Yaşanan bazı olaylar ve konulan imgeler var ya: akıldan hiç çıkmaz. Dönemin damgasını da vurur. Kıbrısta 74 sürecinde, ikinci hareketin başlama mesajı olan Ayşe simgesi, adeta konuya konulan önemli damgalama şekline geldi. Savaşın devamı ve tatile gönderme ironisi, sonuçta Ayşeyle tamamlanıp, üstüne çok söz yazılacak konu şekline de geldi. İşkalin söylenme şeklerinden birisi de Ayşe simgesi oluştu. “Ayşe evine dön” cümlesi, işkalin sonlanma mesajı olarak da kulanıldı. Sonuçta, yaşanan nice Kıbrıs acı süreçlerinde pek de alışılmamış simge ikinci 74 haretketinde Ayşe paradoksuyla yaşandı… Artık, Ayşenin tatilini bitirsin denilirken, Kıbrıstaki Türkiye varlığının direk işaret edildiği ilginç bir anlatı şekline geldi. Tabi ki eğer işkale karşı çıkılmak isteniyorsa! Sloganından şarkısına bu konu işlendi. Doğrusu, karşılık da buldu. 74 ikinci hareketinin tarihi günlerini yeniden anımsarken, ben de o dönem kulanım değeri nedeniyle, Ayşe merkezli konu seçmeği uygun gördüm…..
Geriye doğru gidiyorum. Yaşlı çağımda değil de tam gençlik dönemine uzanıyorum. Ayni simgeği karşımda buluyorum: Ayşe! Birinci harekat sonlanıp, Kıbrıs konusunda görüşmelr yapılıyordu. Kimisi umutlu, kimisi de yeni fetihcilik işdahındaydı. Gelen haberler çeşitliydi. Birden bir cümle uçuştu: “Türkiyeye açılan telefonla, Ayşe tatile gönderiliyordu”! Meyerlim, Kisincır Kıbrıs görüşmelrinde baktı ki Türk diplomatlar kendisine yakın duruyorlardı! Eline aldığı bileti ilgili yöneticiğe uzatarak “Ayşenin tatili benden” dedi! Bakan bilete bakınca biraz şaşırdı: “gidiş tarihi var da dönüş tarihi açıktı”! Kisincır; “gerektiği zaman, oda sağlanır dedi!*****
Ayşe Kıbrısa tatile çıktı. Öyle çıktı ki Muratağadan, Sandallardan, Dohniden, Balikitreden,başka başka yerlerden geçti. Tarihi eser mi yoksa güncel mi bilemedi! Tatil, çok karmaşalı başladı.****
Ayşe, tatile gitse de geri dönecek bielt gelmiyordu. Özal Reygının dışişleri bakanına geri dönme bileti istedi! Amerikan bakanı ayağa kalkarak, “siz bilet kesip Ayşeği geri çağıracaksanız, bize haber verin! Hileriği oraya tatile göndeririz” deyiverdi. Ama, Ayşe tatilde. Burada onu çok seviyorlar. Tatil yerleri sahipleri, Aman Ayşe gitmesin diye kılıktan kılığa giriyorlar. Denktaş değil sadece; Mehmedali bey, Eroğlu ve enson Akıncı değişik elbiseler giyrek, çeşitli yemekler hazırlayarak, eğlenceler yaparak Ayşeği memnun etme yarışına girdiler. Son olarak Akıncı, Amerikadan güzel kumaşlı, İngiliz ütüsüyle ütülenen elbiseyle Ayşeye “ona karşı olmadığını, onu çok sevdiğini kanıtlama imajına girdi!
Ayşe dönmüyordu. Fakat memleketinin değişimlerini de Kıbrıstan izliyordu. Sibel hanımın tesetürle karşısına gelişi, ilahiyat mezuniyet törenindeki konuşma, Ayşeğe memleketinin durumunun pek de iyi olmadığını söylüyordu. Fakat, birtürlü geri dönüş bileti gelmiyordu!Zaman zaman kimileri vızıltı gibi “Ayşe evine dön” dese de, geneli Ayşeden memnun. Ona şükranlar sunuluyor, övgüler diziliyordu. Hele komisyonculuk paylaşımında olanların önünde eyilmesi, olayın tatil mi tutsaklık mı kuşkusunu beyninde oluşturur gibi oluyordu! Fakat, Ayşe tatilde. Tam 43 yıl geçti. Kisincırın biletiyle çıktığı tatil bitmiyor. Nerede ise memleketini unutacak dereceğe dek geldi. Arkadaşlarını unutup, tatilin keyfini çıkarıyor. Herkes ondan memnun gibiydi! Kendi tatildeyken, birileri onu “kurtarıcı” algılıyordu. Onun hakında yalan dese dahi kimse eleştirmiyordu!Tatil mi esir mi yoksa rehin mi üçkenine düştüğü an oluyordu. Nedeolsa insandı ve düşünmek de bir özellikti! Fakat işler kesat. Şimdi de Amerikanın başına Trump geldi. Amerikalılar ona Çılgın Trump dese de Buralarda çözüm kişisi olarak dediklerine altın değeri veriyorlardı. Ama hala ayşenin bileti gelmiyuor! Bu tatil uzasa da nedense Ayşe akla gelip geri ülkesine çağrılmıyor…..
Ayşe tatile çıkarılırken, Kıbrısta dolaşıp eserleri görürken, hep cinin de şişeden çıkıp yaşama damga vurma tarihiyle bütünleşiyordu. Kim bilir, Cin birilerinin aklına virus olup Ayşenin tatilini unuturdu mu!