YKP Yürütme Kurulu, Türkiye’deki Anayasa değişiklik referandumu sonrası süreci değerlendirdi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Demokratik mi değil mi diye yeni anayasal düzenin eleştirisi artık gereksiz oldu. Seçim süresince devletin tamamen evet denilmesi için seferber edilmesi bundan sonra yeni anayasanın nasıl uygulanacağının ilk göstergesidir. İkinci gösterge basın, yayın, yargı ve akademinin baskı altında tutulduğunun işaretleridir. Kimse baskıdan ari olmamıştır. Halkın yarısının hayır demesine rağmen referandum oylamasına kadarki süreç boyunca özel kanalların evet için çalışmış olmasının değerlendirilmesi bir gücün onları bastırabildiğini gösterir. Böyle bir gücün olduğu yerde demokrasi, hukuk ve güvenlik kalmaz.
Muhalefet ancak devletin baskısının ulaşamadığı yerlerde görünür hale gelmek ve gizlenmek zorunda kalır.
Bu durum çok tehlikelidir. Bizim için de büyük tehlike arz eder.
Unutmayalım ki bugün buradaki polis örgütünde de bir FETÖ operasyonu yapıldığı biliyoruz. Türkiye’den kaç kişi geldi, o şüpheliler nereden ne maksatla burada görevlidir gibi soruları buradakiler bile sormaktan korkmaktadır. Yoksa yetkililer açıklama yaparlar o çok sevdikleri egemenlik hakkımızın ihlal edilmediğinin kanıtlanmasına çalışırlardı.
Türkiye’den soruşturmacı geldi haberiyle sindiler, halkın gözü önünde tarım destek paralarının iş bilmezlikten kullanılamadığının haberlerini konuşuyorlar.
Bu arada da biz bir AB ülkesiyken Türkiye’nin AB tam üyelik görüşmelerinin olanaksız olacağının haberlerini okuyoruz. Türkiye yetkililerinin AB’ye meydan okumalarını dinliyoruz. Avrupa Konseyi’nin tepkilerinin Konsey üyeliğinin askıya alınmasına kadar gitmesi olasılığının arttığını, Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulama yükümlüğünü reddedebileceğini işitiyoruz.
Ne yazık ki çok tehlikeli sularda seyrediyoruz ki Türkiye’de ekonomik sorunlar artabilir ve bize kurduğu ve yönettiği düzenin sıkıntısı da felaket boyutuna ulaşabilir.
Hazırlıklı olmak için yapılacak bir şey varsa düşünmeye başlamalıyız.