İnsanlar yaşayarak öğrenir, öğrendikçe yaşama koyarak da gelişir. Bu halkalar arası ilişki koparsa, oozaman da boşluklar oluşur. Kopuşlar da sıkıntılar yaratma yönüne yönelir. Konunun öteki ayağı ise konuları bilmek kadar, onu yaşamla sınayarak daha kolay netleştirme ikilemidir. Siz, bildiğinizi sandığınız konuda, ansızın yaşamla yaşadığınız zaman, yeniden çelişkili konumlara düştüğünüzü de anlarsınız. Kısaca, ben istanbulda Göz operasyonu sürecinde, birlikte taşıdığım teknolojik esrumanlarımla, banbaşka denilecek ve bildiğim ama pek önemsemediğim sonuçlarla da karşılaştım…..
Teknoloji denilen kuram, herkesin karşılaştığı bir yaşam değeridir. Bilgisi olmasa da kulanırken, kendine göre şekilendirdiği önemli yaşamsal esruman haline geldi. Konuyu fazla bilgi anlatımlara sokmadan, hemen yaşadığım pratikle olayı ele alacam.
Teknoloji, son dönemin, yaşamda olmaz sa olmazı haline geldi. Bilmeseniz de tüketim amaçlı kulandığınız veya her alanda yanınızda taşıyarak kendi dünyasını kurduğunuz, önemli bilimsel gelişimin imgesi haline geldi. Ben, istanbula göz operasyonuna gelirken, teknolojik bazı aygıtları da arkadaşlık veya zamanımı doldurma adına yanıma aldım. Özellikle iletişimi sağlama, boşluklarda kulanıp kendimin sıkılmaması için de radyo ile bilgisayarımı yanıma aldım. Tabi ki odamda televizyon da vardır. Böylelikle, dinleme, izleme ve araştırma ile zaman geçirme sürecini dolduracak dönemi, teknolojinin iletişim buluşlarıyla doldurma seçkisini yaptım…..
Gerçekten hastane koşulları, ne kadar iyi olsa da insan yanında kendine yardımcı olacak olguları arar. Radyo dinleyerek rahatlama, televizyonla izleyerek rahatlama ile bilgisayarı kulanıp, okumadan öteki araştırmalara yönelme esrumanları oldukça zamanı dolduracak aygıtlardı! Yeter ki bunların içeriği dolu olup, siz de kulanım için hazır halde bulunmanızla tamamlanacaktı. Fakat, olmadı!
Eskiden beri ben yurtdışı olaylarında radyo ile haşır neşir olurdum. Fakat, şimdi istanbulda, onlarca istasyona karşın, dinleyecek ezgi bulmakta dahi zorlandım. En az kulandığım gezi radyo dönemini yaşadım. Keza, televizyon da ayni noktada durdu! Onlarca istasyonu dolaşırken, tek tiplilik kısgacı ile benim izleme olanağım olacak prokramlara raslamadığım garip bir gezintiler dönemi yaşadım. Demek oluyor ki radyo açmak, televizyon yayını yapmanın yanında, sizin bunlardan beyenip izleme karşılığınız da olması gerektiğini, sıkıntılı dönemde yeniden anladım. Bunun kültürleşme derecesini de düşündükten sonra, artık yazacağım Kültür makalelerinde iletişim aygıtları, görsel kültür gibi kuramları daha zengin içerikle doldurma birikimime de katgı yapmış oluyorum.******
Bilgisayar için ayni sözleri yazamıyacam: istediğim konuyu, tuşlara başarak karşımda buldum. Ancak, ortamın önemi burada yaşayarak kendi kendime anlatma olasılığım da oldu. Önceden izlediğim siteleri, okuduğum yazarları ve karşıma çıkan konuları araştırmak için, Bilgisayara baş vurdum. Öyle baş vurdum ki Katalonyadan Kürdistana referandumları, Türkiyeden Kıbrısa varan gelişmeleri, peşpeşe günü gününe okudum. Takındığım veya endişelendiğim konularda “Kortizon gibi” bunları da araştırma yapma durumuna geldim. Fakat, gereken boşluğu da dolduramadım! Katalonların, Irak Kürtlerinin, Kamerundaki Angolofobicilerin,Macarisrtanda ki Romanların taleplerini iyice taradım. İçimdeki boşluk ise sıkıntı yaratıyordu. Çünkü, topladığım bilgileri, ne yazma şansıyla okuyucu ile buluşturma amacım vardı, ne de konuşarak eleştirilerle zengileştirecek insanlar karşımda bulunmaktaydı! Hep incelerken, alıştığım titiz gösteriği yapamıyordum. Sıkıldığım dahi oldu. Kendi kendime “ben bu bilgielrin fazlasını ne yapacam” kuşkusunu dahi kendime sordum…..
Teknoloji gelişiyor. Kimisi, bunu bilerek ve kulanarak içine yerleştirirken, kimisi de modaya uyma, tüketici olmanın kar endeksli pazarlama ucunda oluşuyla kulanmaktadır. Önemli kesimin elinde ceptelefonu vardır. Bunlar iletişim yoluyla normal zamandan dahi fazlasını bu ufak teknolojik dünyada kulanıyorlar. Gelişen teknoloji, yeni buluşlarla insanlığa tüketici olarak sunuyor. Ancak, teknoloji eşitdir, tüm yönlerle gelişmişlik de değildir. Bazen bu metayı tüketenler olarak ve hat ta, gericiliğin güç kuramı olarak dahi kulananlar vardır. Gelişen teknoloji, düşünsel gelişimi de beraberine koymadıkça, hep ilginç çelişkili yapılar da kültürleştirecektir. En gerici ve Ortaçağ karanlık düşüncenin dahi teknoloji ile nasıl katliyamlar yaptığını, otoriter liderlrin, baskıda bu gelişmişliği, kötü olarak kulandığını, günümüz dünyasında sık sık yaşamaktan öte, doğalaşan yaşam felsefesi olarak kültürleşti.
Teknoloji salt kelimesel olarak kalıp, onu kulanan kesimin düşüncesi ile ticari tüketim değeri ile birlikte bağdaştırılmadıkça, kulanılan her cümle, beraberinde eksiklikler ve karşıtlar da taşıyacaktır. Ben yanıma teknolojik arkadaşlarımı aldım. Birinde istediğimi bulmadım. Hem de bolca yeni istasyon olmasına rağmen, ötekindeki bilgilere ulaşırken, bunları kulanacak karşılığım olmadığı için de eskiden zefkle okuduğum konuları dahi sıkılarak zaman doldurma gibi geçiştirdim. Hastahane beklentileri ile oluşan boşluklar, insanı en çok aradığı teknolojik esrumanların dahi bu boşluğu dolduramadığını anladım.
Bakalım, teknolojik gelişme ile görme konusundaki Biyonik Göz olayı, bana neleri yazdırtacak! Gerçekten, yaşama yönelik teknolojik buluş ile gelişen iyi durumları da söyletecek mi? Bu soruları yanıtlamama çok az zaman kaldı. Ama, gerçekten teknoloji eğer insan iseniz, oluşan boşluğu insan kadar dolduramaz. Teknoloji yardımcı ve tamamlayıcı olur. Geliştirir, fakat, insanın insan olma gerçeğini asla dolduramaz. Teknolojik güzelikler dahi karşılığı insanla tamamlandığı zaman önemli anlamı olur.
