Türkiye’de saatler Suudi saati denilen saat uygulamasına devam kararı vererek kışta da yaz saati uygulamasını sürdürme kararı alındı. Ancak hukuk devleti olsa usulüne uygun yapardı. Usul önemli değilmiş! Usulüne uydurulur diye demeç veren Albayrak yani ilgili bakan Danıştay kararını etkisiz ilan etti. AKP veya Erdoğan hükümeti de işin içinde…
Usul önemsizse hukuk devleti sakatlanmış demektir. Usul hukuka demokrasinin ruhunu sağlar. Mecliste demokrasi ancak usullerle sağlanır. Örneğin bir muhalif partinin halk adına hükümeti denetlemesi ancak bütçe ve araştırma, soruşturma gibi komitelerde muhalefete özel çoğunluk hakkı, başkanlık hakkı ve toplantıda kamu görevlisi ilgililere araştır da getir gibi gerekli ve Avrupa’da standart olan usul kurallarına uyulmasa veya o usul kuralları olmasa demokratik hukuk devleti olmaz. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi de bunu söyler.
Türkiye’de Danıştay çalışma saatlerinin değiştirilmesi kararını yasaya aykırı olduğu için durdurdu. Yanıt “etkisiz bir karar” oldu. Hükümet mensubuna göre Danıştay’ın kararının etkisi yoktur. Hâlbuki yargı kararı saatlerin ayarlaması ile sınırlı bir karar değil. Saatler çok yaygın etkileri olan ve trafik kazalarıyla öğrenciler için nelere sebep olduğu haberlerde yer aldı. Aynı zamanda Gericiliğin sonucu olduğu iddiaları halkı rahatsız etti. Gene de en önemlisi bir hükümetin 697 sayılı yasasını okumadan karar alması ve yasanın verdiği yetkiyi aşması konusu bunlardan daha önemlidir. Çünkü hükümete kadar bir bakan, bakanlık müsteşarı ve müdürler ve şube şefi gibi saha personeli ve mevzuatı geliştirme ve birleştirme birimi gibi kurmay hizmetliler hukukun üstünlüğünü sağlayacak dikkatten yoksun olarak ortaya çıkmıştır.
Partiden gelen istekleri emir telakki eden milletvekillerinin demokrasiyi işletecek usulleri çiğnemeleri sonucu muhalefete de işlev vermeyen durum yasaların akıbetini izleyecek ve hükümet kararlarının yasanın verdiği yetki çerçevesinde kalıp kalmadığını inceleyecek bir komisyon olmaması hata yapma olasılığını artırmıştır. Verimli çalışan bir devlet bu şekilde işleyemez. Çam devirir.
Öyle bir yönetime kimse güvenemez. Nerede başlayıp nerede bittiğini bilmediği yetkileri kullanan zavallı bir yönetim ve bizi de yönetiyor.
Bizimki daha kaliteli diye yazmıyorum ama bizimkini şimdilik teorik olarak da olsa değiştirme olanağı halkımızın elinde onunsa başka ülkede… onun için yazıyorum.
Ne yazık! Bize dilimizi kullanmakta zaaf bulunduğunu sık sık anımsatıp Arapça ve Farsça ağırlıklı ölü bir dil olan Osmanlıca ’ya dönüşü dayatmaya çalışanlar okuduklarını anlamadıklarını kanıtladılar. Yasa esas olan kış saatidir, yaz saati uygulamasına koşullu olarak geçmek isterse hükümet bir saati aşmamak üzere yapabilir dedi diye yaz saatini sürekli yapmaya yetkili gibi davranıyor.
Bizimkiler de onu izlemeyi kararlaştırmış durumda… Ama karar etkisiz diyor Berat Albayrak! Danıştay ve ortaya çıkan durum umurunda bile değil. Nasılsa meclise getirilir ve yasa yapılır. Nasıl olsa meclis halkın istekleri doğrultusunda çok hızlı çalışabiliyor. Bir ara tembel meclis deyip kaç yasa geçirdi diye tahkir edilen meclis demokratik denilen ülkelere göre rekor kırıyor. Bizimki de rekora gidiyor.
Çok yasa geçirmek marifet değil, iyi yasa geçirmek marifettir. İyi yasa da uzun ömürlü yasaların sayısıyla da ölçülür, diğer şeylerle de olduğu gibi…
Ancak artık buralarda eski yasa modası geçmiş mal gibi değerlendirilir çünkü dünyaya kapalı zavallı bir kültürümüz oluştu.
Yasalarının nasıl uygulandığını bile denetleyemeyen ve muhalefetine hiç değeri biçen bir meclis ama afra tafrasından da içine girmek için yıkmadık değer bırakmayan yarışçılarına kadar tam fos. Sakat yanlarını bile anlayamayacak kadar başı kuma gömülü.
Çağdaşlık için kafasına kasket geçirdiler, zorla sakalını tıraşladılar olmadı. Kazanımları olan demokrasiyi ve halkın anlayacağı dile dönüş gibi emekler bile elinden alınmaya çalışılıyor. Suudi saati denilen uygulamaya bile geçiş akıllarına geldi. Yaz boz tahtası bir ülke haline çevrildi.
Bizim kukumavlar da peşinden sürüklenip gidiyor. Bizimki Türkiye’nin doğu enlemine az yakın onun için etkisi daha az ama hemen herkesi etkileyecek kararı yetkisini doğru dürüst okumadan alabilmesi ve bir yıl sonra gene yapmaya kalktığı halde geçen bir yılda kamuoyunun gık dememesi çok ilginç. Halkın yasal yetki aranması diye bir gerekliliğin kendi ve ülkesi için çok önemli olduğunu düşünmediğini gösterir. Bizde de öyle. Onun için hayır etmeyecek hacı olmaya devam edeceğiz.