Her türlü şekilde Kıbrıs’ın yeni bir güvenlik sistemine ihtiyacı var

1684

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, son günlerdeki gelişmeleri değerlendirdi. Açıklama şöyle:

Pazar günü Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklaması ile başlatılan dış kaynaklı gerginlik, Pazartesi Afrika Gazetesinin, çalışanlarının ve destekçilerinin linç edilmeye çalışılması ile sonuçlandı.

Tüm bu olaylar gelişirken, en tehlikeli olan hemşeri dernekleri üst düzey yetkililerinin sosyal medya sayfalarından “reis emrini yerine getirdik” paylaşımlarıydı. Bu, bizlere bir kez daha hemşeri derneklerinin hangi fonksiyonla kurulduğunu göstermektedir. En son YDP’den seçilen vekilin bir hemşeri derneği başkanı olması, Pazartesi günkü eylemde taşlayanlardan biri ayni bölgenin diğer hemşeri derneği başkanı olması, bu dernek başkanın siyasilerle ve TC’li yetkililerle samimi pozları, hemşeri derneklerinin basit, masum bir kültür ve dayanışma derneği olmadığını bir kez daha bizlere hatırlatmıştır. Afrika önündeki son iki eylemde de hemşeri derneklerinin başı çekmesi, ikisinde de bizzat AKP’nin mobilizasyonu gözden kaçmamalıdır.

Bu mobilizasyon genişleyerek de sürmektedir. AKP burada hem kendi ofisini açmış, hem de açık destekçi dernek kurmuştur. Doğruluğu tartışmalı olsa da yasalara göre dernekler siyaset yapamaz ama AKPseverler derneği oluşabiliyor, siyasi faaliyet yapabiliyor ama yetkililer buna gözünü kapatabiliyorsa, bu doğal bir durum değildir. Bu gösteriyor ki yasalar karşısında herkes eşit değildir!

Dikkat çeken diğer konu, AKP Kıbrıs Gençlik Teşkilatı, Pazartesi günü tutuklanan iki kişinin serbest kalması için TC elçiliğine sosyal medyadan teşekkür etmesidir. Sonradan uyarı ile silinmiş olsa da, ilk paylaşım kayıt altına alınmıştır. Bu da AKP’nin burdaki işlerini bizzat TC elçiliği aracılığı ile yürüttüğünün Gençlik Teşkilatı tarafından kamuoyuna açıklanmasıdır. Tüm eylemlerde, bizden tutuklananlar 24 saat tutulurken, TC elçiliğinin devreye girmesi ile Gençlik Teşkilatı üyelerinin birkaç saatte serbest kalması, meclis ve Afrika önünde eylemcilere davranışı da gösteriyor ki polis teşkilatı yaptığı muamelelerde de herkes eşit davranmıyor! Özellikle yurttaş olmayanların eyleme katılıp katılmayacağı konusunda Kıbrıslı Rumlara gösterdiği polisin sert tavrın konu AKP’li veya ülkücü olunca gösterilmemesi, polisin yasalarda herkese eşit davranacağı yazsa da yanlı tutumunun açık ispatıdır.

AKP Kıbrıs Gençlik Teşkilatı AR-GE Eğitim Başkanının Hala Sultan İlahiyat Kolejinde özel odası olması da tüm bu işlerin ne kadar birbiri içine geçerek yaşandığını gösteren unsurdur.

Afrika Gazetesine yapılan hem kolaj bahanesi ile de hem de manşetten dolayı iki saldırı da tesadüf değil, planlı, burdaki AKP teşkilatını çeşitli şekillerde kökleştirmeye, mobilize etmeye ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi iradeyi en küçük bir başka ihtimale açık bırakmaksızın domine etmeye yönelik hareketlerdi.

Bu çerçeve meclis yemin töreni sırasında yaşananlar da bunun devamıydı. Hem dışarda, daha önce eylem yapanlara sert tavır gösteren polisin bu defa adeta meclis damına çıkılması için eylemcilere yol açıcı tavrı, hem de içeride seyirci locası ve faşist vekil aracılığı ile saldırı, bu siyasi iradeyi daha da katı şekilde ipotek altına almaya yönelik hamleydi. Gösteriler, ‘sizi meclis içinde de hallederiz’ mesajı içermekteydi.

Kıbrıs konusunda görüşmeler sürerken en çok konuşulan başlık güvenlik ve garantilerdi. Yaşananlar net şekilde gösterdi ki Kıbrıs’ın yeni bir güvenlik sistemine ihtiyacı vardır çünkü linç edilmekten anlık kurtulduğumuz bir dönemde güvende olduğumuzu kimse iddia edecek durumda değildir.

YKP, bir kez daha Afrika Gazetesi ve saldırıya uğrayan Doğuş Derya ile dayanışmasını ortaya koyar.

YKP, talimatla yönetilmeye hayır, bu memleket bizim biz yöneteceğiz diyecek bir mücadelenin gerekliliğinin altını çizer…

YKP, Afrin’de başlatılan operasyona da Ortadoğu’da süren tüm işgal ve savaşlara da karşı oldu, karşı olmayana devam ediyor, çağrımız TSK dahil tüm yabancı orduların elini Ortadoğu’dan çekmeleri, ne diktatörleri, ne de onların muhalifi olduğu iddiasındaki gerici desteklememeleri halkların özgür iradesine saygı göstermeleridir.