YKP Yürütme Kurulu, Girne II. bölge emirnamesinin mahkeme tarafından iptal edilmesini değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Mahkeme kararı ile son ilan edilen Girne II. bölge emirnamesi iptal edildi. Mahkemedeki duruşmada savcılığın savunma yapmaması önemliydi. Bu da şunu gösterdi ki hükümet daha önce de yaptığı gibi hukuki görüş almadan, birileri çıkar sağlamak için yasa çıkarır, emirname ilan eder, karar alır çünkü onların yasalar, usuller umurunda değildir. Zaten burası hukuk devleti değil!
Serdar Denktaş’ın belli ki yasalara saygısı falan da yoktur. Bu konularda hukuki görüşte almaya ihtiyaç hissetmez ve “tüm emirnameleri kaldıracam” diye de kahvehane üslubunda açıklamalar yapabilmektedir.
İyi İdare Yasasını açıp madde on biri okusa orda “çevre ve imarla ilgili konularda, ilgili bölgede ikamet eden özel kişilerin tamamına açık danışma toplantıları düzenlenmeden idari işlem yapılamaz” dendiğini görecek, emirname kaldırmanın da idare işlem olduğunu fark edecek ama buna ihtiyaç duymuyor. Kötü olan yüksek maaş ile bakanlıklara istihdam edilen bir sürü danışmandan da hiçbiri Serdar Denktaş’a “danışmanlık” vermediği belli oluyor. Zaten ortada belli kesimlere rant sağlamaya yarayan kilit yerleri belli başlı kişilerce tutulmuş kurulu bir düzen vardır, TC da bu düzenin devam etmesini için siyasi tercihlerini kullanmaktadır.
Bunun yanında Girne Emirnamesi tartışmalarında gözden kaçmaması gereken diğer konu, Ülkesel Fiziki Planının da ciddi şekilde ihlal edildiğidir. Ülkesel Fiziki Plan aslında daha sonra yapılacak olan İmar Planları için bir altyapı oluşturmaktaydı. Haritalar incelendiğinde de, Girne için, deniz kıyılarına yapılaşma baskısı olduğu yazılmakta, yani idareciler açık şekilde uyarılmaktaydı ama nedense Ülkesel Fiziki Plan’da yazılanların tam tersleri yapılarak aslında imar planlarının da şimdiden sakatlanması önü açılmış oldu.
Ülkesel Fiziki Planda “Girne üzerindeki turizm gelişim baskısını hafifletmek ve Girne’de daha fazla kitle turizmi büyümesinin kontrol altına almak ve sınırlandırmak , kıyı boyunca alternatif ilgi çekim merkezleri oluşturmak” gibi amaçlar yazılırken, bu ihlal edilmeye, kitle turizmine yönelik izinler verilmeye devam etmektedir. Ülkesel Fiziki Plana bu koşullarda sahip çıkmak, bu rant düzendeki yağmayı durdurmaya çalışmak önümüzde ciddi bir görev olarak durmaktadır.
Örneğin eğer Denktaş Ülkesel Fiziki Plana birazcık baksa ya yüksek maaşlar alan özel kalem müdürü, danışmanları kendisini bilgilendirse Dikmen Belediye Başkanı kendisini ziyarete gittiğinde söyleyeceği, ‘evet, Ülkesel Fiziki Plan’da bu bölge mutlak koruma bölgesi gösterilmektedir, buna uyacağız” demesi gerekirdi ama kendisi gene kahvehane konuşması yaparak “bana güvenin gerisi merak etmeyin” gibi reklam filmleri andıran açıklama yapabilmektedir. Çünkü aklındaki izinler vermeye devam edip, yağmadan kendine nasıl çıkar elde edebileceğini düşünmektedir.
YKP olarak, eksiklerinin farkında olarak, buna rağmen eldeki en kapsamlı çalışma olduğundan dolayı Ülkesel Fiziki Plana sahip çıkıyoruz ve herkesi de sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ülkesel Fiziki Plana uygun imar planları yapılabilmesi için hükümeti de çevreyi ve imarı etkileyecek kararlar almaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.
YKP olarak, Girne Emirnamesi ile ilgili mahkemenin kararı ışığında da, Girne Belediyesini eski Zeyko yağ fabrikası alanında yapılan otelin kaçak kısımlarını da hemen yıkmaya davet ediyoruz.
YKP olarak, Çatalköy Belediyesini de şimdiki emirnameye uygun hareket etmeye, deniz kıyısındaki otel inşaatlarını durdurmaya çağırırız!