yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKuzey Kore sorunu – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kuzey Kore sorunu – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Peşinen, yazının sonunda önemi kalmaz diye, önemli noktayı mutlaka yazacam! Eyer, ABD Trump döneminde bazı belirtilerin önemli işaret etiği gibi olursa, K. Koreyi oldukça fazla gündemde duyacağız. Hat ta, kriz tetiklemelerinde veya operasyon algılarında piskolojik hareket merkezine bu ülke konması olacaktır. Onuniçin sadece krizlerle duyurtulan ve verilen önemli sinyalerle anlatılan K. Koreyi iyi bilip de sonucunu buna göre analiz yapmak şartır. Son günelrin sadece nükler füzelerle aktarılan K. Kore yakın tarihi bilinmeden anlaşılamazken, uygulanan sistemsel politikaların da bir ülkenin nasıl etkilenip şekilendiğinin en iyi örneklerinden birisi de K. Koredir! Bu sorunu anlamak için de mutlaka Yakın tarihi hem de dikatli inceleyerek öğrenmek zorunludur. Eyer bunu bilmezsek, zaten ülke konusunda da belirli merkezli haberlerle politikleştiğimiz için, K. Koreyi günlük kriz olarak algılayıp, o eksende yorumlayıp brakmak zorunda kalacağız. Tıpkı günümüz medya gerçeği gibi.

*****

  1. Koreyi anlamak için, Kırklara dek uzanmamız gerekir. Zaten, adından da anladığınız gibi Korenin de ikiye ayrılmasının özündeki süreç, bu yıllarda şeklendi. Kore yarımadası tıpkı birçok ülke gibi, ikinci Dünya paylaşım savaşında işkal edildi. Koreyi işkal eden Japonya oldu. Kore işkalinde fazla gündeme gelmese de “çünkü Asya kıtasında yaşanmıştır” önemli katliyamlar ve seks tecavüz toplucaları oldu. Yüzbinlerle ifade edilen tecavüzlerin ve katliyamların Korede yaşandığı artık imkar edilmiyor. Dahası, hala Çin Japonya ve Kore ekseninde yapılan katliyamlar ve tecavüzlerin tartışmaları ve enazından sorgulanmasının olması istenip özürlerin dahi yetmediği çok travması olan olaylardır.

İşkal altındaki Kore de tıpkı eyer karşıt varsa, direnişin de şekilendiği yer oldu. Onca katliyam ve tecavüz yanına işkal genel gerçeği de olunca, Kore de direniş oluştu. Tabi direnişi de sosyalist parti ve yandaş örgütler oluşturdu. Japonyaya karşı verilen direniş le Japonlar yenildikçe, Kore de yeni Sosyalist ülke olma yolunda ilerliyordu. Ancak, sistemin gidrek yeni efendisi olmakta olan ABD bu işe pek de memnun değildi. Gerçi Japponlarla savaşmasına ve onları yenmesine karşın, Korenin de tıpkı Çin gibi ayni yelpazede olmasına rağmen, Hem Çin, Hem de Korenin sosyalist yolu seçmesini istemiyordu! Bu nedenle Koreyi karıştırmaya ve kazanılmakta olan zaferi engelemek için,savaş sonrası direk Koreye müdahale yaptı. Israrla enazından Korenin ikiye ayrılmasını ve Kuzeyin, direnişçilerin, güneyin ise kendi kontrolunda olmasını dayatıyordu. Ancak, içsel dinamiklerle Korenin soldan kopartılması mümkün değildi.

Sonuçta Kİmil Sunk başlağındaki Koreli milisler tüm ülkeyi ele geçirme sonucuna geliyorlardı. Başta ABD müdahale yaptı! ABD kurulan yeni B.M. kuruluşu da buna alet yaptı. Özellikle Çinin üye alınmaması bu konuda tüm sistemin ABd yanında alınmasına yardımcı olundu. Soviyetler ise tarafsız kaldı. Bunun üzerine dış müdahale ile Koreli milisler Çin sınırına dek geri püskürtüldü. Bukez devreğe Çin girer ve resmen bukez Koreli milisler karşı harekete geçer. Yaşanan bu tarihi süreçte önemli ilk B.M. müdahalesi yapılır. Tüm ülkelerden asker toplanıp, Korenin sola girmemesi için gönderilir. Ayni tarihlerde Natoya girmek isteyen Menderesli Türkiye de Koreye solun başarılı olmaması için asker gönderilir! Çin Kimil Sunkun yanında dururken, Batı cepesi de kurdurtulmak istenen G. Kore için savaşa girdiler. Gariptir Sovyetler Koreli sosyalistleri ozaman direk desteklemedi. Tarafsız durdu!

Bu genel savaşlar sonrası, dünya Korenin resmen ikiye ayrılmasını kabulendi. K. Kore böylelikle tüm ülke yerine sadece Kuzey coğrafyasında sosyalist yolu seçen ülke kuruldu. Ancak, oluşan Güney Kuzey Kore sınırı dünyanın en büyük askeri güçlerin olduğu coğrafya olrak da şeklendi. Amerika resmen askerleri ve en moderin silahları ile Güney Kuzey Kore sınırına yerleşti. Böylesi büyük gücü ise daha kurulmadan, yıkım üstünde K. Kore kendi askeri gücünü güçlendirerek ayakta durmak zorunda kaldı. Bu başlangıç, giderek K. Korenin önemli militarist askeri yapılanışın zorunlu olduğu devlet halaine gelmesini getirecekti!

Buna bir de 57 yılında Sovyetlerin K. Korede askeri darbe girişimi ile ülkeği kontrola almak istemesi de eklendi. Bu durum, K. Korenin daha da yalnızlaşmasını getirdi. Kimil Sunk başlangıçta taki seksenlere dek ülkenin özellikle Çin Sovyet ikileminden uzak durmak istedi. Sosyalist çizgi olarak bağımsız sol çizgide durmak için direndi! Ancak, Sovyetlerin kendi yöerüngesine almak istemesi, Güney Kore ile olan büyük askeri güç sınır gerçeği sonucu, giderek destek alınan Çin çizgisine girdi. Buda yetmedi! Çünkü sürekli askeri tehdit ve Sovyetlerin ısrarla içten ele geçirme hamleleri sonrası, K.Kore giderek tüm gücünü ayakta durmak için militaristleşmeğe yönlendirdi. Böylelikle militarist devlet ağırlıklı,öteki ayakları eksik yapı gidrek ekonomik alandaki gerikalmışlığı da yerleştirdi. Halbuki normal şartlarda ve hele de Sovyetler de desteklemesi halinde yerli kaynaklarla da zengin olan K. Kore ekonomik alanda hamle yapma şansı vardı! Olmadı!

****

  1. Kore gidrek askeri devlet şeklinde yaşamını korumak ve varlığı da bunun üzerinden şeklendi. Fakat seksenlere dek şu talep le hareket ediyordu: ısrarla Korenin birleşmesini istiyorlardı. Buna karşı çıkan ise direk ABD oluyordu! Ancak, Seksenler de artık yerleşen askeri devlet şekli nedeniyle ülke sosyalist ayakta ilerleyemedi. Tam aksi kaçınılmaz otoriterlik ile dış baskılar sonucu, şimdiki K. Kore oluştu. ABD ve batı da bunu kulanarak hep saldırıları yaptılar ve krizler tetiklediler. Özellikle krizler yaratılması K. Korenin de karşı durma adına askerileşmesini beraberinde getirdi. Buda ülke kaynaklarının resmen askeri alana verilmesini ve askerinin de önemli tek güç olarak güçlenmesini getirdi.

Bol bol yalan probaganda da yapıldı. Hat ta yapılan ve bazı tavizler verip ilişkileri geliştirmek isteyen K. Koreye yine de anlaşma dışı davranışlarla bizat ABD bunu engeledi! Örnek mi: ikibinlerde yapılan ve Askeri gücünün denetimini kabulenip, Nükler silah yapmayacağını kabulenen K. Kore anlaşmasını bozan ABD oldu. Yurtdışı kaynaklarını serbes brakacağını söyleyip anlaşmaya koyan ABD, dönüp ayni ülkenin merkez bankası “K. Kore paralarının blokesinin devam edeceği yazısını da yazdılar”! Böylelikle K. Korenin tepkisini ve karşı probagandayla “K. Korenin anlaşmaya uymadığı” probagandasıyla karşı saldırıyı da ABD yaptı! Böylesi bir süreçten geçildi.

Zaten şunu anlıyoruz: eyer normal koşullarda K. Kore yaşasaydı, şimdi dahi sahip olduğu teknoloji ile ve eldeki ekonomik kaynaklarla iyi bir yerde olacaktı. Dünyanın belirli güçleri, Korenin ekonomi ile normal yaşama dönmemesi için ne gerekiyorsa yaptıkları onca yılın özeti olarak yaşandı. Bu koşullar elbet kendi insanını ve politikacısını da yarattı. Hanedan tipi ayle yönetim şekli, militarist yapı ve heran saldırıya uğrama tehlikeli yaşamsal koşulalrla K. Kore yaşama günümüze dek geldi. Çinin dışında da pek de buraya destek veya yardım eden de olmadı!

***

Günümüzde tartışılan K. Kore böylesi bir yakın tarih yaşandı. Dünyanın en gerilimli ve en çok yabancı askeri gücün olduğu ülke Kore yarımadasıdır. ABD önderliğinde ikidebir askeri tatbikat yapılmaktadır. Hala tüm çabalara karşın K. Koreyle barış anlaşması yapılmadı. Ateşkesle yarım asrın ielrisinde yaşayan ve bu koşullarla yetişen insan tipiyle K. Kore bölgenin bir dinamiti olmaktadır. ABD her dönem kriz yaratma ve Çini kuşatma Pasefik Stretejisine elbet K. Koreyi de koydu. Bu ülkenin yıkılması ile resmen kendilerine göre Çin kuşatılacak ve gerekenler yapılacaktır.

Kore krizi aslında ikinci paylaşım savaşı sonrası soğuksavaşın ve sömürgeciliğinm en kanlı örneklemidir. G. Korede dahi birleşme isteyenlerin ikibinlere dek nasıl cezalandırılıp hapse atıldığı da unutuldu. Normal yaşama hakkı verilmeyen K. Kore günümüz şekline geldi. Bazı uydurulan haberler ve yapılan probganda algılarıyla, bu ülkenin yıkılmasının kaçınılmaz olduğu hep vurgulandı. Oysa, siz bir ülkeği, hem de nükler silahlarla, en moderin güçlerle kuşatırsanız,onlara da askerileşmeden başka çare brakmıyorsunuz. Gerçekleri bilerek konuşunca da zamanında birçok ülkenin ayni uygulama ile nasıl düşmanlaştırıp yıkıldığını da aklımıza getiriyoruz. Belki de K. Kore solun Çin Sovyet ikileminin en acı sonuçlarını yaşayarak bedelini ödeyen ülkedir. Tıpkı eski adı Seylan, şimdiki Sirilanka isyanını yine ayni ülkelerin satıp ABD teslim yaptıkları gibi.

Amerika son dönemlerde Pasefik stratejisini de seslendiriyor. Çinin kuşatılması ve gelişmesinin engelenmesi ekonomik ve askeri hesaplarını yapyor. K. Kore bölge kiriz ile ABD yerleşmesi için önemli bir alan. aBD askeri manevraları yaparken, sınıra yeni güçler yığarken, kimse ses çıkarmazken, karşılık olarak zaten askerileşen ve kendine has baskıalrla oluşan K. Korenin füze denemesine onca tepki vermesini birlikte ele alıp yorumlamak şart. Hele önceden yapılan anlaşmaları kimin bozduğunu da doğru bilerek konuşalım. Kore, kurtuluş savaşı sürecinde Emperyalist çıkarlarla boğulan ve ikiye ayrılan ülke olarak iyi bilinip,mutlaka gereken dersler de alınmalıdır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
357AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin