Hafta sonu yaşanan iki önemli olayın, haberi karşımda duruyor. Almanyada Hristiyan demokrat ve Sosyaldemokrat ithükümet için yapılan Sosyaldemokrat halk oylamasından kabul çıktı! İtalyada yapılan parlementolar seçiminde Merkezisol Sosyaldemokrat itifak üçüncü sıraya düştü…. Bu iki haber, dünya siyasetinin önemli iki ülkesindeki resmi çizmeğe aday bilgiler veriyor. Aslında, daha genele gidilerek, Sosyaldemokratların sağa kayarak güçlenme politikasının da yeniden iflas yazılımının siyasi tarihi yaşandı! Benzer kayışlarla Türkiyeden Kıbrısa uzanan coğrafyada da yaşanıyor. Gereken kıyasın yapılması veya uygulanma yoluyla sağlaşıp sistemleşme ile güçlenilmeme gerçeği dersi bakımından, Almanya ve İtalyan Sosyaldemokrat derslerini burada özetleme amacıyla gelişmeleri yazıma döküyorum.****
Geçen makalelerimden birisinde, Yakın tarihteki Sosyaldemokrat kayışları özetledim. Özellikle de Alman Sosyalldemokrat hareketinin devrimci yoldan reforuma geçerken, sonuçta Sosyalşoven tavırla Almanyanın birinci paylaşım savaşına nasıl girdiğini de anlattım. Ardından yine Ayni Sosyaldemokrat parti sosyalist Lüksenburkun idam edilmesine de nasıl onay verişi yaşandı… Gereken derslerle çizgi düzeltilmediği için de benzeri Hitler dönemindeki yükselişte yaşandı…. Hitler Yükkselip iktidarı adım adım alırken, Sosyaldemokratlar hep seyirci kaldı. Hat ta: mücadele edenleri “provakasyoncu” olarak suçladı! Sonuçta, Komonistler temizleneip parlementer dokunlulmazlıkları kaldırılırken, Yahudiler tutuklanırken de ayni sesizliği korudular. Sonunda, sıra onlara gelip, onlar da yasal konumdan dışltalanıp tutuklandılar….
Benzer hikaye süreci, italyada da yaşandı! Birinci paylaşım savaşı sonrası faşist Musolini iktidarı göstere göstere alırken, İtalyan Sosyalist partisi gereken direnci göstermedi. Gramşi ayrılarak Komonist partiyi kurdu. Ama, geç kaldı… Musolini sonuçta parlementoyu devre dışı brakırken, Sosyalist Sosyaldemokratlar da nasiplerini aldılar. Sonuçta: Almanya ve İtalya faşist buluşma ile ikinci paylaşım savaşına uzanan politik çizgi ile ayıkımlar yaratıldı.*****
Yine gereken dersler alınmadı! Alman Sosyaldemokrat parti geçiş sürecinde sermaye adına iktidara getirilip, sistemi rahatlattı! Sonra da sgandallarla Brantı istifa etmek zorunda brakarak Alman Sosyaldemokrat parti iktidarına son verdi. Tam da Kapitalist dünyada Sosyal devlet veya Neoliebral ikilemli tartışmanın yoğunlaştığı süreçte oldu. Alman Sosyaldemokratlar Sosyal refahı savunuyordu. Tetiklenen süreçle yanında çalışanlardan birisi ajan çıkıp Brantın siyasal sonunu getirdiler. Yetmişler başındaki bu travma, hem Alman Sosyaldemokrat kırılmasını hem de Neoliebral eksenin Kapitalist kriz sonrası siyasal belirleyici olmasını oluşturdu.
Seksenlerde ise Neoliebralizim yerleştikçe ve Sosyalist hareketler siyasal örgütsel yenildikçe, Sosyaldemokrat partiler de giderek Neoliebrbaleşti. Doksanların sonunda Klinton, Bleyır ve Brezilya başkanı Frankla birlikte Alman Sosyaldemokratlar bildik sosyal refah yerine, daha sağlaşıp “Üçüncü yol” çizgisine oturdular. Ardından iktidarda Neoliebral politikalar uyguladılar. Kurulan Alman Sol partiyle hükümet kualisyonu yapmama kesin siyasal kararını da aldılar. Böylelikle, sağ parti kualisyonlarla sistemin seçeneği olarak hep ayakta durdular….
Sonuçta, Alman Sosyaldemokrat ile öteki sağ parti Hristiyandemokrat partiler önceki dönemde birlikte hükümeti yönetiler. Şimdi de ayni kararı alıp hem de seçimler sürecince bir daha kurmayacaklarına söz vermelerine rağmen ayni kualisyon oluştu.****
Peki İtalya: ikinci paylaşım sonrası İtalya hep kualisyonlarla yönetildi. Ne acıdır ki sol görülen İtalyan Sosyaldemokrat Sosyalist parti hep sağ partielrle hükümet kurdu. Komonist parti ile sayısal kurma şansına rağmen, tercih hep Hristiyan partilerle oldu. Hat ta, İtalya Komonist partisi birçok sosyalist değeri ret edip Avrupa KOmonizim adıyla sağa yanaşmasına rağmen, İtalyan sosyaldemokratlar yine de sol ile değil, sağ ile itifak yapıp solun hükümet olmama adına yönetimlerde bulundular….
Doksanlardaki Temiz Eller operasyonu ile çöken siyasal yapıda İtalyan Sosyaldemokrat partiler de çöktü! Fakat, yeni sosyaldemokrat yerine, İtalyan Komonist partisi çizgisini ve adını değiştirerek Merkezisol itifakla sosyaldemokratlaşan sağ cepede yerini aldı. Böylelikle artık İtalyan sosyaldemokrat hareketler sağa yanaşan, solu ret eden Komonist partielrce dolduruldu! Bu İtalyan yakın tarihinin önemli kırılması oldu. Hat ta; italyayı bu itifak belirli dönemler de yönetme şansına uğradılar. Neoliberal dışında yeni sol seçenek sunamadılar!******
Hafta sonu, italyada Merkezsol yönetimde iken, seçimler yapıldı. Merkezsol itifakı yaklaşık Y.7 oy kaybederek üçüncü sıraya dek gerilediler. Öldü denilen Berliskoni ise faşist partilerle oluşturduğu sağ itifakla birinci sırada çıktı. Yeni Doğu Avrupa popilist merkez siyasal seçki “5 Yıldız hareketi” ise ikinci sıraya dek geldi! Ancak: tüm partiler ötekisi ile hükümet kurmayacaklarını açıkladıkalrı için, yeniden seçim olayı da gündemde.******
Yukardaki iki önemli örnek, hem de Batı Avrupa AB önemli ülkesindeki sonuç, sosyaldemokratların hem geldiği politik çizgi, hem de yenilgileri bakımından önemli dikate alınması gereken bilgielrle doludur. Üstelik, bir zamanlar savaşa karşı çıkanların, şimdi savaş siaysetinde yer alması ile Ulusal devlet ile Ulusrarası sermaye savunucu olma acıları ile örülüdür. Bunlar Sosyaldemokrat tarihi önemli derslerdir. Bunları bilince de Türkiye veya Kıbrıstaki sosyaldemokrat partilerin düştüğü durumu daha iyi anlamak kolaydır.
Düşünün, İtalyan ve Alman Sosyaldemokrat partilerin evrensel toplantısındaki savunacaklarını… Ek olarak, ayni Enternasyonalde olan CHP, Edek veya bizim CTP veya TDP partilerinin ulusalcılıkla neden birlikte oluşlarını daha iyi anlayacaksınız. Görünüşte derin etniklik farklılık konumundayken, partilerin etnik ulusal devlet başlığını atığınızda ayni görüşlerle karşılaşırsınız.. inanmayan denesin.****
Son bir bilgi: ilintisini biraz da size brakarak! Geçenlerde Türkiyede bir mahkeme sonlandı. Dava, Ceylanpınarda öldürülen iki polisle alakalı. Konuyla alakalı suçlanan kişiler cinayetten berat etiler! Konuyu küçümsemeğin! Bu olayla suçlanmalar sonrası Türkiyedeki PKK ile olan ateşkes sonlandırılıp, direk bildiğimiz kötü taplolar katliyamlarla yerlebir edilen ilçeler gerçeği yaşandı. Fakat, hem de Türkiye yargı gerçeğine rağmen, eğer onca yıkımdan ve suçlamadan sonra, ilgili kişiler berat ediyorsa, bu polisleri kim katletti sorusu akla gelmezmi!
Peki, Sosyaldemokratlarla alakası nemi: bu olayla sorgusuz şekilde CHP Kürtlere karşı yapılan katliyamları destekledi. Şimdi: medya gücü, kamuoyu ve sosyaldemokrat gerçeklikle biz acaba neredeğiz?
