darbe ve sonrasının bir süzgeç döngüsüne koyacam. Öncelikle Kıbrıs gelişmelerinin önemli bazı gerçeklerini de mutlaka belirtecem. Örneğin Kıbrıs sorunu yaşanılan Atmış ve Yetmişler döneminde dünya genelikle iki kutbun ekseninde gerilimler yaşanıyordu. Oysa Kıbrıs konusu sorun olarak batı Emperyalist eksen içinde olan çelişkiler le gelişmeleri yaşıyordu. Birçok ülkede olduğu gibi soğuk savaş tipi iki gücün nifus alanı olarak olaylar birikip sıçramadı. Bu farkı iyi kavrayıp yorumları bunun üzerine oturtmak şart. Onuniçin de temel Amerikan İngiliz planlarının burada boy gösterdiği, Türkiye ve Yunanistanın da bu güçlerden onay alarak ada hegemonyasında mücadele etiklerini unutmamak şart. Yine bu savaşların veya müdahalelerin de direk emperyalist içi sistem anlayış la yaşandığını da tekrarlayarak ilk önemli uyarımı yapayım. Nitekim Soğuk Savaş biterken birçok kırılmalar belirli ülkelerde yaşanırken, Kıbrıs sırf batı ekseninin mücadele yelpazesinde olduğu için, bu bitişten direk etkilenmedi!
İkinci nokta şu: Yetmişlerden itibaren özelikle ABD dışişleri bakanının planları damgasını her yerde vurdu. Kisıncır planları günümüzde dahi geçerli olduğu alanlara sahiptir. Bu yeni sömürge stratejilerinden biri de şuydu: sorun olan yeni sömürge ülkeyi direk ABD işkal etme yerine, yandaş ülkeler le işkal edip ilhak veya dizayin yapma planları da vardı. Özelikle Viyetnamda gelmekte olan yenilginin direk işkalelrden kaçış ve daha sömürgesel ülke rol verme eylimini artırdı. Ayrıca; Viyetnamdan başlayan yenilgi ağında oluşan Amerikan sol paranoyası oldukça yayıldı. Kendi yandaşlarına da güvenmeyerek darbeler yaptığı da görüldü. Kıbrısı da bu eksene aldıalr. Özelikle Makariyosun Bloksuzlar içi etkinliği, ararp ülkeleri ve Filistin tarafından sevilmesi ve Soviyetler le kurduğu ilişkiler le silah alımına varan düzeye gelişi, Amerikan başta CİA aklına Küba kabusu geliyordu. Onuniçin Makariyosun dizayini bir yere kondu. Bunu da en iyi garantörler yoluyla gerçekleştireceklerdi. Gerçi görünüşte Türkiye ve Yunanistan karşıkarşıya gelir gibi de olsa, sonuçta Nato şemsiyesi ile Kontrolu bir Kıbrıs dizayini de yaratılma koşulalrı da mevcut tu!
Sadece ilgili strateji Kıbrısta denenmedi: iran Umandaki Dofarı işkal ederek Marksis hariketi boğdu. Fas, Batı Sahrayı Moritanya ile birlikte işkal edip paylaştı. Bağımsızlıkla sol eylimleşme gösteren Doğu Timoru Endonezya tarafından işkal edildi. Yükselen Filistin sol FHKC yapısını B.M. kararıyla da Suriye Lübbnana sokulup Telzaatar katliyamı yapıldı. Bunlar 74 75 yılarında kısa zamanda gerçekleştirildi.
Kıbrıs da bundan nasibini aldı. Resmen belgeler le kanıtlanan Amerikan onaylı 15 Temuz darbesi gerçekleştirildi. Makariyos bunu beklemesine rağmen direnç pek fazla olmadı. Ama Cuntacıların umadığı iki gelişme oldu! Makariyos öldürtelemedi ve kaçtı! İkinci olay da KLİRİDİS teklif edilen başkanlığı ret etti. Anımsayanlar bilir: Darbeyle cuntacılar Makariyosun da öldürtüldüğünü yaydılar. Böylelikle direncin piskolojik kırılmasını da gerçekleştirdiler. Ancak sonradan Makariyosun Bafa kaçıp birgün sonra sağ olduğunu ilan etmesi, Kliridisin başkanlığı kabulenmemesi işleri karıştırdı. Öyle ki darbe olup Kıbrısı etkisi altına alırken, başta bizim yöneticiler ve Türkiye yetkilileri pek de denilen tepkiyi vermedi. Örneğin 16 Temuzda Türkiye B.M. temsilcisi olayın “Rumların içişi olduğunu” söylerken, Denktaş da ayni demeci burada verdi. 17 Temuz gazetelerinde bu demeçler mahşet olarak çekildi. Yine de beklenen Makariyos direnci oluşmadı. İngiltere üstü Ağroturdan Makariyos kaçtı. Sonra probagandaya başladı. Cunta çaresiz ce Samsonu lider yapması da giderek önemli sorunalrın da geleceğini işaret ediyordu.
Bu koşulalr ansızın şu temas la rüzgarı deyiştirdi! 17 Temuz öğleden sonra aBD Türkiye elçisi Ecevit le görüştü. Ecevit ardından hemen Londraya uçtu. Bu arada hep kaçırtılan öteki temas da Kisincırın yardımcısı Sisgo Türkiyeye gelip görüşmeler yapmaya ve Yunanistan ürkiye mekiki kurmaya başladı. Artık Rumların içişi lafları gidrek Kıbrısa müdahale olarak deyişti. Hele Türkiye İngiltere görüşmeleri sonrası açıklamalar adeta mesajı çakıyordu. Buna ek olarak zinen Makariyosun da ingilterede onaylama söylentisi de artık Türkiye çıkarmasının kaçınılmaz olduğu anlaşıldı. Oysa Kıbrısda cunta şaşkın ve Yunanistanda ordu içi huzursuzluklar da ortaya çıkıyordu. İşte 20 temuzun adımları da böyle hızla gelişiyordu!
Bir genel not: Ayni yıllar da Kapitalist sistem petrol genel ekonomik krizi de yaşıyordu. Bunun 20 Temuza bazı etkileri olacaktı! Bunu da konuyla ilgili son makalemde işleyecem.