YKP Sekretarya üyesi Alpay Durduran seçimler ve adayların projelerini değerlendirdi. Açıklama şöyle:
YKP, ‘boykot edin belki seçim yapılabilsin diye seçim yapılabilecek ortamın yaratılmasına engel olunmaz’ dedi ama dinleyen olmadı.
Kim haklı idi halkın bilmesi ve bilmeyi istemesi gerek değil mi?
Onun yerine ‘birleşin, girin seçime soygunculardan ve gününü gün edenlerden bizi kurtarın’ mesajları aldı.
Sonra YKP “bize önemli bir sorunu çözmek için proje önerin, göreceksiniz ki o konuda Türkiye’nin burada uygulattığı bir proje olacak” dedi ama görüşmeyi kabul etmediler, düşünmeyi bile reddettiler.
Şimdi seçim zamanı ve adaylar proje üzerine proje ortaya atıyor ve UBP “onlar konuşur biz yaparız” diye yanıt veriyor ve ortaya attıkları her projeye kendilerinin zamanında el atıldığını söylüyor. UBP’ye yalan söylüyorsunuz diyen de görülmüyor. Sade para bulamadığı için el atamadıklarını ve az para buldukları için bitiremediklerini ve Türkiye’nin paketlerinde olan sözlerini yerine getirmedikleri için yapamadıklarını ve sol iddiasındaki partilerin de ortak oldukları dönemde kendileri gibi davrandıklarını “al birimizi, çal birimize” gibi olduklarını söylerler.
Halkımız seçme hakkına büyük önem verir ve saygı duyarız ama iyice incelemeli ve projeden bahsedenin niyetini anlamalıdır. Proje ortaya atıp da kaynağını göstermeyen, kendi hükümet döneminde projeleri seçme hakkını savunmadığı ve Türkiye’ye dilediği projeyi seçip dilediği gibi yürütme hakkını teslim ettiğini görüyorsa bunlar hep lafazanlıktır.
Örneğin döviz dalgalanmalarından zarara uğramaya çare öneren projesini açıklarken önerdiği istikrar fonunun var olduğunu ama başka amaçlarla kullanıldığını saklamaya çalışsa bile halkımızın dikkatine sunulmuştur. YKP sunmuştur, medya sunmuştur. Hayat pahalılığı yaratmaya neden olmasın diye TC ile lira ile ticaret yapmanın saçmalığı da bellidir, çünkü para politikası Merkez Bankasındadır ve başında seçilecek olanın değil AKP’nin elindedir. Projeye sahip çıkan adaya oy verdiniz diye ÜÇ yıllık programa ve o üç yıl içinde harcanacak paralara dokunma hakkı mı elde edecek? O aday partim seçilirse artık protokoller normal iki devlet arasındaki gibi olacak, elçilikte sektör sorumluları ve program hazırlayıcıları olmayacak ve dairelerimizde TC memurları görülmeyecek diyor mu?
Halkımız bunları izlemeli ve seçimin statükoyu değiştirip değiştirmeyeceğini anlamalıdır. O veren sorumluluk alır. Oyumuz boşa gider deyip büyük ve şanslı gördüğüne oy vermekle veya piyango bileti alır gibi bir şans bir de bunu deneyelim diyenler geçen seçimde verdikleri oydan memnunsa tekrar edebilir. Ancak partiler ve siyasiler kadar kendi de sorumluluk alır.
Sandığa gitmemek sorumluluktan kaçmak değil ortak olmamaktır. Demokrasi ancak uzaktan kumandaya son verir ve halkın iradesinin tecellisine olanak verirse bir ülkede işler. Dolayısı ile YKP halkımızı, ‘öyle bir durum olduğuna inanmadık’ demek olan sandığa gitmeme seçeneğini kullanmaya çağırır.