Aklımız gene dövize takıldı – Alpay Durduran

650

Küçük ülke olmak yüzünden büyük miktarda ithalat ve ihracat yapmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Ancak kullandığımız para nedeniyle onun değerine bağlıyız. Yabancı paraların Lira’ya göre değer kazanması ve bu değerin azalıp çoğalması bizi etkiler. Buna göre bir politika saptamak gerekir. Bu ise irademizin elimizde olmasını gerektirir. Yani elimizdeki Lira ve dövizleri denetleme olanağı bulmamız gerekir.

Ne yazık ki merkez bankamızın başına bile müdür atayamayız. Diğer ilgili kararlarda da denetim altında bulunuyoruz.

Su ve enerji politikaları da son günlerde açıkça gösterildiği gibi elimizde değildir ve yatırım politikalarının tümünde TC yardımları ağırlığı nedeniyle çok az söz hakkımız kalmıştır. Onun yanında proje ve plan yapma olanağımız da çok azalmıştır çünkü bizimkiler uyanıncaya kadar Türkiye’den gelmektedirler.

Bu durumda Türk Lirası’nın dövizlere göre aşağı doğru dalgalanarak inmekte olmasına söylenebilecek fazla bir şey olmadığı açıklamalardan da anlaşılmaktadır. Açıklamalarda dile getirilenler için de bu zavallı durumda kaynak bulmak çok zordur. Tasarruf ile kaynak yaratmak da olanaksız haldedir.

Bu acı gerçekler herkesçe bilinmektedir. Marifet bu durumdan çıkmaktı. Ancak ne yazık ki giden gelen buna kalkışmamıştır.

Sözde yeni görüşler ve yeni kadrolar diye ortaya çıkanların şimdi yapmakta oldukları açıklamalar da bu durumu değiştirmenin zorunluluğunu ve nelerin değişmesi gerektiğini anlamadıklarını göstermektedir. Görev onlara verilse olanaklarının olmadığını göreceklerdir.

İlk olarak yetkiyi elimize almaya çalışmalıyız.

Bu da yetmez çünkü yetki insanları yozlaştırır. Çok insana yetki vermek ve denetlenecek olanlardan bağımsız denetleme mekanizmaları kurulmalıdır. Örneğin devletin parasını merkez bankasında tek hesap gibi kullanma emrini veren maliye bakanı ve buna ses çıkarmayan merkez bankası bütçe içi ve dışı tüm hesapların keyfi kullanımına olanak vermiştir. O günden beri işler daha da karman çorman edilmiştir.

Eleştirenler fiyat istikrar fonunun fiyat istikrarı için kullanılmadığını söylerken orada para olduğunu sanır ama kâğıt üzerinde para gösterilirken gerçekte öyle bir para yoktur. Buna izin verenler ve ses çıkarmayanlar önlem alacaklarını iddia etmesinler. Mecliste o kadar mebus var ama bütçeyi onaylarken ve Sayıştay raporlarını görüşürken buna ses çıkarmaz ve bütçe disiplinin sağlanmadığını yani meclisin bütçe yapma yetkisinin ihlal edilmekte olduğunu sorun etmezse önereceği bir şey de olmaz.