Konuyu iyi anlamak için, bölgedeki bazı son gelişmeleri, yan yana koyalım. Sonra, kimin neği nasıl suçlarken, nelerle itifak yaptığını da anlama moduna girelim….
Şüpesiz, son dönemin dikati çeken ülke, Sudi Arabistandır. Özellikle Trumpun seçtiği ilk ülke olup ziyaret etmesi, Sudilerin de aldığı silahlarla verdiği 315 Milyarlık dolarla, sadakatlilik ve ortaklık belgesi haline geldi. Nitekim, Şımaran ve bölgenin en gerici yobaz devleti, arkasına Amerikayı da aldığını zanedip hemen hamlelere başladı. Komşusu Katarla ilk kriz sürecini başlatmaktan çekinmedi. Hemen arkasında Sünni bloklu arap kesimi de eklendi. Sudiler baktılar ki işler yolunda; hemen Amerikaya da yağ çekercesine irana yöneldiler. Nede olsa iran kendileri için Şii mezhepli karşıtken, aBD için de şer eksenli tasfiye edilecek ülkeydi. Son hamlesi ise ibretle süren kendi iç iktidar olayında, prens yerine oğul atanarak, adeta saldırgan Sudi politikasının da taşları yan yana konuldu. Hemen sonra başarısız olunan Yemen işkali hıncını, yine Yemenin bir pazarını bonbalayarak, resmen onlarca sivilin katledilmesini gerçekleştirdi. Neden se B.M. dahil, Yemene Sudilerin saldırırması ve korkunç katliyamlarına karşın, hala doğrudürüst tavır konulmuyor. Boşuna milyarlarca dolar ABD kasasına konmadı. Şimdi, Sudiler ABD merkezli Ortadoğunun önemli itifakcısı…..
Irak Suriye cepesi de karışmakla meşkul olunuyor. Baş düşman ilan edilen IŞİD gerileyip, toprak alanı bakımından sona doğru gidiyor. IŞİD bitmesiyle bölgenin rahatlayacağını zanedenler, şimdiden yanıldı. Zaten, konu IŞİD değil, BOP projesi olduğunu unutursak, kandırılmaya hazır aptallar olmaya devam edilecektir. Irakta Musul artık IŞİD elinden kurtarılma sonucuna geldi. Ama, mifaklar devam ediyor. Klasik Amerikan versyonu ve Sudi figürlü sahne sırıtıyor. Şİİ yapısının Suriye sınırında etkin olunmasını istemeyen efendiler vardır. Ama, tam da Musul sonlanıyorken, Kürdistan referandumu ve Şengal sorunu yeniden gündeme düştü. Kürdistan referandumu ve bağımsızlık olayı bölgeği karıştırdı. Bölgesel merkezler yeni Kürt devletine karşı. İran hemen tavrını korken, sır<a bana da gelir korkusuyla da Türkiye adeta şaşkını oynuyor. Irak zaten toprak bütünlüğünü savunuyor. Ama, ABD net politika koymadı. Rusya fırsatlı kontrola yat tı! Belli olan, Ortadoğuda sınırlar yeniden çizilme sancıları yaşıyor.
İsrail Kürt devletine sıcak bakarken, Sudiler adeta şaşkının da şaşkını oldu. Şii eksenli ırakın parçalanması işine gelirken, Arap topraklarında Kürt devletinin filizlenmesi ise şeryati duygusuna pek de hitap etmiyor. Keskin gözler Amerikaayı arıyor. Çünkü, Suriye, Türkiye de Kürtler vardır. İranda ise Kürtler kulanılacak kart olarak hesaplanıyor….
Suriyede işler karıştı. Şimdiden Rakanın alınması değil, yeni kırılmalar konuşulmaya başlandı. Öyle başlandı ki iran füzeleri IŞİD merkezlerini vuruyor, Amerikan uçakları Suriye uçağını vuruyor. Tırmanan ve kontorldan çıkma tehlikesi olan bir tırmanış vardır. Suriye için sorun şimdiden Deranın kurtarılmasıdır. ABD ise net olarak Suriye ve ırak snırınnda kontrol bölgesi kurmak istiyor. Suriyedeki Kürtleri de içsel mütefik olarak kulanma peşinde. Suriye ırak birleşmesini istemiyor. Kendilerine göre iran Lübnan Şiİ ekseni oluşacaktır. Bundandır ki yeni bir eksen netleşiyor.
Konuşulmayan bir de İsrail vardır. İsrail temel olarak hedefi iran ve resmen Lübnan Hizbulahı. Suriye için de golan tepelerinden başlayıp, Kunetraya derinleşip, Ürdüne uzanan tanpon Suriye sınırının oluşmasını dayatıyor. Yani, Suriyelilere rahat yok. Suriye ise kendi ülkesini kontrol altına almaya çalışıyor. Türkiye ise her kartının, çamura saplanması sonucu, tüm karşıtları direk Suriyede oyuncu olurken,kendisi hala tasfiyeli Müslüman Kardeşlerle sıkıntılı kalıyor. Hele Kürt coğrafyasındaki netleşen bağımsızlaşma işin tehlikesi haline geliyor. Herkes karşı veya destek kayganlığına takıldı. Öyle takıldı ki Amerikada dahi belirsizlik hakim. Pentagon da bunu kulanıp Suriyede daha da müdahil oluyor.
İsrail aslında işlerini yoluna koymak için çabalarını hızlandırdı. Bereket ki israilde belirli cılız olsa da sosyalist kesimler vardır. Bazı sırlar, böyelikle sır olmaktan çıkıyor. Örneğin, Kıbrısın Trodos dağlarında ortak yapılan askeri tatbikat olayında olduğu gibi! Hemen burada konu Rumlarlaştırıp onlara endekslendirdi. Türklere karşı olacakmış gibi algılatıldı. Oysa, İsrail sol kesiminden öğrendiğimize göre, İsrail tatbikatı Kıbrısta, hem de Trodosta seçmesinin nedeni Lübnan doğasına benzemesinden dolayıdır. Lübnan dağlarında Hizbulahtan aldığı yenilginin bedelini sorma adına tatbikat yeri olarak Trodosları seçti. Tıpkı Girit deki dağlar gibi….
Demek ki konunun altında çok sular var. Unutmayalım ki Türkiye de bu çenberin içinde. Başlangıçta Siyasal islamın modeli ve bölgesel merkezdi. Şimdilerde ise Sünni kırılmasında dahi Türkiye savrulmaya devam ediyor. Bunların Kıbrısa iyi yansıyacağını da beklemek ise hayaldır. Ama, Akıncı senfonisinde bunlar söyleniyor. Gaz rüzgarı ve enerji fırtınasıyla resmen başka dünya oluşturuluyor. Daha önemlisi, Bugün düşman ve karşıt algılatılanların, dün ortak ve dost olduklarını da unutmayın, Başarısızlık veya belirsizlik ilk ortaya çıkardığı farklılıklar olup, onlar kriz döneminde oluştuğu için de sertleşme hemen oluyor. Sudi Katar bunun aynasıdır.Sünni eksenli ortaklı iken tıkanma ve yeni hegemonya hamlesinde hemen ayrışma oluştu. Resmi iyi okumak şart.Dün önemliunutuldu. Bugünküler de yarın aynisi olacak. Eyer biz genel oyunu kaçırırsak, yeniden güncel algılarda boğuluruz. Şimdi olduğu gibi. BOP projesi, enerji genel ekonomik gerçeğinin sömürgeleşme sonuçlarıdır.