Şimdi darbe oldu ve durumu düzeltmek için ne yapılacak diye konuşuluyor. Tabii çok kişi hala kim yaptı diye konuşmaya da devam ediyor.
Şunu unutmamalıyız. Halkta hala kim yaptı sorusu varsa önce onu akılda yanıtlamalıyız. Çünkü bir ülkede askeri ele geçirip silahlı darbe yapabileceğini sanan varsa ve aklında şüphe yoksa durum zaten darbeden önce de çok kötü idi.
Darbeci devletin yönetimini ele geçirmek istiyorsa yapmak istediği değişiklikler vardır. Bunu saptamak gerek. Fettullah Gülen ne yapmak istiyordu diye saptayıp anlatmak onun gibilerin etkisizleştirilmesi için ilk adım olmalıdır. Ondan sonra kimsenin devleti ele geçirmekten umutlu olmaması sağlanabilir.
Fettullah Gülen bir Nakşibendi tarikatı mensubudur. Nakşibendiler kollara ayrıldığı için AKP liderliğinden farklı bir yol izlemek isterler. Bir de kendinin liderliğine boyun eğilmesini ister. Müritleri de onun izinden giderler. Fettullah da müritleri de ayni zamanda güç ve servet peşinde koşarlar. Onun için birbirlerine çıkar sağlayabilmeleri gerekir.
Niyete bakarsak müritlere cennet vaat ederler. İktidarı ele geçirseler yapacakları da İslam’ın akidesinde yaşamayı empoze etmek isterler. Yani İslam’ın ilk zamanlarında Araplar nasıl yaşarlarsa öyle yaşamamızı bize dikte edeceklerdir. İmanın beş şartından sonra İslam’ın beş şartı gelir ama Muhammet döneminde Arapların yaşadıklarını da sünnet yani Muhammet’in yaptıkları ve ettikleri ile o devirde yaşamış olan ve kayda geçtiği iddia edilenleri de yapmaya zorlanacağız. İmanın şartını yerine getiren cenneti garanti ederse de İslam’ın şartını tam yerine getirmeyen hakkında tartışma vardır. Tarikatlar orada ayrılır ve bir beş yüz yıldır kan akıtırlar.
Gülen darbede başarılı olsaydı beş vakit namaz, bir ay oruç, kandillerde özel namazlar, dualar ve zikirler, bazı yemeklere ve alkole yasaklar gelecekti. Mevlit okutma, muska yapma, ve saire yanında saç kesme ve sakal bırakma, sünnet etme yanında iyi Müslümanlık için zikirlere katılma, teşbih çekme ve bir cemaate katılma erkeklere sünnet, kadınlara da başı ve ziyneti kapatma, tesettür diye çarşaf, peçe gelecek ve altın takı yasağı gelecekti.
Kadın hakkı yok olacak, erkek yanında kadının tanıklığı geçmeyecek, mal hakkı olmayacak, mirastan erkeğin hakkında daha az olacaktı ve saire…
Akıl bırakılacak yerine ilk devrin yaptığı ve dediğine bakılarak ve ondan çıkarılacak kurallar geçecekti.
Bilim yasaklanacak yerine ilim gelecekti. Bilim doğadan deneylemelerle çıkar Gülen kazansaydı ilim onun yerine geçecek ve İslam’ın parçalanmış ve mezhep ve tarikatlara bölünmüş ilmi dayatılacaktı. Felsefe de yasaklanacaktı.
Dini savunma yükümlülüğü gelecek ve insanların bir birini denetlemesi görev olacaktı.
Kısacası şeriat gelecek ve şeriat diye bir tek hukuk olmadığı için şeriat kavgaları başlayacaktı.
Meclis başkanı bile şeriat dediğine göre darbe önlendi ama yarın ne olacak?
Erdoğan kişi laik olmaz devlet laik olur dediydi hala öyle mi düşünüyor?