Hafta sonu Fransa ve hafta ortası G. Kore önemli başkanlık seçimlerini yaşadılar. Aslında G. Kore birkaç günlük seçim sürecini yaşadı desek daha doğru olur. Sonuçta, konuşulacak sonuçlarla yaşanan seçimlerin de başkanlarıyla gelecek merakları da artı. Gerçi, Fransada sistem değişmeden oynanacak kurallar sözkonusu olurken, G. Kore de gerçekten eyer kazanan sol aday dedikelrini yaparsa, ozaman değişimin sarsıntılarını da buradan hisetmemiz mümkün olacaktır.
Fransa hafta sonu başkanlık seçiminin ikinci turunu yaşadı. Beklenen sonuç da çıktı. Lopen karşıtı olma ekseniyle siyasal daha silikleşen Makronlu popilizim de seçimi aldı. Makrona oy veren hem de önemli kitle, onun prokramına değil de resmen Lopen korkulu ırkçı karşıtlığı ile tercih yapıldı. Bu önemli gerçeklik olmaktadır. Tabi ki kendi partisinden koparak, sermaye destekli ve kocaman silikleşen politik koşul ile yola çıkan Makron, her aşamada bana daha önceleri sık sık uyardığım Doğu Avrupa modelinin batıya gelişinin de sarsıntılarını gördüm. Silikleşen partiler üstüne probaganda damıtıp, makyajcılıkla yoğun sermaye edestekli liderlik, şimdi Macarsitan veya Polonya değil, resmen Fransada yaşandı. Yalnız, Fransada şu gerçek de vardır:
Makron partiler dışı ama sınıfsal bir sermaye destekli olarak seçildi. Onu parlementoda destekleyecek sayı ise yok. Şimdi, herkesin merakı şu: yakında yapılacak parlemento seçimi ile şekilenecek vekilerin taplosu önemlidir. Makron yeni kurduğu hareketle seçime giriyor. Alacağı sayı önemli. Ayrıca, kuracağı hükümet içi isim seçkisi de önemlidir. Unutulmaması gereken temel olgu şu: Makron aslında sosyaldemokrat Sosyalist parti başkanlığında ekonomi bakanlığı yaptı. Çalışan sınıfa karşı balyoz yasalarını çıkartı. Sokakları aylarca eylemlerle doldurtu! Sonra, istifa ederek bağımsız aday oldu. Çünkü Sosyalist parti içinde seçimle aday olma olasılığı yoktu. Garip sosyaldemokrat çöküşünün de Fransız senbolu oldu. Nitekim, eski sosyalist başbakan da Makronu desteklediğini açıkladı.
Konuyla ilgili daha önceki yazımda,konuyla ilgili epey yorumlar yazdım. Şimdi, Feransız ilkleri olarak, bağımsız aday başkan yapıldı. Lopen korkulu çaresizliklerle birlikte gerçekleştirildi. Fransız merkez partileri çöktü imajı oluştu. Parlemento seçimindeki eylimler, bize gelecek Fransa için daha kolay öngörü yapma olasılıkları verebilir. Belli olan, ulusal ve Avrupa eksenli seçimin kendine has gerileme ile meyvesi Makron oldu. Partisini aldığı kararlarla çökertip, sağa sermaye teslimiyetli Makron, böylelikle Fransa gibi ülkede görünürde örgütsüz olmazın, olmasını gerçekleştirdi. Siyasal sermayeleşme ile liderlik popilizmin ürünü olarak koltuğa yerleşti. Bakalım parlemento seçimi neleri işaret edecek. Belli olan, başkan ile meclis ikileminin mutlaka olacağıdır. Makron itifakları ile parlemento parti ikilemleri, Fransa tarihine yeni bir örneklem olarak yaşanacaktır.****
Fransa eyer güç olmasa, dünyada önemli metropol ülke halinde bulunmasa, AB içinde önemli güç halinde konumlanmasa, seçimleri hele böyle sonuçlu süreçler, fazla konu olmazdı. Konu olmanın önemli etkenleri, ülkenin gücü ve Avrupa eksenli konumudur. Oysa, G. Korede seçimi kazanan Mun CEİN önerdikleri ile eyer uygularsa, önemli sarsıntılara adaydır. Hele K. Kore konusundaki tutumları, ABD yeni füze yerleştirmelerini sorgulaması, daha şimdiden konu edilmesi gereken başlangıçtır. K. Kore gerilimi ve Munun seçimle iktidara geliş şekli, birçok taşı oynatmaya adaydır. Unutmayalım:G. Kore seçimleri erken yapıldı. Yolsuzluk nedeniyle, halk aylarca sokakta direnerek, başkanı resmen yargıya göndererek, seçim erkene aldırtıldı. Böylesi halk dalgasıyla iktidar oldu.
- Kore de başkanlık seçimi yapıldı. Sol aday Mun kazandı. Mun açık açık bölge gerilimini eleştirerek oyları aldı. ABD konumlandırılan nükler füze kalkanına karşı olduğunu, gerekir se K. Koreğe giderek görüşeceğini. Korenin birleşmesini istediğini vurguladı. Önemli bir kaynağı ekonomik yatırıma çevirip, kalkınma yönünde adımlar atılacağını söylüyordu. Bunlar önemli. Hele de G. Kore gerçeğini düşünürseniz! Ayrıca, tam da ABD K. Kore saldırı stratejik krizine de oynadığı anda, Mun başkanlığı kazandı.
- Kore olayı bana ayni benzerlikte ikibinlerin koşulunu anımsatırıyor. Kazanan sol aday, özdellikle demokratik örgütlerin denetim gücünü artırıp, yolsuzluklara krşı da başarılı mücadeleler verdi. K. Koreyle ilişkiler iyi yöne doğru da evrildi. Şimdi bunun mirasıyla, halkın yolsuzluk karşıtı saaavaşa hayır sesleriyle kazanan Munun, ne yapacağı elbet merak konusu. Belli ki G. Kore yeni sol liderle bazı önemli gelişmelerin de haberleri karşımıza gelme olasılığı vardır.